lou reed son albümü the raven‘da edgar allan poe yapıtlarını müziğe döküyor. bu yeni bir olay değil, daha önce de yapımcı hal willner, 1997 yılında aralarında dr.john , jeff buckley, iggy pop ve marienne faithfull gibi müzisyenlerin olduğu bir albüm hazırlamıştı.lou reed, bu albümden önce tom waits ile çalışan yönetmen robert wilson imzalı POE-try oyununda da yer almıştı.daha eskilere gidersek, alan parsons project, albümleri tales of mystery and imanigation‘da yine poe’dan feyz almışlardı.ancak belki de poe yapıtlarından etkilenip albüm yapanların en ilginci, 69 yılında poe’ya adanan bir albüm yapan the glass prism adlı rock’n’roll grubu. albüm kapağında elinde bir kuzgun (karga?) tutan elemanı görebiliriz.yok ben rock/rock’n’roll sevmem, olayım elektroniktir, gothic müziktir diyorsanız bu arkadaşlar da poe’ya bu açıdan bakmışlar.son zamanların en sinir bozucu grubu sopor aeternus da eldorado şiirini şarkı olarak yorumlamışlar. burada da bir opera var. fransızlar da geri kalmamışlar.burada edgar allan poe’dan etkilenip albüm ya da şarkı yapanlar ve edgar allan poe’nun dinlediği varsayılan iki şarkının midi dosyaları var.edgar allan poe, yapıtlarında, modern şarkı iskeletine benzeyen, tekrar ve koro bölümlerini sık kullanmıştır. kendisinin de amacı, bir hipnoz etkisi yaratıp, üst-heyecan dediği ruh haline ulaşmaktı. normal insanın heyecanını reddediyordu, tüm yazdıklarında, kendi deyimiyle, meleklerin ürettiği gezegenler müziğine ulaşmayı amaçlamıştır, belki bu yüzden, yazdıkları bir çok müzisyenin ilgisini çekmiş.
yorumlar
…bol bol Edgar Alan Poe’dan nem kapmış bir kitap. Poe’dan alıntılar ve ona göndermeler içeriyor. Filmden sonra yazıldığını düşünüyorum. Yayınevini hatırlayamadım şimdi. Beyaz Fil miydi neydi?
Kronik’ten Ozan(“Endless War”, vokal-lead gitar), bir Poe şiirini besteleyerek Amerika’daki bir gitar okulundan %50’lik bir burs kazanmış ve oraya göçmüştür. Nerelerdedir kimbilir şimdilerde “medicine man” acaba?Poe’nun “Kalabalıkların Adamı” adlı hikayesinin bir klasik müzik yorumunu dinlemek dileğiyle.
iron maiden – murders in the rue morgue
olmasin ama gecen yil Brooklyn Muzik Akademisi’ne geldiklerinde Lou Reed’li Poe-try’e gitmistim. Muzikler nefis ama oyun tek kelimeyle berbatti. Inanilmaz agir bir tempoda ve korkunc karanlik bir oyundu. Seyredip de begenene rastlamadim o ara..Tabii bu blog’un degindigi ilginc noktayi degistirmiyor, bilmiyordum bu kadar cok muzisyenin Poe’dan etkilendigini… Pagan’a tesekkur diyorum…
burada müzik okuma olayına. Müzik dergisi açlığım bastırılıyo. Yaw müzik dergisi falanmı cıkarsak? Özledim ben masa başında sabahlamayı. Kadro da var. peah peahh…