Yorgunum…
Şimdi, sana ‘gel’ demek ne mümkün! Kapatıp gözlerini, terket bedenini; güvendesin, yokum artık…
Şimdi sana, herşeye rağmen yaşanan ve tortusu zamanın dibine çöken, ‘dön’ demek ne mümkün! Bakışlarındaki memnuniyetti beni sana iten oysa aşkının son hecesi sabahın dördünde bukağılıymış; bilemezdim…
Şimdi sana ‘gitme’, demek ne mümkün! Ne yöne dönsem bir boşluk, kesif karanlık, yokluk; gözlerindeki pırıltıydı kıblenümam; kayıpsın…
Şimdi sana ‘bu benim’, demek! Bir hayata iki insan sığdırmak telaşında bir bedeni, üstelik günahkar, üstelik cehennemi alazlarla yıkanan bir ruhu, avuçlarına bırakıvermek ne mümkün!
Sonra sana ‘hoş geldin’ demek peki! Çataldilimi ne zaman ayırsam damağımdan, esrik, eski hattâ köhnemiş bir pas kokusu ağzımda; sabahları, seni benden çalan ilk trenden emânet rayihâsı…
Tut ki, vardı da dilim dedim. Sana dokunabilmek, seninle tekrar sevişebilmek; dert-i kebir; anlamazsın; büyür çocuk gözlerin. Yüzünde yüzlerce yüz belirir, silinir; sen benimle sevişirken ben kendimden…Şimdi, sana ‘gel’ demek ne mümkün! Kapatıp gözlerini, terket bedenini; güvendesin, yokum artık…
yorumlar
‘Gel’, diyemediğim sürece güvendeyim…
Bazı zamanlarda hayat öyle haller yaratır ki; ‘gel’ demekle ‘defol git’ demek arasındaki çizgi, bir limon ağacı yaprağının mayısta, öğle vakti gören göze soyunan haliyle liflerinin inceliğinden hallicedir…Desen olmaz, demesen olmaz. Sonunu bilmezsin, ummazsın, hayal kurmazsın; susarsın, kana kana susarsın.Hamiş: Susmak bazen haykırmaktır içerine doğru.
Janset arkadaşım sana fazlasıyla katılmakla birlikte helal olsun diyorum.
hafif.org nicedir böyle süzme duygusal salaklık görmemişti. “nicedir”i de atmıyorum, elimde en son seferin belgeleri var.şimdi sana bir şey söylesem, anlar mısın söylediğimi yoksa dönüp 360 derece, sever misin beni delice?peki ya, peki ya, altına ahkam yazan debilin “sen güvende misin?” sorusunu en çakma radiohead şarkısından aldığını iddia etsem ve kaybolsam bu iddianın limon ağacında. ve mümkünse bir mayıs ayında. ve belki de bir cenaze mutluluğu içinde yazıyorum bu ahkamı, bir güz akşamı tadında, kulaklarımda haydn’ın 4 kemanşörü, susmak bazen haykırmaktır içime doğru.içim ki sana hoşgeldin dediğinden beri, kanadı kırık bir tavuzkuşu.ve kızkulesinin tekinsiz sularında uzanıyorum sana doğru, tıpkı o filmin o sahnesindeki kadar yeknesak, izdüşümsel, edilgen.ve bir bobin başı kadar meme yaptı yüreğim, potasyum nitratla sildim yüzümü, episentırı neresi bu depremin? nereliyiz, gidiyoruz nereye doğru?sen ki gel diyemediğim, umudum, kanım, terim, bi koşup yüzüne soğuk su çarpsan, kendimi çok güvende hissederim.
Tam 1. Teşrin’in yıkıcı etkilerinden sıyrılmışken; baharın ve çeşitli cemrelerin gümbürtüsü ve gül yüzlü cumhurbaşkanımsının melul melul bakan gözleri karşısında sinir pedikürü içindeyken; Olhor Bey’in bu şiddet dolu, tavuzkuşlu ve potasyumlu yazısı karşısında, monden tabirle bir dağılma yaşadım.Jansetkaravin adlı güzide bayanın o müthiş sigara tutuşu, dudak büzüşü, eliyle yaptığı ateşi koruma hareketi ve topladığı saçlarıyla büyük bir yetenek olduğunu anlamış ve daha henüz yazısını okumadan kendisini tutmuş idim. Nitekim yazıyı okuyunca yanılmadığımı anladım ve uzun süre içine girdiğim duygusal şoktan kurtulamadım. Kendisinin bilahere yazdığı “Hamiş: Susmak bazen haykırmaktır içerine doğru” cümlesinden sonra da, artık susamadım.Olhor Bey gibi her saf ve güzel şeyin altında bir çapanoğlu arayan, hatta yoksa onu yaratan kardeşlere lanet olsun. Aklı sıra Janset Hanımefendi’yle dalga geçmiş. Sen böyle şeylerden ne anlarsın bre deyyus?Siz de aldırmayınız lütfen Janset. Size “tekrar yaz” dememek ne mümkün.
Ben şunu anladım karşındaki seni korkutuyo çünkü sen kendinden korkuyosun yüklediğin değerlerden belkimde yada ne bilim öyle bişey gene ben karıştırdım iyi yazı iyi
resimdeki yazarın kendisiyse eyvallah, tutmamak elde değil (ojeler haricinde). fotoğraf ta güzel çekilmiş, ona da bravo. ama bu kadar duygusallık iyi değil janset hanım. o güzellik erken terkeder yoksa mihrabınızı. silüetiniz büzülür, gözleriniz gömülür. istemeyiz böyle olsun; memlekete güzel, mutlu insanlar lazım. gidişine bırakın hayatı, gelişine de vurun mümkün oldukça. size naçizane tavsiye…