Deliriyor olmalıyım…Saçlarının çıplaklığıma değdiği gün başladı ölüm. Apar topar sevişmeliyim bu gece, her şeyi ağırdan alalım; hayatı, sevgiyi, ölümü, aşkı da…Yatağın üzerinde çarmıha ger bedenini, avuçlarında bir kadının bekareti boşalsın, korkmadan, usanmadan yaratalım bedenlerimizi…
Bir et parçasını çöpe atacak kadar acımasız, bir erkeği yaracak kadar kahraman olmalıyım…Ölüm bedenimden doğdu; İsa’ nın acısı kadar derin, kitaplara sığmayacak kadar kutsal. Sandalyenin üzerinde öylece oturmuş, beni izliyordun. Seni en çok sandalyede seviyorum. En çok tahta bir beşikte açılıyor bacaklarım ve içime akanlar damlıyor bacaklarımdan. İçime en az aktığında, en çok kadın hissediyorum kendimi. Sen beşiğinde uykuya dal bana aldırmadan; sessizce, sinsice işlesin ninniler karmaşana…Bir çoçuğu öldürdü ruhum bu gece; bedenimden savurdu cesedini. Apar topar sevişmeliyim n’ olur. Korkuyorum her geçen gün şehvetimden, geçen her gün kayboluyorum hayatımdan. Cenin kadar aciz uzanıyorum sere serpe, ellerimi göğüslerime, bacaklarını bacaklarıma bastır ve sus, kımıldayacak halim kalmadı artık…Deliriyor olmalıyım. Tanrı bir sıfır önde ilerliyor şu sıralar. Yarışacak halde değilim yine de. Beşikte seni sallıyorum durmadan. Bacaklarımdan akıyor hayat; gözlerimden yeşil, avuçlarımdan ter boşalıyor…Boynundan küçük bir et parçası koparıp aynı çöpe fırlatıyorum, kanıyorsun durmadan…En az benim kadar akmalısın bu gece…Benim kadar delirmelisin içimdeyken…
Bir et parçası çöpe atacak kadar yenik, bir erkeği becerecek kadar gururlu olmalıyım…Çünkü yaşam bedenimden aktı.İkimiz de yenik düştük bu sefer. Diz çök önümde, temizle günahını. Aynı beşikte olacağım bu gece. Yavaşça ve derin hissettir dünyayı. Sabaha kadar dudakların içimde kalsın, korkmadan, usanmadan yaratalım ruhlarımızı…Deliriyor olmalıyım… Ölmüş bir bebek kadar çürüyor bedenim…Kanlarımız doldursun geceyi, şarap diye içelim cesetlerimizi, şevkle kaldır dilini tekrardan tekrardan tekrardan…