Bilindiği üzere satranç 2 kişiyle oynanan bir zeka oyunudur. Ancak içinde bulundurduğu felsefe bambaşkadır. Ortaçağda Avrupa’da yaygınlaşan satranç oyununun eski Hindistan’dan “çaturanga” adıyla çıktığı tahmin ediliyor. Hintli bir rahip bu oyunu bulup Hint kralına hediye etmiş. Şah, vezir, kale, fil gibi taşların yine Hint askeri terimleri olduğu ileri sürülüyor. Rahip bu oyunu keşfederken çok ince bir ayrıntıyı da içine katmış, “Ordu olmadan kral, hiçtir.”. Hindistan’da askerler arasında çok yaygın olan bu oyunun, İran’a ve Arabistan’a, daha sonra da Avrupa’ya geçtiği sanılıyor. İlkçağlardan beri oynanan oyunun zaman içinde bazı kuralları değişse bile, kavramlar eski gelenekleri sürdürüyorlar. Örneğin “şah mat” kavramı, Pers dilindeki “shah mat” kelimelerinden geliyor ve anlamı ise “şah öldü” demek…
yorumlar
hımmm
aslında tavlanın da içinde çok güzel anlamlar var. onlarıda yazmak isterim. 🙂
sen bi de kızmabirader taşlarının anlamını bilsen
ayrı ayrı taşların ve anlamlarının yer aldıgı/incelendigi bir yazı umit etmiştim başlıgı okuyunca.
evet beher taşı yek yek irdeleyen sosyal içerikli bir betimleme bekliyoruz
ama ben başlıkta da belirttiğim gibi nereden geldiklerini yazdım sadece…ve yine dediğim gibi hint askerlerinden geliyor hepsi.bir ordunun içinden bulunan şeyler; fil, at, vezir ,kale ,piyon(asker) ve tüm bu ordunun koruduğu şah(kral)…orada rahibin gizlediği anlamda bu, tüm ordu yok oldu mu kralın bir anlamı kalmaz…
Yazının detayı gelecek mi?
ben bunun tam hikayesini okumuştum ama nerde bilmiyorum, detaylı bi şekilde anlatışmıştı çok ta hoşuma gitmişti. Hafif’te okuduğumu düşünüyordum meğer değilmiş, bu yazıyı okuyunca aklıma geldi.
hikayenin daha açık versiyonunu yazabilirim arkadaşlar, ancak detaydan kastınız nedir anlamadım?taşların anlamlarını daha da mı açmamı istiyorsunuz?ama zaten yazımda nereden geldikleri gayet açık ve net…
burada, tarihi ile ilgili cok genis olmasa da bir bilgi var. burada da satrancla ilgili cesitli bilgiler yer almakta.
arrogante, daha geniş versiyonunu için teşekkürler. 🙂
blood sugar,satranç bilmiyorum ama bir tavla lafı etmişsin:)) işte o konuyu pek severim… beklerim bu konudaki yazını:)
Uzun yıllar satranç oynayan birisi olarak bikaç açıklama yapayim. Bende satranç felsefesinden bahsedeceğini sanmıştım. En önemlisi kombinazon sanatına değinmeni beklerdim. Ve en önemliside satranç zeka oyunu değildir; bana göre çok çalışmak ve çok oynamaktan ileri gelen hesaplama yetesini geliştirip hızlı düşünmeyi sağlayan pratiğe dayalı bi oyundur. Ayrıca başıkta bi yazım hatası var sanırım. Düzeltirsin belki.
merak etmeyin onay kuyruğuna alınmıştı, düzelecek diye bekliyorum ben de.evet anlaşılan o ki herkes yazıdan başka şeyler beklemiş, demek pilli’nin merak temasına uymuşuz. ben sadece kısa bir tarihi bilgi verdim, bilinenleri söylediysem kusura bakmayın, zirâ herkesin satrancın eski adının “çaturanga” olduğunu bildiğinden şüpheliyim. :)ama sizde kendi bildiklerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz değil mi? O zaman boş durmayın çalışsın parmaklar.
evet acusitic, gayet açık bir şekilde “sana göresini” belirtmişsin, o zaman “net biçimde zeka oyunu değildir” demek de doğru olmaz.
en yakın zamanda karşınızda olucak efendim…bekleyin, 🙂
Sana bişey sormak isterim:Satranç şampiyonları, mesala kasparov veya karpov çok mu zeki oluyor demek geliyor içimden! Hayır tabii.Satrançta belli açılışlar ve oyun sonu taktikleri vardır, hatta bazı oyuncular kombinezon (kafasında hamlerileri kurgulayıp sonucunda rakibi ya tuzağa ya da mata götüren hamlelerin hesaplamasını) bilgisi ortaya koyarak oynarlar. Yani, açılışlar ve oyun içindeki değerlendirme, konum değerlendirmesi, oyun sonu hesaplaması gibi satrancın temel taşları olmadan oyun kazanılmaz. Bunlar pratikle, çalışılarak kazanılır. Doğuştan satranç ustası olunmaz, öğrenilir. Hatta usta doğunmaz, usta olunur diye bir kitap bile vardı.
satrancta yuzde 70 calismak yuzde 30 zeka onemlidir dunya satranc ikincisi hergun 8saat satranc calisarak formunu korumaktadir
bilenlerle tanismak isterim pektabi
burada fremde’nin dediği pek tabi çok doğru…tabiki de doğuştan gelen yetenekler geliştirilmezse ortaya çıkmaz, bunu kim yadsıyabilir ki?ama herhalde zeka oyunundan kastımız başka bizim…tavla da bir zeka oyunudur, pişti de…bunlar hızlı düşünme gücümüzü geliştirir ve beyin egzersizleri yapmamızı sağlar. zeka oyunu demek sadece zekilerin oyanayabileceği oyun demek değildir ki.zeka oyunu, yukarda saydığımız gelişimlere katkısı olan aklın da işin içinde olduğu oyunlardır. kimi oyunlar vardır amaç sadece eğlenmek, vakit geçirmektir; ancak satranç olsun tavla olsun insanı durup düşünmeye iterler.velhasıl icat aşamasında dahi rahip tarafından krala çok ince bir mesaj vererek zekanın konuşturulduğu bu oyuna zeka oyunu dememek bence haksızlık olur.
Klasik satranc hareketlerini suradan izleyebilirsiniz.
bir iki şey de ben ekleyeyeyim-satrançta en başta şah mat hamlesi olmadığından bahsedilir, yani karşıdaki oyuncunun tüm taşlarının alınması gerektiği belirtilir ama zamanla şah alınınca oyunun bitmesi kuralı getirildiğinden bahsedilir.-satrancın alışkanlık ve pratiklik gerektirdiğini söyleyen arkadaşlara katılıyorum,bir süre sonra otomatikleşiyor ve hamleleri ezberden oynamaya başlıyorsunuz (bu konuda STEFAN ZWEİG’in SATRANÇ VE BUNALIM İSİMLİ KİTABINI ÖNEREBİLİRİM,bir satranç dahisini anlatır orada-ancak şunu da eklemeden geçemeyeceğim satranç küçük yaşlarda öğrenilirse disiplin ve kuralları da öğrettiğinden düşünme stratejisi açısından kesinlikle yararlıdır
Satranç, ebeveyinler tarafından öğretilmeli; satranç kursları tarafından öğretilmemelidir. Çünkü çocukların, birbirlerini çok kırdığını ve kimi çocuğun psikolojik olarak kötü hissettiğini, bütün çocukların herkesi yenen 5 yaşındaki bir çocuğa kinlendiğini göre bildim. Ki ego her yerde olduğu gibi satrançtada çok hakim bir şey. O yüzden çocuklara zarar verdiği kanısındayım satranç okullarının. Çünkü pek çok hoca bir oyundan ziyade, zeka yarışına döndürmekte satrançı. Ki kendi öğrencilerine yenilip kafayı çizmeyenlerde yok değil. Lasker’de araştırılması gereken santranççılardandır kanımca..
insanoglunun buldugu en iyi oyun. fil ve vezir bulunduktan sonra oyun daha zevkli ve heyecanli bir hal almis. ulkelerin satranc disiplinleri konusunda ; italyan partisi,ispanyol partisi,fransiz partisi,iki at savunmasi,sicilya partisi,vezir gambiti,vezir-hint,nimzovitsch savunmasi,grünfeld savunmasi,hollanda partisi,ingiliz acilisi,reti sistemi,tarrasch variyanti,bird baslangici,sah-hint savunmasi vs. gibi örnekler siralamak mumkun… piyonlar uzerine kurulan oyunlar savunma ve saldiri taktik ataklar isleyis bakimindan hatali bir acilisin oyun sonuna yansima gibi durumlar söz konusu oldugunda satranci kendi dunyasi aslinda bu dunyaya isik tutmuyor degil!