bildirgec.org

taziye hakkında tüm yazılar

— |SEN|

il mare | 06 May 2010 10:35

Her anıyı aşk mı sanarım, her anıyı sevda mı?
Değil,işte öyle değil.

Maharet aşk denizine tonlarca gemiler sığdırmada, maharet denizleri de aşıp okyanuslara açılmada .
Bir yalandan çıkmışken, oyalı,kırmızı bir mendil sallamışken son kullanma tarihi geçmiş bir rüyanın ardından,
Maharet yalanları suya atıp mendilleri ispirtoyla yakmada,öyle çok tenezzül de etmeden,serçe parmağının ucuyla.
Her hatırladığın aşk değil işte;
Farkında mısın,sen her hatırlayışında ruhuna dipsiz sevdalar kapaklanmakta,
Ekose hayallerinin üzerine çizgili tutkular yamalanmakta.
Her hatırladığın aşk olsaydı eğer, hatırladıklarından çok öte ,seni çağırırlardı aşk aşk diye.
Gözyaşlarının tuzu yakardı sineni ve yıkandıkça hatıraların, çekip küçülürlerdi teker teker;
Oysa ki sen,tüm yad edişlerde esnetensin bir şeyleri; ucundan tutup çekiştiren,sınırları zorlayıp ebatlarını değiştiren;
Gelmişinin önünde diz çökerken saç diplerinin bile duyduğu hörmetle; geçmişine sövensin, camdan yapılmış nefretinle.
Sen, bir ateşin üzerinden üçüncü kez atlarken, evvel bir zamanının gıptasını dördüncü sıçramana yakıştıransın,
Evvel bir dileğinin aynı karakterli harlarına bu sefer yüreğinin suyunu serpiştiren, ve tek bir damlasıyla nice korlar peyda edensin.
Kendine karşı açtığın savaşta desenli yaralar alan gururlu bir gazi,
Ve bu uğurda şehit ettiğin inanlarının taziyelerini her seferinde kapı eşiğinden defedensin.
Yani öyle sandığın gibi değilsin, dur ama gitme, açıklayabilirim.

taziye defteri

| 12 March 2009 09:49

göğün içine kaçmış solucan gibi
kıvrıldı içime hayatın dili
emdik beraber mantarını içine
ittirdiğimiz şişeden dünyayı
küstük ve
kustuk gözlüklerimizin üstüne
cennet yeterince boktandı ve
elmacık kemiklerimiz zımbalanmıştı nüfus kağıtlarımıza
kimse bilmek istemedi ne yaptığımızı
kimse ilgilenmedi dini adetlerimizle
gelip geçici bir hüzündük
gelip geçici bir dünya felaketi
bir duaydı çözümleyen bizi ve
idamımızı onadığında din adamları
gözlerini kırpmadan yaktılar üstümüzdeki derileri
oysa biz onların görmediği kadar çıplaktık
en derin halimizle
kimse bilmek istemedi dünyadan ne beklediğimizi
kimse ilgilenmedi hedeflerimizle
terk edip gittik gezegenlerini