göğün içine kaçmış solucan gibikıvrıldı içime hayatın diliemdik beraber mantarını içineittirdiğimiz şişeden dünyayıküstük vekustuk gözlüklerimizin üstünecennet yeterince boktandı veelmacık kemiklerimiz zımbalanmıştı nüfus kağıtlarımızakimse bilmek istemedi ne yaptığımızıkimse ilgilenmedi dini adetlerimizlegelip geçici bir hüzündükgelip geçici bir dünya felaketibir duaydı çözümleyen bizi veidamımızı onadığında din adamlarıgözlerini kırpmadan yaktılar üstümüzdeki derilerioysa biz onların görmediği kadar çıplaktıken derin halimizlekimse bilmek istemedi dünyadan ne beklediğimizikimse ilgilenmedi hedeflerimizleterk edip gittik gezegenlerinişimdi ne zaman bileklerimiz kaşınsatanrı cennetine davet eder bizine zaman boynundan öpsemsol yanını melekler istila edergit şimdibu kadar acı bugünlük bana yetercelâl hikmet11309 mudanya