“Sihrimi kaybettim.” dedi bana, “Onu bulmama yardım eder misin?”Gözlerinde gördüğüm ışıltıdan başka nasıl bir sihre ihtiyaç duyduğunu hayal bile edemesem de teklifini kabul ettim. Tek istediğim onun yanında olmaktı, her zaman. Neyi aradığımızın hiçbir önemi yoktu.Elini uzattı bana. Dokundum. Gözlerindeki ışıltının giderek güçlendiğini gördüm. Önce onu sardı bütün ışık, ta ki bütün vücudu tamamen ışıktan olana dek. Sonra da ona dokunan elimi sardı. Işık beni de kapladı. Bütün vücudumu saran o heyecanı hissettim, ben de onunla birlikte ışık olurken.Hiç olmadığım kadar hafiftim artık. Birlikte yükseldik göklere. O kendi sihrini arıyor; ben de onun peşine takılmış “Bundan başka bir sihir olamaz.” diyordum.Bazen rüzgara karışıyorduk; bazen de rüzgarın kendisi oluyorduk. Bazen şiddetli bir kasırga olup ağaçları, çatıları deviriyorduk; bazen hafif bir meltem olup sıcak altında bunalmış insanların yüzünde açan gülümsemeye dönüşüyorduk. Bazen bulutlara karışıyorduk, onlarla birlikte gölge oluyorduk bütün dünyaya; bazen de bulutun kendisi olup, aşağıdaki genç çobanın hayallerine giriyorduk.Yağmur olduk, hayat verdik doğaya. Nehir olduk, bereketimizi taşıdık gittiğimiz her yere. Kar olduk, şehre düştük çocuklar eğlensin diye. Kardan adam olduk, günlerce sevinç verdik hem çocuklara, hem de çocukluğundan kalma o tadı hâlâ arayan büyüklere.

http://shimoda7.deviantart.com/art/Still-land-81943194
http://shimoda7.deviantart.com/art/Still-land-81943194

Sihrini arıyordu, peşinden beni de sürükleyerek. Ve ben, hiç itirazsız onun peşine takılmış giderken, aradığı sihir her neyse hiç bulamaması, hep araması, hep benimle olması için dua ettim her zaman.