Bozuk paranız var mıydı abi yada abla ? bu soru canım Türkiye’mde ne kadar da çok sorulur. Günde binlerce kez , esnaflarımız para bozdurmak isteyen insanlara bu olumsuz cevabı vermişlerdir.”- Vallahi bozuk paramız kalmamış kardeş.”
Bozuk para delisi.
PARA BOZDURMAK AHLAKİ BİR GÖREV MİDİR?Parasının bozulmasını “rica” eden kişi aslında zorda kalmış mağdur bir insandır. Kendisini mağdur eden bozuk para istediği esnaf değilse de, mağduriyetini giderecek olan kişidir bozuk para sahibi.Elinde bozuk parası varken yok demek , toplumsal bir yalancılığın içine sokuyor bizi. Bu hallere giren insanımız da gittikçe paranoid bir kişiliğe bürünüyor.Başlangıçta ben çok bozulurdum bu bozuk para yok yalanına. “Var ama vermek istemiyorum” desin , ” bana lazım kardeşim” desin yani…Ancak genelde toplumumuzda görünen son , bu yalan haline alışma ve umursamama şeklindedir.
Alışmak – Umursamamak
Anti tez olarak bu sefer de şu tezleri öne sürebiliriz.Esnaf elindeki bozuk parayı vermek zorunda değildir.Kimse kendisini zor duruma düşürecek şekilde başkasına yardımcı olmak zorunda değildir.Tamam bu değindiğiniz değerler doğru olsa dahi nedir o zaman fedakarlığın anlamı ?FEDAKARLIK NEDİR ?
Fedakarlık
Fedakarlığı , kendi yokluğu pahasına başkalarına yardım etmek olarak tanımlayabiliriz.Aslında bu tanımlama ile fedakarlık , “başkaları ve biz” kısır döngüsünün kırıldığı yerdir. Toplumsallığın ve bir olmanın hissedildiği nokta…
Bir yürek olmak.
Bozuk para sorgusundan yola çıktığımızda netice olarak toplumsal fedakarlık konusunun ne kadar önemli olduğunu görmemiz gerekmektedir.Çok basit bir şekilde düşünülse dahi “bozuk para sendromu” (muhtemelen bu tanıyı ilk belirleyen kişi benim) toplumsal birlik ,barış ve fedakarlık konusunda önümüze çıkan basit ama bir o kadar da etkili sonuçlar alınabilecek başlangıç noktalarından biridir.
yorumlar
“Çok basit bir şekilde düşünülse dahi “bozuk para sendromu” (muhtemelen bu tanıyı ilk belirleyen kişi benim) toplumsal birlik ,barış ve fedakarlık konusunda önümüze çıkan basit ama bir o kadar da etkili sonuçlar alınabilecek başlangıç noktalarından biridir.”sanırım son paragrafta söyledikleriniz düşünülmeyen bir bakış açısı.teşekkürler @deniz kasakolu. güzel bir paylaşım olmuş.
teşekkürler. değişik bir yönden bakmışsın.
Yorumlarınız için teşekkür ederim. Platonun idealar dünyasında ne kadar gölge yansıyorsa mağaranın duvarına onlara aldanmayıp , dışarıdaki çiçeğin kokusunu ve kuşların cıvıltısı üzerinden bir tahayyül benimkisi …Bir de bu yazının nobele aday olunabilecek yeni ufuklar açmasından ziyade bireysel ve toplumsal farkındalığa katkısı asıl idealim.
para para para
Dünya Napolyon‘a da kalmadı 🙂
Deniz Kasakolu, gerçek ad ise, paranın etkisinde kalınmış mıdır, diye düşündüm..
Pilli’deki adımı değiştirsem mi acaba ? diye düşündüm 🙂
mükemmel yazı olmuş ki bunu nadiren söylerim.
Yorumunuz için , teşekkürler.