bildirgec.org

kıskançlık hakkında tüm yazılar

Adı Aşk Olmazdı

mavilikler | 08 August 2011 13:27

Sonuna dek tüketeceğim bu sefer. En küçük bir özlem duymayacak kadar bildik bir şeye dönüştüreceğim onu…

Yoksa hep içimde kalıyor bir şeyler. İnce bir sızı almış başını götürüyor beni de kendiyle birlikte bulunduğum yerden çok uzakta, gölgelerle dolu bir yere.

Hep aklımda aynı görüntüler ve seslerle o loş köşeden bedenimin bulunduğu yeri görmeye çalışıyorum. “Şimdi nerde?” diyorum. “O çekici gülümsemesi hangi yüzde dolanıyor şimdi kimbilir? Bir okşayış gibi usul usul…”

Dişi Sinek

mavilikler | 10 June 2011 11:04

“Deniz olan bir yere gitmek istersin sanmıştım.”

Bir sitem mi saklıydı sesinde? Her zamanki anlayışlı koca ifadesini azıcık da olsa gölgeleyen o şey herneyse cansıkıcı bir şey olmalıydı.

Meltem kocasını iyi tanımanın verdiği sezgiyle sesteki bu çatlamanın daha büyük çatlamalara yol açabileceğini anladı ve en tatlı sesiyle “Hayatım, istersen gidebiliriz.” dedi.

Bikinili kızlar hayalinde resmi geçit yapsalar da o şimdi gerçek bir dünyanın tam ortasındaydı. Gerçek şeylerden söz etmeliydi öyleyse. Gölgelerle savaşmaya niyeti yoktu.

Kıskanmamak elde değil !

endop | 23 May 2011 09:34

Kıskanıyorum..

Seni benden daha genç olduğun için , onu benden daha yakışıklı olduğun için kıskanıyorum . Arkadaşımı kış olimpiyatlarında çektiği fotoğraflardan dolayı , diğer bir arkadaşımı da benden daha anlamlı cümleler kurduğu için kıskanıyorum . Bir başkasını kurduğu dostluklardan dolayı , bir diğerini ağırbaşılığından dolayı kıskanıyorum…

Evet söyledim ve mutluyum … buyum işte ben .

kıskanma ölçüsü

esra7909 | 22 February 2011 18:56

Kıskançlık sadece insanlara özgü bir duygu değil.Ama bu masum sayılabilecek duyguyu bu kadar abartarak, karşısındaki sevdiğim dediği,benim için önemli dediği insana zarar verecek hale getiren sadece insanlar..Seven kıskanır…Evet kıskanır ama zarar vermeden incitmeden kıskanmalı.Bunu artık hastalık haline getirmiş insanlar var ve bunlar maalesef farkında olarak ya da olmayarak yaşayabilecekleri birçok güzelliği bu şekilde ellerinin tersiyle itiyorlar.Zarar verdikleri ise sadece kendileri değil çevrelerindeki insanlara da zarar veriyorlar.Aile ,arkadaş, sevgili… Ve yalnız kalıyorlar, bu yalnızlık o insanları daha da kızgın ve hayata tepkili yapıyor.
Anlamıyorlar, anlatamıyorsunuz.Kıskançlık altında biraz da kendine ya da karşısındakine güvensizlik den oluşur.Söylediğiniz zamansa hayatın en fazla söylenen yalanı karşınıza çıkıyor.Sana değil insanlara güvenmiyorum.Böyle bir bahane var mı hayatta?
Sen mutlu ettiğinden eminsen,sevildiğinden eminsen neden abartılı kıskançlıklar yaşıyor ve sıkıntı yaşatıyorsun ki…

Herşey kıskanılır mı?

huzunlugunes | 21 February 2011 12:03

Kıskanılır mı herşey? Hayatımızda ne varsa hepsini kıskanmak aptallık mı? Sevgiliyi,arkadaşı,aileyi kıskanmak hemde çok kıskanmak doğru mu? Sevgiliyi kıskanmak olduğundan fazla kıskanmak o ilişkiye genelde çok zarar verir ama insan kendine engel olamayıp kıskanıyorsa bu onun suçu mudur? Bence farkında olduğumuz veya olmadığımız zamanlarda bile kıskanıyoruz. Bazen bir başarı bile kıskanılıyor. İnsanın içini yeyip bitiren bir duyguda kıskançlıktır…

son gece…

firatocal | 16 August 2010 18:45

nefret yüklü sözlerle yapılan tartışmaların yaralarını taşıyan erkek köpüklü dalgaların yıkadığı sahile bakarak , kendinden geçmiş bir halde dalıyordu sonu belirsiz nereye gideceği bilinmez flu düşüncelere…

Akla gelmez hakaretlerin , bitmek tükenmek bilmez suçlamaların tek sahibi olmak asıl canını acıtıyordu erkeğin… Anlam veremiyordu kadınının bütün olup biten hengameden , sanki hiçbirşey yaşanmamış gibi sıyrılıvermesine…

Kadın , hem kıskançlık krizlerine girip Alaçatı ‘ nın en işlek caddelerinde , yüzlerce kişinin önünde , her defasında kavga çıkarıp eşine hayali sevgililerle ve aldatmalarla ilgili ithamlar yapıyor , hem de yarım saat sonra bütün bunları bir kenara atıp liseli aşıklar gibi davranmaya başlıyor ve hiç bir tartışma yaşanmamışcasına erkeğinin kollarına atlayıveriyordu…

Kadının davranışları birkaç kereyle sınırlı kalmıyor , dengesiz gel gitleri her geçen gün sayıları ve şiddetleri giderek artıyordu… Adam yaklaşık 4 yıllık beraberlikleri boyunca , kadınının tüm kaprislerine sabretmiş , yıldırıcı suçlamalarına göğüs germiş , aşık olarak evlendiği eşini yitirmek istememişti…

SEN OLMADAN

mavilikler | 30 May 2010 15:11

Sen o kadına baktığında… Yok oldum ben! Gözlerindeki yerimden alaşağı oldum. Bana bakan gözlerinde O vardı artık. Bana dair tek birşey yoktu.

O an masadan kalkıp gitseydim, sen hala aynı ifadeyle bakıyor olacaktın karşındaki sandalyeye. Orası, otursam da aynı şekilde boş kalacaktı.

Senin gözlerin birkaç dakika önceki bir görüntüde takılıp kalmıştı çünkü. Başka hiçbirşey görmüyor, beni her saniye bir parça daha tüketiyordu.

“Daldın.” dedin birden. Görünür olmuştum demek yeniden.

Bir Karikatüristi Kıskanmak

admin | 06 February 2010 12:59

Bir Karikatüristi Kıskanmak

Kıskançlık hayatımda hiçbir zaman ciddi anlamda yer almadı, ilginç ama ben kimseyi kıskanmadım. Yoksa kıskandım mı? Düşünüyorum da biri gerçekten güzel bir işe imza attığında kıskandım ama onun başarısı sonlansın ben yapayım demedim. Tepkilerim kıskanılması muhtemel olaya genelde şöyle olur; “ aa ne güzel keşke ben de yapabilsem böyle şeyler” ya da “ aaa ne güzel ben de yapabilirim ki çalışırsam”. Yani bu kıskançlık değil di mi sevgili okur? Evet, evet bana böyle olduğunu söyle, beni, kıskanç olmadığımı onayla lütfen. Cevaplarınızı duyar gibiyim, sizinle aynı fikirdeyim. Bu kıskançlık diye tanımlansa dahi kötü niyetli bir eylem değil. Ben buna olumlu kıskançlık diyorum, insanı bir şeyler yapmaya teşvik ediyor.

Üçün biri..

pillibebekkuyuda | 21 November 2009 17:38

http://g.mynet.com/i/79/42894_0.jpg
http://g.mynet.com/i/79/42894_0.jpg

Üç arkadaş işe başlamıştık o yıl.

Özlem, Meltem ve ben..
Meltem, 3. sınıfın 1. döneminde gelmişti okula, Özlem’in tek başarısı 3. sınıfta 1. olmaktı..
Bazı geceler kağıt oynar eğlenirdik..Hep 3 el oynar kaybedersem, oyunu bırakırdım..

Saatlerce felsefe yapar, aşkı konuşurduk; sadece bir konu için gecelerce uyumadığımız olurdu..
Ben ”Üç kişi iyi arkadaş olamazmış” derdim,
karşı çıkarlardı, ”Bal gibi olduk işte” derlerdi..

sevgiye olan aclik

patrushka | 18 December 2008 18:48

Darda kalip ikileme dustugumde,sadece diger insanlardan farkli dusundugum icin , kinanacagimi bildigim icin hep durakladim.O anda kendime sordum.Iki yolum vardi; ya herkesin verdigi tepkiyi verip insanlari onaylayacaktim sessizce ya da hayir bu ben degilim deyip bedeli neyse odeyerek neyi dusunuyorsam soyleyecektim ozgurce.Genelde ikinciyi tercih ettim.O zamanlar kucuktum ve daha asice yapardim tercihlerimi.Ama ben hep farkliydim yasitlarimdan.Hicbir zaman anlamamistim; neden insanlar tepki gosterirlerdi yollarda birbirini open iki sevgiliye,neden sinirle ofkelenirlerdi? …’Evleri yok mu?” yorumlarini yaparlardi acimasizca, arkasindan kiza o bilinen ‘orospu’ yaftasini yapistiriverirlerdi.Cok becerikliyiz ya toplum olarak yafta yapistirmak konusunda!…Zaten baska da bir boktan anladigimiz yok…