Bu neşeli sloganın yılmaz destekçisinin Serdar Ortaç olduğunu bile bile böyle diyorsam bir bildiğim var da diyorum..
Kampanyayı içtenlikle destekleyen bir bayan..
Her yerde olduğu gibi ülkemizde de, serbest olsa da, olmasa da hiçbir devirde kumar ve kumarbaz eksikliği görülmemiştir; çok şükür..Önce biraz tarih:Yok korkmayın.. Kumar insanlığın tarihiyle başlar diyerek, o kadar eskiye gitmeyeceğim..Bu cümleden olarak, yurdumuzda 1985 yılında Turizmi Teşvik Yasası kapsamında başlayan, “Bir Casino Macerası” olarak adlandırabileceğimiz o şatafatlı devirden kısaca söz edelim..Başta büyük otellerin içinde olmak üzere irili ufaklı çok yerde açılan ve -beleşe- içkili-yemekli hizmet sunan konforlu mekanlardı gazinolar/ kasinolar/ kumarhaneler..Hemen söyleyeyim, niyet etmişliğim olsa da bırakın oynamayı, hiç gidip de görmedim bile bu tür yerleri..Çocukluğumun bayramyerlerinde (Seksen sonrası kuşağına not: Bayramyeri, bir nevi lunaparktır kardeşim.. Anladın?.) ilkel ruletler, yirmibirler oynadığımı; para karşılığı, yere yayılmış sigara paketlerine halka, teneke kukalara top attığımı inkar edecek değilim..Gençliğimde de -kısa bir süre de olsa- kahvelerde çayına, çorbasına piştiler, pisyedililer, ellibirler de oynamışımdır..Ama “büyük” kumarbazları, kumarhaneleri sadece filmlerden bilirim..Yani bu yazıyı iflah olmaz bir kumarbaz yazmıyor; onu demek istiyorum..Evet.. O, evden gazinoya servis imkanı dahi sunan kumarhaneler, zamanla memleket sathına iyice yayılmıştı..Bunu salt bir “oyun” olarak gören, parası bol olduğu kadar da aklı başında olanlar kah kazandılar, kah kaybettiler; ama sonuçta bu olaydan sadece zevk aldılar..Ancak her “iş”te olduğu gibi bu olayı da -çok afedersiniz- kıçından anlayanlar da oldu elbette..Cebindeki “evinin nafakası” üç kuruş parayla bu aleme girerek, kumar marifetiyle -kolayca- geçimini sağlayacağını zanneden bu eksik zekalıların sonu maalesef kötü oldu..Kumar kaynaklı intiharlar, cinayetler ve yıkılan yuvaların kamuoyundaki yankısı, medyanın olayı sorumsuzca abartmasıyla da ayyuka çıktı..Sanki bu kumarhaneler yasal olmadan önce bu ülkede kimse intihar etmiyor, kimse cinayet işlemiyor ya da tek bir aile yuvası yıkılmıyordu..Doksanlı yılların sonunda bu “şer” yuvaları kapatılırken, her zamanki gibi kurunun yanında yaş da yandı..Toplumun huzurunu bozup, kara para aklayanlarla, yasal çerçevede faaliyet göstererek bu işi düzgün yapan ve vergisini ödeyen -çoğunluktaki- işletmeler aynı kefeye kondu..Buralarda çalışan binlerce insan ekmeğinden olurken, ülkenin turizm gelirlerine darbe indirildi..Kumarhaneler kapatılınca başka ne oldu?.Bu sektör yeraltına kaydı. Mafyanın ekmeğine bal-kaymak sürüldü..Kenar mahalledeki kahveden, kumarhaneye dönüştürülen lüks villalara kadar her yerde yasa dışı kumar oynatılmaya ve oynanmaya devam edildi..Polis, onlarca yıl -hem de çoğu aynı- mekanları basmaktan, insanları yakalamaktan, kumar masalarına falan el koymaktan bıktı; çeteler ise tutuklanıp serbest kalmaktan, mekanlarını -sil baştan- masalarla donatmaktan bıkmadı..Bu arada yine intiharlar, cinayetler sürdü; ocaklar sönmeye devam etti..Kapatılma gününden bu güne trilyonlarca vergi kaybı oluşurken; çevrede fellik fellik “serbestçe oynayacak” ülke arayan “umarsız” kumar hastaları tarafından da trilyonlarca lira yurt dışına kaçırılmış oldu..Daha iki gün önce, “Kumarhaneler Kralı” mızın havai fişek gösterileriyle Bulgaristan’da bir Casino daha açtığını gazeteler yazdı..Dünyada halen yirminin üstünde kumarhanesi bulunan kralımız, bu komşu ülkede de üçüncüyü açmış, hem de Türkiye sınırında..Neden sınırda?.Türk dost ve müşterilerine daha yakın olabilmek, onlara daha uygun, daha iyi hizmette bulunabilmek için elbette..Bayram tatilini de fırsat bilen bazı kumarsever vatandaşlar kolayca komşuya geçip, yemiş, içmiş, eğlenmiş; bu arada –sanırım sıkıntı yapan- bir miktar parayı orada bırakıp evlerine dönmüşler..Şimdi n’oldu?.N’olacak, hem “kral olmayan” vatandaşlarımız, hem de “kral olanımız” –zevkle ya da mecburen- paralarını, yatırımını, istihdamını, vergisini “komşi” ye bırakmış oldu..Öte yandan, bunun zararını sadece kendimiz çekmedik, zavallı Kıbrıs’ın da başını yaktık..Anavatanı kurtardığımızı düşünürken, bu sefer de -tamamen denetimsiz- yavru vatan Kıbrıs’ı kumar cehennemine dönüştürmüş olduk..Ben, başlıktaki “Tüm kumarhaneler açılsın..” sloganını “mırıldanırken” şunu demek istiyorum: Kumarhaneler, bu işi -ABD gibi- layıkıyla yapan ülkelerin sistemleri baz alınmak suretiyle gerekli yasal düzenlemeler eksiksiz yapılarak, ülkenin belirli bölgelerinde (bazı adalar en iyisi), devletin sıkı denetimi altında faaliyet gösterebilsinler..Hem krallarımız, hem kumarsever vatandaşlarımız bi rahat, huzur bulsunlar..Tek dileğim, onlar kazansın, kaybetsin ama sonuçta kazanan hep yurdumuz olsun..Yoksa bana ne!?.(Gelecek yazı: Türkiye’de kumar yasakmış!. Hadi canım sende!.) Israrla Bekleyiniz..
yorumlar
aah ah! nerede o eski kurpiyerler…
dün haberlerde gördüm.bir partiye baskın yapmış polisler.insanlara orada ne yaptıkları soruluyor ,cevaplar aynen şöyle:-iftara geldik.-akşam yemeği yedik.-göbek atıyoduk.-yok yok halay çekiyoduk.ve en son polis arabasının içinden el sallıyorlar….yorumu size bırakıyorum.
bana sorsalar kurpiyerler için geldim derdim. resimdeki bayan kurpiyer mi?
ben ne eskisisini ne yenisini bilirim kayvenk.resmide bilmem o yüzden.yardımcı olamıyıcam:)
sonuna kadar tuttum bu yazıyı. yasak hiçbirşeyin çözümü değil.dünyada kumarhane işletmelerinin belli minimum standartları vardır müşterilerde aradığı… ama T.C.’de zamanında işletilen kumarhanelerin de sahipleri aç gözlerini doyurma sevdasında olduklarından bu standartlara pek aldırış etmeden herkesi içeri davet ettiler. sonra da ocaklar sönerken kendilerini pişkince savundular. ekonomide her mal ve hizmet için bir talep ve arz dengesi vardır. herşey sürümden kazanmak adına satılmaz. satıldığı takdirde de hizmetin iyi kalitesinden bahsetmek pek mümkün olmaz. zamanında Türk kumarhanelerinde olması gereken kıyafet yönetmelikleri bile istismar edilirken tabii T.C. turizm gelirlerinden kaybetmiş oldu. standartları belirlense paranın yurtdışına kaçışı da mutlaka bir nebze önlenmiş olurdu.
inan6666 yazmıştı bu konuyu. katkı olur diye şeyytim. ben de aynı fikirdeyim. o yazının altına ilave etmiştim.
efenim kumara karşıyım…şurda da mevzusu geçmişti…
kumarla arasıra iddaa oynamak dışında alakası olmayan birisi olarak fikre katılmaktayım….hatta güneydoğu’ya yapılsın kumarhaneler…şerefsiz pkk adını Partiya Kumarhane Koruyan olarak değiştirip oaralardan çöplenme adına terörü vs unutmazsa ben de bir şey bilmiyorum demektir
Arkadaşım bu ülke kumarla ekonomi yapacak para kazanacaksa hiç yapmasın daha iyi.Bu işi layıkıyla yapan yer amerika değil las vegas yani ayrı bir dünya ve dünyanın en çok intahar vakasının yaşandığı yer.Kumar bir hastalık maddi varlığı olan milyarlarına oynar,olmayanı kundurasına kadar iner oynar.Senin sölediğin o kaçak göçek kumarhaneler o dönem serbestkende vardı şu anda var.Yasal olmamalarının sebebi yaptıkları hiç bir işin yasal olmaması anladın mı bilmiyorum.Bırakın bari bu olaya ekonomist bir şekilde yaklaşmayalım sizde söylüyorsunuz işte,bende gözümle görüyorum sürekli ne facialar yaşanıyor ne çocukların kalbi kırılıyor.Kıbrısada bir kaç kere gitmiş casinolarda saçmalamış biri olarak şunu söylüyorum bence kumarın önüne geçemezsiniz,bu işi ne kadar sınırlasanızda sadece bazılarının ekmeğine bal sürmüş oluruz.Bırakın bu iğrenç sermayeyi amaç turizm ise ekonomi ise daha doğru şeylere yönelelim ,bence hollandadaki gibi uyuşturucuyu serbest yapalım kekler pastalar uçalım,kiyasal arkadaş olalım hepimiz o zamanda tıpkı hollanda gibi milyonlarca turisti sırf bu yolla ülkemize çekeriz hemde uyuşturucu ticaretini önleriz,her şeye devlet hakim olur karaborsa ,el altı,torbacılık kalkar dimi?Nasıl olsa içen içmiyor mu?En azından devlet kim içiyor ne kadar içiyor kim ne yapıyor hakim olur:)Ama yalan işte böyle olmuyor bence.