artık para elektronik ortamda akarken, piyasalar gözümüzün önünden kayarken, fiziksel oluşumları, para basma makinalarını, altın rezervlerini, ne bileyim daha başka değerli ve önemli onca şeyi memleketin bir yerinden bir başka yerine taşımanın ne manası var? hangi güvenlik önlemlerini gereksiz yere mesai verip tartışacaklar? yolda altın rezervlerinin birkaç külçesi kapkaça kurban giderse kim hesabını verecek? onca madeni para, kağıt rezervi çalınırsa hangi kalpazanların ekmeğine yağ sürülmüş olacak? ve emniyet bunun için hangi değerli vaktini harcayacak? bütün bunları şekilcilik uğruna yaparken memleketin vergisi boşu boşuna hangi yabancı sigorta ve taşımacılık şirketlerinin cebine akacak? Mecliste Dersaadet hülyalarına dalanları zevk uykularından dürterek uyandıracak kimler kaldı?
valla yaw, öldük, bittik, mahvolduk, perişan olmamıza tırnak ucu kadar mesafe kaldı. zati tsk çökmüş, emniyet teşkilatı bitmiş, mit yamulmuş, memleketin bütün tersaneleri işgal altında, fabrikaları çoktaaaaan sömürgeci pezevenklere peşkeş çekilmiş, ytl nin anası ağlamış, eknominin bi ağlayanı bilem yok, eğitim desen ortaçağ karanlığına sürüklenmiş, en meşhur zanaatçılarımız bilem memleketi terketmekten dem vurup demleniyorlar.neyseki ergenekon var, bi cunta ayağına cumhuriyeti kurtaracak.
çok merak ediyorum, bu tür fikirler ilk kez kimin aklına geliyor da tartışmaya açılıyor? “Merkez Bankası’nı da İstanbul’a taşısak!” yani bunu ilk telaffuz eden kim olmuştur acaba? hangi gerekçeyle? yani insanın aklı almıyor? bina depreme karşı dayanıksız mı? artık şehrin trafiği yüzünden binaya giriş çıkışlarda güvenlik açığı mı yaşanıyor? hangi sebeple gündemin nabzı ve sinir katsayısı yoklanıyor?
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Cumhuriyet katillerinin halifelik ilan etmesine cok az kaldi…
artık para elektronik ortamda akarken, piyasalar gözümüzün önünden kayarken, fiziksel oluşumları, para basma makinalarını, altın rezervlerini, ne bileyim daha başka değerli ve önemli onca şeyi memleketin bir yerinden bir başka yerine taşımanın ne manası var? hangi güvenlik önlemlerini gereksiz yere mesai verip tartışacaklar? yolda altın rezervlerinin birkaç külçesi kapkaça kurban giderse kim hesabını verecek? onca madeni para, kağıt rezervi çalınırsa hangi kalpazanların ekmeğine yağ sürülmüş olacak? ve emniyet bunun için hangi değerli vaktini harcayacak? bütün bunları şekilcilik uğruna yaparken memleketin vergisi boşu boşuna hangi yabancı sigorta ve taşımacılık şirketlerinin cebine akacak? Mecliste Dersaadet hülyalarına dalanları zevk uykularından dürterek uyandıracak kimler kaldı?
valla yaw, öldük, bittik, mahvolduk, perişan olmamıza tırnak ucu kadar mesafe kaldı. zati tsk çökmüş, emniyet teşkilatı bitmiş, mit yamulmuş, memleketin bütün tersaneleri işgal altında, fabrikaları çoktaaaaan sömürgeci pezevenklere peşkeş çekilmiş, ytl nin anası ağlamış, eknominin bi ağlayanı bilem yok, eğitim desen ortaçağ karanlığına sürüklenmiş, en meşhur zanaatçılarımız bilem memleketi terketmekten dem vurup demleniyorlar.neyseki ergenekon var, bi cunta ayağına cumhuriyeti kurtaracak.
densizliktir.
çok merak ediyorum, bu tür fikirler ilk kez kimin aklına geliyor da tartışmaya açılıyor? “Merkez Bankası’nı da İstanbul’a taşısak!” yani bunu ilk telaffuz eden kim olmuştur acaba? hangi gerekçeyle? yani insanın aklı almıyor? bina depreme karşı dayanıksız mı? artık şehrin trafiği yüzünden binaya giriş çıkışlarda güvenlik açığı mı yaşanıyor? hangi sebeple gündemin nabzı ve sinir katsayısı yoklanıyor?
sırada istanbulun başkent olması var
diyarbakıra da deniz götürülsün
yapılacak işlere ne zaman sıra gelecek?
HAlifelik diyorum, kontrol sapigi diyorum, bunlar diyorum. HAsta Adam 2’yi oynayacagiz , oyle istendi.
iş mi kaldı ?
iş yok kopan. vardı da biz mi yapmadık anam babam.
aynen
Mrs. Erdoğan