Çünkü, Tarkan’ı, Tarkan yapan Türkçe söylemesiydi. İngilizce söylemeye çalışınca ne orjinalliği kaldı ne de yaptığı müziğin tadı.Ve bunu baştan öngöremedikleri gibi sonradan da göremediler, maalesef hala ısrar ediyorlar.Halbuki, Türkçe müziğiyle, aslında dolduramayacağı bir boşluğu doldurmuştu.Orjinal olmak varken insan hangi akılla taklit birşey olmayı ister, üstelik sonuç ortadayken ne demeye ısrarcı olur?Komşumun bir an evvel kendine gelmesini diliyorum.Aslında konunun başka yönleri de var. Sanatçı güçlü bir ifade yeteneğini hangi dilde yakalayabilirse, o dili kullanması son derece doğal ve gereklidir.Doğal olan başarılı olur sevilir.Ayrıca şarkı hangi dilde olursa olsun güzel olduktan sonra o dili bilmeyen biri isterse sözlerini öğrenebilir.Bir de sanırım şunu daha anlamamış; anlamadığımız şeyleri biz kendimiz zihnimizden hoşumuza gitiği gibi anlamlandırırız.
yorumlar
orjinallik konusunda söylediklerinize katılıyorum. genel olarak türkiyede müzik piyasasında en başından beri yanlış olan bir anlayış var. birileri bunu söylemiş o günden beri herkes bunun doğru olduğunu sanıyor. efenim türkiye de türk dinleyicisine ulaşmak için türkçe yapılırmış sonra avrupaya yada yurt dışına açılmak için ingilizce.. hade canım iş bu kadar kolay mı? böyle bire bir düz mantık ile müziği formule edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? siz sanadurunuz ama olay bu değil. olay ortaya koyduğunuz şeyin kendine has bir duruşunun olmasında. evet bu güne kadar ana dilleri ingilizce olmadan müziğe başlamış sonradan da ingilizce müzik yaparak dünyaya açılmış bir çok örnek verebiliriz. özellikle latin müziği yapanlardan bu konuya verilecek örnekler çoğaltılabilir. shakira, ricky martin bir de şimdi ismi aklıma gelmiyo poposuyla da isim yapmış o fıstık hah şimdi geldi aklıma j.lopez şimdi bu isimleri biz tanımadan önceleri de kendi dillerinde elbette birçok şey yapmışlardır. peki sonra dünyaca bir ikon olabilmeleri ingilizce müzik yapmaya başlamaları sayesinde mi oldu? ingilizce müzik yapmaya başlamaları dünyaca tanınmış bir star olabilmelerine bence sadece yüzde 30 civarında bir katkı sağlamıştır ama o kadar. (bu saydığım isimleri sadece star olduklarından sayıyorum yoksa müzikleriyle ilgili değilim) işte onlarda olan bazı piyasa tabiriyle star kumaşı bir şekilde büyük şirketler tarafından işlenmeye değer bulundu ve daha büyük kitleleri hedefleyen işlere giriştiler. bütük para yatırdılar ve sonrasında büyük para kaldırdılar. sonra daha büyük para yatırıp yine daha da büyük para kaldırdılar. peki amaç bu mu olmalı ? yani tabiki etrafta bunu amaç edinmiş starlar olmalı ama bu formül herkesin (müzik yapan herkesin) peşinden koştuğu şey mi olmalı? tabi orası tartışılır.ayrıca türkçe müzik yaparak da büyük plak şirketlerinin dikkatini çekmeyi başaranlar var. bu imkansız değil. zor ama imkansız değil…tabi bu durumda olay daha çok sözlerdeki konseptin dışında daha fazla müzikal yapıya dayanıyor.
Bir de Eurovizyon’a İngilizce şarkıyla katılma adeti başladı. Türkçe olunca birinci olunamaz mı ki?