(Yalnızlığa öykünür, Tanrı’ya özeniriz..)Şimdi,bu saatlerde uyuyan bir sevgilim var. Gözleri okyanus yeşili,, ama size ne!Gözlerini kapar, ben dipsiz uykulara dalarım. İnanmasanız da olur,,ama sizi de ilgilendirir. Aşkın tanımlarındandır, herkesin ,öyle ya da böyle:böyleye ayraç açmak gerekirse;ve nasıl da gereksiz bir tümce yazacağımın farkına varıp vazgeçebilmek her dem mümkün olsa keşke! yerli yersiz kelimeler, özellikle yersiz – her ne isehunharca yaşanandır aşk. Kendime eziyetim aşktandır, iyi ki aşktandır..ben aşkla ölümü keşfettim..evet binlerce kez şiirlerime düşmüş, beynimi öldürmüş ölümü.. Ölüm;önemsemekmiş, endişelenmekmiş, korkmakmış,zormuşardında kalacak sevdan olduğunda..koskoca bir adam dizleri üstüne düşüp ağl..her ne ise;ayraç içinde:özendiğim melekler,yalnızlığa öykünmekteler..
yorumlar
yazıda ”ayraç içinde” olarak betimlenen olgu, ”tırnak içinde” olarak betimlenen olgu ile aynı manada mı betimlenmiş. bunu merak ettim
Kim bu, yeşil gözlü, can yakan, uykularını kulaçladığın delikan..
usta bu soru ne soriyi ? anladuysam capon olim.
Dünyanın en kısa fıkrası: İki kadın sessizce oturuyorlardı.
Bu cümle, fıkra değil..
bir cümlelik fıkra..
Ben gülüyor olurdum şu an, fıkra olsa..
her fıkraya gülmeniz gerekmiyor ki..garantili satış yapmıyoruz henüz..
Bir gün 50 yaşlarında bir kadın kalp krizi geçirir gibi olmuş. Tabii acilen hasteneye kaldırılmış. Kadın doktor tarafından sedyeye geçirilince o anki kafayla gözlerini kapattığında azraili görmüş. Hemen telaş etmiş ve azrail e “günüm geldi mi?”demiş. Azrail de ona “yok canım rahat ol. Ben senin canını 28 yıl 8 ay 3 gün sonra alacam.”demiş. Kadın da bunu duyduktan sonra hemen hastanede estetik flan yaptırmış. Hastaneye girdiğinde buruşukken çıktığında manken gibi olmuşi. Kadın hastaneden çıktığında bir ambülans kadına çarpmış ve kadın ölmüş. Öteki tarafta kadın hemen azrail i bulmuş ve sinirli sinirli “hani benm canımı hemen almayacaktın” demiş.Azrail de şaşkınlık içerisinde”Kızzzz ben seni tanıyamadımmm… ” demiş..
:)) güzeeel fıkra.ortaam yazını çok beğendim. iyi ki aşktandır be ortaaam.
bir kez okuyup anladığım tek yazın:)çok güzeldi tadı damağımda kaldı bir kez de keyfi okuyayım bari…
güzel
Sıradışı,azıcık özenli, kamyon arkası yazılarından biri daha..Bizim Anadolu yollarında pek rastlanmaz cinsinden!İnsanların veremli ciğerlerle sevgiliyi tarif edişi,çok gerilerde kaldı sanırdık.kıssa; Aşktan takati tükenen öküzler,gidip kendilerini soğuk suyun içine atarlar, ardından da “Benim için aşkından gayrı bir okyanus yok” diye böğürürlermiş..sözüm meclisten dışarı..
latino, tabii ki hayır! tırnak içinde olması gerekse tırnak içinde olurdu. ama ayraç içinde..onnurpo nun yazdığını topluluk önünde deneyip fıkra olup olmadığını belirteceğim pibek.ortaamm ben de seni beğeniyorum falla. :)lavinya adım çıkmış bi kere sadeliği seviyorum ben aslında.ivan..ahkamını sevdim. 🙂 kahretsin çok haklısın. yok yok tarih olan hiçbir şey yok şu dünyada. öküzler de dahil, kuruyan sular da..şu dünyada..(sözüm meclisten dışarı..)
Zeka ürünüzü ahkamınıza katılmamak elde değil..Bilhassa tüm tarih donup kalmışken “öküzlerin” hala canlı kalması meselesi beni çok güldürdü.
aşk’sın sen !:)