iki güzel tatil gününü tamamen açık havada geçirdim…İnsan toprakla,suyla temas ettiği oranda güç kazanıyor sanki…Geçen haftanın sokak kavgalarına benzeyen kötü görüntüsünü silip attı toprak ana!…Koruma duvarlarının ardından şahsıma ve tüm komüniteye “topunuzu s……m” diye bağırıp çağıran “kayıp kene’yi” de unuttum…canı cehenneme!…Dedim ya hafta sonu iyi geldi…Fenerbahçe’mizin stat içinde ve de dışında ki şampiyonluk kutlamaları muhteşemdi…Bir Malmö FF taraftarı olan ,”mırmır’ın” fenrbahçeli olması artık kaçınılmazdı..Ülkesinde böyle bir manzarayı tüm yaşamı boyunca göremiyeceğinin o da farkında…Mırmır, beni mutlu edecek bir şey daha yaptı; Çoktandır izlemek istediğim bir filmin, dvd’sini getirterek gecenin son bombasını patlattı!…“Straw dogs”Bir sam Peckinpah filmi…Rolleri, Dustin Hoffman ve Susan George paylaşmış…

Film erkeklerin kendilerini kanıtlama uğruna gene kendilerini harcadıkları gerçeğinden yola çıkıyor…Neyi yaşamak istediğine bir türlü karar veremeyen genç bir kadının eşinden aldığı intikam…Karısının taşıdığı ağır şehveti sadece ti’ye alan, naif bir bilim adamının tetiklenişi…Bu filmi izledikten sonra gerçekten de kadınların farklı bir hafızaları olduğuna inandım…Eğer iki kişinin hayatına zehirli bir duygu hakimse, her şey tersine dönüveriyor aniden…Erkeklerin , kadınlarda ki duygu yoğunluğuna kayıtsız kalmaları, ondan coşku , cesaret bekleyen bir kadını olmadık işler yapmaya itebiliyor…Kadınlar böyle durumlarda ya bir başka sevgiliye koşup yaşamak istediklerine kavuşmayı seçiyor ya da kaçıp saklanmak arasında kalıveriyorlar…Onların öylesine farklı bir hafızaları var ki,Ödediklerini unutmayıp bir gün ödettiriyorlar…