Uyumuyor. Uyumuyor.Başı yastıkta, ışık kendini yitirmiş.Bedeni tüm ağırlığıyla iç içe geçiyor.Sıkışıyor.Sıkıştırıyor ruhunu bedeni.Çıkmak istiyor,çıkmak. Orada olmamak.O olmamak.Başka bir şey olmak. Kitap okuyor.Deli gibi.Deli.Gibi yok.Sarhoş ama uyumuyor.Bir türlü.Bin türlü uyumuyor.Artık daha az alkol alıyor.Alkol daha çok.Ama ona daha az oluyor.Garipsemiyor artık alkolü beden.Ve zihin garipsemiyor.Kitap bitiyor.Güneş doğmuyor.Güneş ısrarla doğmuyor.Çıkmıyor yatağından güneş. Güneş üşümüş olmalı!Diyor.Gülüyor.Giyiniyor.Çıkıyor.Güneşi uyandıracak yine.Başka yolu yok.Tembel güneş.Aptal güneş.Bir türlü, bin türlü doğmayan güneş.Sokaklara çıkıyor.Nihayet sakin sokaklar.Adım.Adım ısmarlıyor sokaklara.Defalarca ve defalarca.Güneş uyanana dek.Birikiyor.Nefret.Her şeyden nefret.Ona akıp onda toplanıp birikiyor.Beyoğlu sokakları boş.Martılar bile duyulacak nerdeyse.İstiklal, kapalı dükkanlar.Kapalı her şey.Güneş uyuyor.Sarhoşlar ortalarda değiller.Sevmiyor sarhoşları.Yatcak yer bulmuş ayyaşlar.Sokakta kaldığı zamanlarda uyuduğu merdiven altlarına bakıyor kimse yok.Yürüyor.Poğaça kokusu.Ama yiyemez.Güneş uyurken.Horluyor güneş.Nefesi gözüküyor ağaç dalları arasından.Nefret ediyor güneşten.Birikiyor.Akacak bir yer.Yok öyle bir yer.Ölü her şey.Yaşayan her şey ölü.Bir kaç insan.Zavallı işe giden bir kaç insan. Korkmuyor artık insanlardan.İyi yada kötü adledilmiş insanlardan.Eskiden korkardı.Balici yada tinerci hapçı yada polislerden,yolunu değiştirirdi.Artık korkmuyor.Artık ondan korkuyorlar.Polisler uğramadı uzun süredir.Hapçılar kesmiyor önünü, görmüyor insanları. Kız mı? Bakmıyor kızlar da.Korku verici.Bu kentin korkuluğu.Adım ısmarlıyor.Güneşi uyandıracak.Korkutuyor güneşi.Güneş uyanmıyor onun yüzüne. Arıyor.Kabuk arıyor.Girsin ve içeri. Koza örsün üstüne fareler.İşte bu. Kentin korkuluğunu kozalayan fareler.Buna ısmarlıyor adımları.Güneş hayıflanarak uyanırken.Güneş geç kaldığını biliyor.Nefret edildiğini biliyor.İşte insanlar yavaş yavaş artmaya başlıyorlar.Dalga gibi, okyanustan bozma yosma denizlerin bu şehre çizdiği kaypak hatlar gibi. Birbirlerine yaslanarak, birbirleri ardına.Birileri birileri ardına yollara.Yapmaları gereken şeylere doğru koşturmaca.Kalabalık.Balık sürüsü.Okyanustan bozma dökülen bu kente balık sürüsü.Nefret ediyor.Birikiyor.Nefret. Ve bir nefret adam.Arıyor.Hangi sokakta. Hangi kıyıda.Hangi şişenin dibinde.Duraklarda mı? Yok. Hiç bir yerde. 23 senede yok.Kayıp.Kaybolmuş.Nefret.Kaybolmaktan.Nefret kayıplardan.Nefret.Birikiyor.İçi içine. Ekliyor ve içi içinde birikiyor. Sürülüyor içinden bir yerlere, içindeki hislere, içine ondan önce koyulmuş şeye itaat ediyor.Nefret ediyor.O sesten ama dinliyor. Ve yapıyor ve nefret ediyor.Yabancı.İçindeki o değil.O değil.O hiç ona ait değil.Neye ait? Hani fareler.Koza örecekler. Ve kemirecekler içindeki sesi fareler.Nerdeler.Kanalizasyon kapaklarına umutla bakıyor.Kulaklarını dayıyor.Ses yok.Fare yok.Nefret var.İçi içinde hala.İçi içini kemiriyor. Bir kanalizasyon kapağına başını dayayıp hayellere dalıyor. Farelerle dolu umutlarla kozalanacağı günün özlemiyle.Güneş uyandı sonunda.Tembel şey. Sıra bende….