Sesim kuytu bir köşede kalmış gibi sessiz ve habersiz. Buruk. Hissiz ve ruhsuz. Sebepsiz ve bir o kadar hırçın sebepleri olan. Bu dünyayla derdi olan, kadın. Belki kendiyle derdi olan. Belki normal belki değil. Duyduğu sesler ne uzak… Duymuş olduğu sesler. Bir ırmak gibi devam etmeli hep akmalı yaşam diyorlar, geriye bakma diyorlar- lar.Bir akşamın içine düşmüş kuyuyum. Sözüm kim, ben nerdeyim? En son hangi okyanusta boğulan hangi okyanusta seninle tanışan, kadınım? Sözlerimin gelmediği yerler var, pişkinlik gösteren dünyada. Benden içeri bir kadın var, en senin gördüğünü sanmıştım. Hiç.Şimdi, hiç görülmediğimi sandığımda nasıl içime oturmasın rüzgarın tenime değmemesi ve bulutlar o kadar uzak ki… Ben neredeyim? Mavi mi hala okyanuslar, içinde balıklar yüzer mi, ben neden görmüyorum? Sen görüyor musun? Bir ara aynı aynı gözlerle gördük mü biz yoksa biz hiç aynı olmadık mı- mı? İçimde bir okyanus var, en çok sen görmüştün- sanmıştım. Şimdi tin’den uzağım.Ten’den de. Derindeyim. Sendeyim, hala. Hangi bulutlar bu üzerimden geçen? En son ne zaman üzerime yağmur yağdı? Ya senin? Bu bulutlar senin de üzerine damlalarını bırakır mı böyle? Onlar dahi dokunabiliyor sana değil mi? ben nerdeyim? Bir ara beni duyuyor-dun, değil mi? kulaklarım ne mutlu. Ya ben? Neden böylesi yorgun bu dünya? Benim düşlerim ne zaman düş-tü de ben göremedim? Sözlerimin geçmediği kaç duvar kaç cevher, yıkık cepleler var… Neredesin…? Tin. Öyle yorgunum ki, oysa tüm yorgunluğum gidecekti, seninle.Sesin kimlere değiyor bilmiyorum. Ben hangi okyanustayım? Ruhum bu evi dolduruyor, bu dünya beni dolduramıyor, ben dünyayı bulamıyorum; neredeyim? Hangi deniz, hangi dehliz, hangi kopuş, bu fırtına! Her yok oluş mu böyle sancılı olur? Gözlerin nerede? Bu sessizlik gerçekten var değil mi yoksa ben sağır mı oldum? Tüm sesler dolapların içinde giysilerin en en altına koyuldu. Bazı xxl giysiler çoktan atıldı. Kendimi bulamıyorum, senin bulamaman öyle normal ki… Ben var mıyım? Var mıydık? Vardık. Dık. Dık mı olduk şimdi? Şimdi denilen, ‘ırmak gibi ol, geriye bakma. Hayat böyledir.’ Irmak gibi olmadığım için bu konuda başarısız mıyım? Hangi su da boğuldum, hangi tuzda tütsülenmeyi, unuttum. Bir bakış mıydı seni benden alan yoksa hiç gelmemiş miydin, asırlar öncesinden dahi bir simülasyon muydu sadece? Bundan mı bu sancı? Biter mi dersin? Bazen kulaklarım çınlıyor, gözlerim doluyor, düşmüyor bir yaş; bu daha zormuş…
Bazen ağlayamamak en fenaymış. Bazen yanımda olmaman en fenaymış. Bir dokunuşmuş nefesim, sana kimse değmemiş. Bir tılsımmışım, belki hiç öpmemişim. Bir nefesmişim, ben ne zamandım ki… Bir maviymişim, özgür müydüm? Dokunuşmuşum, tenmişim; tenindeymişim.Çok üşüyorum.Bir mavi okyanus hayal ediyorum. Senin ve benim olduğum. Yeni bir dünya yazıyorum. Sözlerim daha benim gibi sessiz ve kederli, buruk, içten, sorular soran; yanıtları ise çok içte. Bir daha duyar mıyım? Niye bu işkence? Bir mavi okyanus düşlüyorum. Okyanusun kendisiyiz biz. Öyleydik. Dik olduk. Oldu mu şimdi? Ne bu bulutlar? Ben miyim yavaş olan, geçmiyorlar. Irmak mı? Hah, kara isyan nöbetleri bu saatler. Saatin kendisiyim. Geçmiyorum.Bir sıcak gözyaşı, çıplak tenine düşmüş; belki hepsi bir hayalmiş. Ben uykudaymışım. Hissizliğime devam etmişim. Ben hiç sızı olmamışım. Hiç ten, hiç yara, hiç gözyaşı olmamışım.Bir başka rüyada ben sana düşmüşüm. Okyanus benim pınarımmış, benim sızım kendi yaram da olsa; benimmiş. Miş, miş…Neredesin? Ben var mıyım? Sen var mısın? Var mıydık? Gerçekten biz olduk mu? Biz olmuş muyduk? Olanlar oldu mu? Yoksa şimdi oldu denir ya sen artık oldun; şimdi mi olduk? Yoksa olanlar oldu mu bize? Hangi yara bu, yara bu, hangi sızı? Hangi okyanus, hangi düştü. Düştü. Kaldıramıyorum. ‘Mıyorumun’ kendisi olan mıyım? Yoksa benim özüm ‘mıyorum’ hesabına çalışan bir kadın mı? Sustum, susmadı kafam… Sen çoktan sustun. Bu beyin susmuyor, sen gittin gideli.Hangi derin yankıda kendini bulamayan kadınım? Bulduğum zamanlar olmuş muydu? İçinde yara mıyım? Ben buradayım. Yaradan kurtar-man için; için için ırmak olmaya çalışan kadın değilim. Çünkü ben sensiz yarında yarım mutlu olurum diye sızılıyım. Nasıl ırmak olayım, nasıl ırmak olup okyanusa ulaşayım. Doğru- yanlış. Doğru muyum, yanlış mı; buradayım, sadece, hala sende. Hala ziyan. Hala bulutlu. Uykuda teninde olduğumu düşleyip uyuyabilen, kadın; ben. it’s me!(Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.)