Derinden ve tek tek aldığı üç nefesten sonra attığı adımlarının birbirine dolaşmasından korkarak dikkatlice geçti koridorları..Her defasında böyle heyecanlanırdı..Her nefes alışından sonra üzerindeki bir parçayı geride bırakarak ilerlerdi sanki..Yolun sonuna geldiğinde çıplacık kalırdı, üşürdü..Yüreğindeki bu soğukluğu ısıtacak hiçbir giyisisi olmamıştı bu güne kadar..Yine yalnız ve yine cesurdu. Biraz terlemişti. Kendine ayrılmış odasında üzerini değiştirdi. Son kez aynaya baktı.Çok karanlıktı, aniden ışıklar açıldı müzik eşliğinde..Çevreyi hiç önemsemez, işini yapar giderdi. O’na bakan bütün yüzler birbirinin kopyasıydı, sanki bir tablo, her gün değişen bir boğaz manzarasıydı..O ise uçar, uçaaaar ormanın en yüksek ağacının tepesine konar, rüzgarı selamlar, en güzel meyvenın tadına bakar, en güzel çiçeği koklar, sabaha karşı evinin yolunu tutardı..Gösteri bitti, parasını aldı..Bir sonraki davete geç kalmaması gerekiyordu..