piramit
İlk önce kütüphanede eski ansiklopedilerde rastlamıştım.Daha sonra da Bilim ve Teknik dergisinde okumuştum.Hikaye kısaca şöyle.Birkaç bilimadamı, Mısır’daki piramitlerde araştırma yapıyor.Gezi esnasında ilginç bir olaya şahit oluyorlar.Kral mezarında ölü bir kediye rastlıyorlar.Aradan uzun zaman geçmesine rağmen, kedinin cesedinde çürümeden,bozulmadan eser bile yok.Yapılan gözlemlerde daha ilginç sonuçlara ulaşıyorlar.Burada et, süt gibi gıda maddeleri bırakıyorlar.Bunların, bozulmak şöyle dursun, daha da lezzetli bir hale dönüştüğünehayretle şahit oluyorlar.Yapılan deney ve gözlemlerden elde edilen en ilginç sonuçlardanbiri ise şöyle.Kullanılmış, artık işe yaramaz hale gelmiş bir tıraş bıçağını bu piramide koyuyorlar.Bir hafta kadar sonra, bıçağın tekrar kullanılabilecek düzeyde sağlamlaştığınıtespit ediyorlar.İnanmak çok güç. Ben de hemen kendi piramidimi yapıp, tak-çıkarlıtıraş bıçaklarımı piramide yerleştirdim.Ve sürpriz sonuç, tıraş bıçağı üreticilerini üzecek bir deneyim. :))Bu olaya kendiniz de şahit olmak isteyebilirsiniz.Evinizin bahçesine kendi piramidinizi yapmanız için,uymanız gereken önemli şartları sıralayayım.1.Piramit için karton, cam, mukavva gibi maddeler kullanabilirsiniz.Ama kesinlikle metal, manyetik özelliği olan maddelerden yapmamalısınız.Ve piramidiniz bu tür maddelerle birlikte, elektrik, telefon vb hatlarayakın olmamalıdır.2.Piramidin tabanı kare şeklinde olacak. Kenarları kuzey-güney,doğu-batı yönlerine tam olarak bakacak.3.Piramidin içine, yüsekliğin 1/3’ü oranında olacak şeklide bir platform yapacaksınız.Böylelikle koyacağımız madde, tam olarak piramidin ağırlık merkezine konmuş olacak.Et, süt, tıraş bıçağı işte buraya konulacak.4.Sürpriz sonucu görmek için bir hafta kadar bekleyeceksiniz.
yorumlar
ben söylemem ne olduğunu 🙂 piramidi geliştirdim :)) espri canım…
evet bu bilgiyi yillar once altinci duyu duyuotesi algi isimli metafizik deneyler iceren remzi kitabevi basimi degerli bir kitapta okumustum. hatirlattigin icin tesekkurler linnux. kitabin icerisinde uri geller deneyleri, nostradamus, radyestesi gibi ilgilnc bilgiler vardi.
Selam herkese,Hatırlatmak bir yana, yararını bizzat kendim de gördükten sonra, niye dedim, bahçelerimize birer piramit yapmıyoruz?Tıraş bıçaklarını yeniden kullanılabilir hale getirebildiğim piramit sadece 40 cm kadar yüksekliğindeydi.Aslında bir tane daha yapıp resimlerini yayınlamak istiyordum, ama şu anda yapamıyorum.Bunu deneyenlerin tecrübelerini burada duymak taiyi olacak sanırım.Bu arada benim en çok merak ettiğim,gıdaların lezzetinin daha da iyi hale gelmesi.
Bu arada konuyla ilgili birkaç yeni bağlantı…Mavilink.com’dan ve bilim.org’dan…Bir tane de ingilizce site…spi.com.sg’den piramidin gücü…
mail gruplarından birinde piramitle ilgilenen birileri vardı, bulunca yollarım maillerini.
pardon aksamki yaziyi eksik kopyalamisim hatirlatmak derken sunu kastetmistim hemen gerisini kopyaliyorum:bu arada bilen varmi yokmu fikrim yok ama belirteyim: (gecmis yillarda yine ve adini unuttugum bir tv kanalinda aciklanan bilgiye gore) misirdaki piramitlerin en tepelerine orada yasayan kadinlar birer kap su koyuyorlar. bu su 1 veya 3 gun sonra damitilmis su oluyor. bir hafta sonra ise krem halini aliyormus. ve bu kremi alip surunce ciltteki tum kirisikliklar gidiyormus.tabi bu bilgiyi arastirmak gerekiyor kaynak bulabilirsek iyi olucak!
Bilim Teknik‘te yazdığına göre, adamlar bilgisayarla bazı işlemler yapmışlar,piramidin merkez noktasından bir ışın çıktığını varsayarsak,bu ışının , yüzeylerden yansıyarak sonunda yine kral mezarına,yani bizim et süt tıraş bıçağı koyduğumuzpiramidin merkezine ulaşıyormuş.Bilim teknik arşiv bölümü açmış ama,üye olmayan göremiyor maalesef…
Bu deneyi Discovery’de Mythbusters adlı programda yaptılar. Jilet, süt, ve elmayı ayrı ayrı pramitlere yerleştirdiler her biri için birerde kontrol grubu oluşturdular. Anlatılan sonuca ulaşamadılar. İzleyen var mıydı acaba bu programı ? Varsa yanlış bir şey yaptıklarından mı olmadı anlatılanlar?
zabunTv programında mı yaptılar?Bunun olması için bir hafta kadar zaman geçmesi gerekiyor.Ben tıraş bıçaklarımı tekrar kullandım, çalıştı yani.
Burada programda yapılan deneyi anlatıyor.Güller çürümüş, süt bozulmuş.. Jiletler ise elektron mikroskobu altında incelenip aynı olduğu görülmüş.Linnux senin ki sanırım placebo etkisi…
tam tarife uygun bi ev yaptıralım yatak odası yada oturma odası tam anlatılan merkezde olsun 🙂 taze taze yaşayalım… 😉
emsvizyon@ aklimi okudun hep hayal ederdim!redogre@ bu deneyi yapip (ben dahil) bircok basarili olan insan var. bence placebo etkisinde o program kalmis.hemde anti placebo-:))”hani birsey basarili olunca mutlaka curutmeye calisanlar cikiyor ya o turlere anti placebo diyorum ben”
@eofis hocam, bence çürütmeye çalışmak değil, buradaki durum. İnanılması zor, tecrübesi de güç olduğu için, yaklaşımlar klasik şüpheci yapıda. Zaten olması gereken de bu değil midir ? Şüpheci yaklaşarak ihtimalleri gözönünde bulundurarak sonuca ulaşmaya çalışmak.Sevgili @linnux‘un bu başlığını gördüğüm de ise, benim ilk aklıma gelen; yapılacak piramidin ölçülerinin çok doğru olması gerektiği şeklinde idi. Madem ki, sözkonusu olay; dalga boyu, ışınım, prizma vs… bence piramidin ölçülerinin çok doğru olması gerekir. Ayrıca bildiğim kadarı ile, piramitlerinin konumlarının da önemi büyük.@Linnux‘un yorumlarının placebo etkisi olarak adlandırlmasının esprisi, piramitlerde gerçekleşmiş olduğu iddia edilen bu özelliğin, evde yapılan cam, mukavva vs… piramitle de yapılabiliyor olması !Sevgili @linnux, en azından bu deneyin tutarlılığını ispat etmen için, daha çeşitli maddelerle ilgili sonuçları yayımlamalısın ki; placebo etkisi ile bağdaştırmayalım yorumlarını…Öyle değil mi ama ?
Programda anlatılana göre bu piramitlerin minyatür kitlerini satan amerikalı bir şirket varmış. Bu şirkette böylesi etkinin olduğundan bahsedip satıyormuş ürünlerini. Söylenilene göre piramidi yaparken ölçüler çok önemliymiş ama malzeme önemsizmiş. Programda deney masasının bir hafta kadar bekletildiğini hatırlıyorum. Böyle bir şey mümkünse gıda maddelerini, ilaçları saklayacağımız buzdolaplarını bu şekilde yaparsak besinleri, ilaçları daha uzun süre koruyabiliriz.
Deney yapılan yer büyük ihtimalle bir binadadır.İnşaat demirleri, radyo dalgaları, cep telefonu sinyalleri…Tenha bir yerde yapılması gerekiyor kimetallerden dalgalardan uzak kalsın.Ben evimden 50 m uzaktaki bahçemize gittim,bir kuyunun içine sabitledim.Tayır tayır edip, artık işe yaramaz dediğim tıraş bıçaklarınıbirkaç kez daha kullandım.Yine yapmak istiyorum, ama şu anda imkanım yok.Umarım yakında yapar ve resimlerini de yayınlarım.Koskoca Bilim Teknik’te bile işlendi bu konu.Arşive baktırmıyorlar ki adamlar.
Programda, dediğin gibi kapalı bir ortamda, bir bina içerisinde yapıldı deney. Piramitlerin uygun konumlandırılıp konumlandırılmadığını ise hatırlamıyorum.
Hıııaaahhhh!!Ben Anadolunun köyünde evden çıkıp bahçeye 50 metre mesafeye gideyim…Hazretler gökdelenlerin, kabloların arasında uğraşıp dursunlar,sonra sonuç beklesinler.Bir de Nevada çölüne gitsinler bakalım :))Ne olacak o zaman!
lunnux cok dogru kitapta da bu uyari vardi.epeydir elime almiyordum ama sakliyordum kitabi!
acaba dünya yuvarlak değilde piramit şeklinde olsaymış daha mı uzun yaşardık acaba ? 🙂
Zaten piramitlere hayranlığım vardı her konu daha çok çeker oldu beni.Anlatılanlar yaşananlar varsayımlar sorular cevapsız kalanlar çok ilginç.@Eofis vaktin olursa sen yapsanda bizimle paylaşsan?@linnux un vakti yokmuş.
Nihayet bir sonuca ulaşabildik. Bağlantı verdiğim şu filmleri izlemenizi öneriyorum.http://blip.tv/file/2207810http://www.dailymotion.com/video/x63uz1_ahmet-maranki-beyin-kontrolunu-anla_news
piramitlerin binlerce yıllık sırrı çözüldü, mısıra turist çekmek için yapmışlar”Piramitlerin üzerindeki gizem perdesini aralamak amacıyla en yüksek Mısır piramidi olan “Keops” üzerinde 8 yıdır çalışan Rogen, lanetli olduğu yolundaki efsaneler yüzünden kimsenin girmeye cesaret edemediği “kral mezarı” odasına girerek, piramitlerin sırrını çözmeyi başardı. Odadaki tabletleri incelemesinin ardından kısa bir açıklamada bulunan Fransız Arkeolog, “Ömrümü bu işe adadım. Piramitler benim için bir tutku oldu. Sonunda ucunda ölüm bile olsa mezara girmeye karar verdim ancak girmez olaydım. Duvardaki hiyeroglifleri okumaya başlayınca önce gözlerime inanamadım, sonra öfkemden kudurdum. Firavunlar ‘Toprak çorak. Bitki yok. Her taraf çöl. Doğruyu söylemek gerekirse kadim Mısır halkında öyle rönesans, sanayi devrimi falan yapacak bir ışık da yok. Vatandaş neyle beslenecek? Ulu Anubis bu yapıyı yaptırdı ki, insanlık gizemi çözemesin, bir numara var sansın. Kıptilerimiz, Dürzilerimiz, Fellahlarımız çöle gelen turisti yolsun, yolunu bulsun. Ülkeye döviz girsin. Ulu Anubis sayesinde bereket gelsin.’ yazdırmışlardı. Bu yazının hemen altındaysa, odaya daha önce giren bilim adamlarının çakılarla duvara şimdi burada anmak istemediğim çok ağır küfürler kazıdıklarını, bir takım çirkin el haraketleri çizdiklerini gördüm. Ömürlerini adadıkları gizemin gerçekte ne olduğunu öğrenen zavallı bilim insanlarının o anda sinirden felç geçirip can verdiklerini anladım, kendimi odadan dışarı zor attım. Gerçekten ayıp diye bir şey var.” diyerek, yaşadığı hayalkırıklığını anlattı. ”
piramitlerin binlerce yıllık sırrı çözüldü, mısıra turist çekmek için yapmışlar”Piramitlerin üzerindeki gizem perdesini aralamak amacıyla en yüksek Mısır piramidi olan “Keops” üzerinde 8 yıdır çalışan Rogen, lanetli olduğu yolundaki efsaneler yüzünden kimsenin girmeye cesaret edemediği “kral mezarı” odasına girerek, piramitlerin sırrını çözmeyi başardı. Odadaki tabletleri incelemesinin ardından kısa bir açıklamada bulunan Fransız Arkeolog, “Ömrümü bu işe adadım. Piramitler benim için bir tutku oldu. Sonunda ucunda ölüm bile olsa mezara girmeye karar verdim ancak girmez olaydım. Duvardaki hiyeroglifleri okumaya başlayınca önce gözlerime inanamadım, sonra öfkemden kudurdum. Firavunlar ‘Toprak çorak. Bitki yok. Her taraf çöl. Doğruyu söylemek gerekirse kadim Mısır halkında öyle rönesans, sanayi devrimi falan yapacak bir ışık da yok. Vatandaş neyle beslenecek? Ulu Anubis bu yapıyı yaptırdı ki, insanlık gizemi çözemesin, bir numara var sansın. Kıptilerimiz, Dürzilerimiz, Fellahlarımız çöle gelen turisti yolsun, yolunu bulsun. Ülkeye döviz girsin. Ulu Anubis sayesinde bereket gelsin.’ yazdırmışlardı. Bu yazının hemen altındaysa, odaya daha önce giren bilim adamlarının çakılarla duvara şimdi burada anmak istemediğim çok ağır küfürler kazıdıklarını, bir takım çirkin el haraketleri çizdiklerini gördüm. Ömürlerini adadıkları gizemin gerçekte ne olduğunu öğrenen zavallı bilim insanlarının o anda sinirden felç geçirip can verdiklerini anladım, kendimi odadan dışarı zor attım. Gerçekten ayıp diye bir şey var.” diyerek, yaşadığı hayalkırıklığını anlattı. ”
Firavun ülkesinin turizmi düşünmüş.Bizden bir bok olmuyo bari piamit yapalumda halk yolunu bulsun dedi zaar.
aynen öyle, ülkenin geleceğini düşünmüş, akıllı ve öngörülü bir firavunmuş
Fransuz,ingülüz bilim adamlaruda ordaki bakterilerden zehirlenince….Lan olum yapalum bir gizem diyip….yollarunu buldular.hepsi star oldu.
bu piramitler en az 200 yıl daha uyanıklara eknek yedirir
ekmek azaldukca holuvuda birde 3D filmini yapturup ,ayaklarunu uzaturlar.
içine birazda aşk ve sex figürleri koyarlar