hani bir laf vardır herkes birgün ölecektir..ama sadece ölene kadar neden yaşayalım öldükten sonra yaşamak gibi bir fırsatımız varken.. bunu başarmak hiç de zor değil sadece organlarımızı bağışlayacağız… ve bu sayede bir çok hayat kurtarabiliriz ve bu sayede yaşamaya devam ederiz… haberlerde izliyoruz organ bağışı yedi hayatı kurtardı diye düşünsenize ölürken tek parçaydınız ama organ bağışı sayesinde yediye bölündünüz… sadece ben organ bağışı yapmayacağım bir sorun çıkmazsa okuduğum üniversiteye vakıf getirteceğim ve diğer insanlarında organ bağışı yapmalarını sağlayarak onları da öldükten sonra yaşamaya davet edeceğim… birde olaya sizin sayenizde kurtulacak hayatlar olduğunu düşünerek bakın ve biran önce organ bağışınızı yapın… organizasyonu yapacağım zaman size haber veririm isterseniz sizde gönüllü olarak katılabilirisiniz.. HER ORGAN BAĞIŞI BİR İNSAN HAYATINI KURTARIR…
yorumlar
bende hep aileme derim;eğer ölürsem organlarımı bağışlayın diye.eskiden bir çok insanda otopsi ve organ bağışı günah veya yapılmaması gereken kötü bir şey olarak görünürdü.bedenin bozulmadan toprağa ulaşması istenirdi.ama şimdi bunlar aşıldı diye düşünüyorum.bunda o hiç sevilmeyen basının da büyük etkisi var.çok güzel bir şey öldükten sonra da yaşabilmek….
ya merak ediyorum bilgisi olan varsa bi cevaplandırsın.diyelim ki birine ölen bir gencin organı verildi ve o da 3-4 sene kullandı ama o da bi kaza falan geçirdi ve öldü.o organ 2.kez başka birine de takılabilir mi?ya da bunun sınırı ne?
bir araştırayim en kısa zamanda sana buradan haber veririm… ama verilebilir gibi geliyor bana tabii organın yıpranmışlığına bağlı
saol @dimoedes:)))
önemli değil 😉
orga tekrar nakledilebilir
:…( Nasıl bir sevap olduğunu bilemezsiniz… İnsanlarımızın bilinçlenmesi şart. Öldükten sora bağışlanan bir organ geride kalan okadar çok insanın yüzünü güldürüyor ki. Örnek olarak ben ve ailem. 3 sene önce kuzenimi, süt kardeşimi, canımı kaybettim bu bilinçsizlik yüzünden. kız kardeşi yani diğer kuzenimde aynı hastalığı taşıyordu ve en umutsuz olduğumuz anda yüzümüzü güldürdü yardım sever bir aile…Acıyla Sevinç BirlikteHaleŞimdi kuzenimi soracak olursanız turp gibi, tabikide ameliyat sonrasında gelen birçok zorluk var ama. Artık onun yürüdüğünü, zorlanmadan güldüğünü, canının istediğini yiyebildiğini herşeyden önemlisi hayata daha umutla baktığını görebilmek dünyalara bedel…Bağışa karşı olanlar varsa aranızda umarım bu haberleri okuduktan sora birazda olsa fikriniz değişir…Sağlıcakla kalın…
ben kendimi mesut hissediyorum çünkü bu bağış işini çoktan yaptım.yapmıyanlara duyrulur.
@shaika, çok üzüldüm.Arkadaşlar bu çok önemli ve duyarlı olunması gereken bir durum. Yapmanız gereken çok basit, bu formu doldurunYasalara göre herkesin, iki tanıkla birlikte, kendisi öldükten sonra organlarını bağışladığını belirten bir belgeyi doldurarak imzalamasıyla ve bu belgeyi yetkili kurumlara teslim etmesiyle yapılmış olur. Bu belgeler yetkili kurumlarca hazırlanmış olabileceği gibi, kendilerinin hazırladığı bir belge de olabilir. Ayrıca sürücü belgesi alan kişiler, belgede “organlarımı bağışlıyorum” bölümünü işaretlemiş olmakla, organlarını bağışlar. Organlarının tümü, biri ya da birkaçı bağışlanabilir. Bu seçenekler bağış belgelerinde vardır. Bağış Belgesi, yetkili sağlık kuruluşlarının kayıtlarına geçer. Kişi bu belgeyi yanında bulunduracak olursa, ölümü halinde bağış vasiyeti yerine getirilir. Kişi bağış kararı aldıktan sonra vazgeçebilir, bunun için belgesini imha etmesi veya yanında organlarını bağışlamadığını beyan eden bir belge taşıması yeterlidir. Kişi organ bağışı yapmak istemediğini bir belge ile belirten kişiden hiçbir koşul altında organ alınması mümkün değildir. Organ bağışlamak tam anlamıyla kişinin iradesiyle ve gönüllü biçimde yapılan bir insani davranıştır.
teşekkürler mansolizied
bu yazıda 10 tane ahkam olmuş olabilirs ama yazılanlar o kadar güzel ve duyarlı ki insan mutlu oluyor.. organ bağışı sadece bu yazıda kalmasın hem bağış yapalım hemde yaptıralım…
dimoedes duyarlılığın beni etkiledi,organ bağışı önemli bir konu bunun ticaretini yapmak için kaçırılanların haberlerini duymak üzüntü verici, organ nakli için sıra bekleyenlerin sayısı çok fazla o nedenle bu konu hassasiyetlerimin arasında.seni de yürekten tebrik ediyorum.tuttum
teşekkür ederim ebru can… en son bir insanın işe yarar tüm iç oraganları karaborsa da tam 2 tirilyon yapıyordu(2.000.000 ytl )… ama hesaplamadıkları birşey var bu dünyanın öbür tarafıda var….
dimoedes nette dolaşan haberler var çayına,içkisine ilaç katılıp uyandığında iç organlarının alındığını gören korkunç olaylar.
tüm organlarımı bağışladım kısmet olur da kullanan olursa allah yardımcısı olsun.
ölümden ne kadar süre sonra bu organlar alınmalı ki işe yarasın, böyle bi limit var mı?
bir kadının eşi ölüyor gözlerini başka biri sahip oluyor kadın ölen kocam gibi bakıyor diye onunla evleniyordu böyle bir haber okumuştum.
ben bütün organlarımı bağışladım, ben den sonra kullanan kişi üç beş kuruş gömsün toprağın altına, öbür dünyada poker çeviricem.Yoksa 10 parmağım yakanızda olur zaten..
evet süresi var ama tam olarak ne kadar süresi va bilmiyorum…. ne yazık ki limiti olan birşey 🙁
zaten bağışlamış olmamız mutlaka nakil edileceği anlamına gelmiyor. ölümün belli koşullarda olması gerek. beyin ölümü gerçekleşmeden komaya girmek gibi…süre değişkendir koşullara bağlı olarak ancak beyin ölümünden sonra çok kısıtlı bir aralık. kaza geçirip hastaneye taşınana kadar oksijensizlik bile tahrip yaratır. haliyle organ kullanılamaz.ancak kaza geçirip hastanede ölüverirseniz alırlar naklederler hepsini. uygun ekip yakındaysa tabi.
ruhumuzu da nakletsinler..
evde olunca olmuyo yani,hastanede bitkisel hayatta olacaksın ve beyin ölümü gerçekleşince fişin çekilmesi için en yakını onay verecek tamam diyecek, ancak böyle işe yarıyomuş, geçende tv de duymuştum bu açıklamayı,dabılçek etmek istedim
Hayatta iken organ bağışı yapmış bir kişi hastane dışında bir yerde öldüğü zaman organlarını almak mümkün müdür ?Pratik olarak mümkün değildir. Kalbi durmuş kadavraların organları, kalp durduktan çok kısa bir süre sonra (yarım saat, bir saat) çıkartılmış ya da özel tıbbi önlemler alınmış olmaz ise kullanılamaz hale gelir. Bu durum hastanede yatan hastalar için bile güçlük yaratmaktadır, hastane dışındaki benzer durumlar pratik olarak alınmasını imkansız hale getirmektedir.türkiye organ nakli sitesinden
http://www.tond.org.tr/tr/siz de organ bağışı yapabilirsiniz.
valla sadece bitkisel hayat gibi şeylere gerek yok. ani ölümlerde de alınabiliyor sadece süreyi aşmamak lazım
(Organ Nakil)KARAR TARİHİ : 03.03.1980Hacettepe Üniversitesi Tıp. Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Mehmet Haberal’ın ölmüş kimselerden alınacak organ ve dokuların, tedavileri ancak bu yoldan yapılabilecek hastalara nakli konusunda, Başkanlık Makamından havale olunan dilekçesi Kurulumuzca incelendi.Yapılan müzakere sonunda :Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, organ ve doku nakli konusunda sarih bir hüküm bulunmamaktadır. İlk müçtehit ve fakihler de, kendi devirlerinde böyle bir mesele söz konusu olmadığı için, bu ameliyyenin hükmünü geniş şekilde açıklamamışlardır. Ancak dinimizde, Kitap ve Sünnet’in delaletlerinden çıkarılmış umumi hükümler ve kaideler de vardır. Kitap ve Sünnet’te açık hükmü bulunmayan ve her devirde karşılaşılan yeni yeni meselelerin hükümleri, İslam fakihleri tarafından bu umumi kaideler ile hükmü bilinen benzer meselelere kıyas edilerek çıkarılmış, hiçbir mesele cevapsız bırakılmamıştır. Organ ve doku nakli konusunda hükmünü tayinde de aynı yola baş vurulması uygun olacaktır.Bilindiği üzere, insan mükerrem bir varlıktır. Mahlukatı içinde Allah onu mümtaz kılmıştır. Bu itibarla normal durumlarda ölü ve diri kimselerden alınan parça ve organlardan faydalanılması, insanın hürmet ve kerametine aykırı görüldüğünden, İslam fakihlerince caiz görülmemiştir. Ancak, zaruret durumunda, zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir.Nitekim dinimiz, bir kısım fiil ve davranışları yasak kılmış, Kitap ve Sünnet bunları tespit etmiştir. Sözgelimi murdar hayvan (meyte), kan, domuz eti, şarap… vb. şeylerin yenilip içilmesi, alınıp satılması, ilaç olarak kullanılması haram kılınmıştır. Ancak zaruret halinde bunlardan zaruret miktarında (ölmeyecek kadar) yenilip içilmesinin (el-Bakara, 173; el-Maide, 3; el-En’am, 119) meşru olduğu beyan buyrulmuştur.Söz konusu ayet-i celilelerden, İslam fakihleri, zaruretlerin bir ölçüde dinen yasaklanmış şeyleri mübah kıldığı ve zaruret halinde sadece ayet-i kerimelerde beyan edilen yasakların değil, zaruret halinin giderilmesi için yapılması zorunlu ve başka bir çare olmayan bütün yasakların zaruret miktarınca işlenmesinin caiz ve mübah olduğu sonucuna varmışlardır.O halde, ölmüş kimselerden tedavi maksadıyla organ ve doku alma ve bunları hasta veya yaralı kimselere nakletme konusunda bir hükme ulaşabilmek için;Zarurete binaen, cesedin kesilmesi, organ ve dokularından bir kısmının alınmasının caiz olup olmadığı,Hastalığın tedavisinin zaruret sayılıp sayılmayacağı (Haram ile tedavinin hükmü)Organ ve doku nakli caiz ise hangi şartlarla caiz olduğunun bilinmesi gerekmektedir.İslam fakihleri, karnında canlı halde bulunan çocuğun kurtarılması için ölü annenin karnının yarılmasına,Başka yoldan tedavileri mümkün olmayan kimselerin kırılmış kemiklerinin yerine, başka kemiklerin nakline,Bilinmeyen hastalıkların öğrenilmesi ve hayatta bulunmaları sebebiyle ölülere nisbetle daha çok şayan-ı ihtiram olan hastaların tedavilerinin sağlanabilmesi için, yakınlarının rızası alınmak suretiyle, ölüler üzerinde otopsi yapılmasının caiz olacağına,Fetva vermişler, canlı bir kimseyi kurtarmak için, ölünün bir parçasını itlaf etmeyi caiz görmüşlerdir. Nitekim, Müşavere ve Dini Eserleri İnceleme Kurulu’nun 16.4.1952 tarih ve 211 sayılı kararında, özetle;“…âmmenin menfaat ve maslahatı göz önünde tutularak, bilinmeyen bir hastalığın bilinir hale gelmesi, hastalığın bilinmemesinden doğacak âmme zararının önlenmesi, hayatta bulunmaları sebebiyle daha şayan-ı ihtiram olan hastaların tedavilerinin sağlanması gibi maslahat ve şer’î hikmetlerin husule gelmesini temin için, yakınlarının rızası alınarak, ölüler üzerinde otopsi yapmanın caiz olacağı ve bu gibi sebepler dolayısıyle ölüye gösterilmesi gereken hürmet ve tekrimin zevaline katlanmanın, İslamî hükümlerin bir gereği olduğu…” ifade olunmuştur.İslam fakihleri, açlık ve susuzluk gibi, hastalığı da haramı mübah kılan bir zaruret saymışlar, başka yoldan tedavileri mümkün olmayan hastaların haram ilaç ve maddelerle tedavilerini caiz görmüşlerdir. Günümüzde kan, doku ve organ nakli ve tedavi yolları arasına girmiş bulunmaktadır. O halde, hayatı veya hayatî bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, kan, doku ve organ nakli yolu ile de bazı şartlara uyularak, tedavinin caiz olması gerekir. Nitekim, Müşavere ve Dinî Eserleri İnceleme Kurulunun 25.10.1960 tarih ve 492 sayılı kararında, “tedavileri için kan nakline zaruret bulunan hasta ve yaralılara başka kimselerden kan naklinin; başka kimselerden alınacak parçaların takılmasıyla görmeleri mümkün olduğu takdirde; hayatında buna izin vermiş olan kimselerin, ölümlerinden sonra gözlerinden alınacak parçaların bu durumdaki kimselere takılmalarının caiz olacağı…” beyan edilmiştir.Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 19.01.1968 gün ve 3 sayılı gerekçeli kararında ise “yalnız hayatı kurtarmak için değil, bir organı tedavi etmek, hastalığın tedavisini çabuklaştırmak için de kan naklinin caiz olduğu, tıbbi ve hukuki kaidelere riayet edilmek şartıyla kalp naklinin de caiz olacağı…” ifade olunmuştur.Yurdumuz dışında, çeşitli İslam Ülkelerinin yetkili kişilerince de aynı yolda fetvalar verildiği bilinmektedir.Kurulumuzca da aşağıdaki şartlara uyularak yapılacak organ ve doku naklinin caiz olacağı sonucuna varılmıştır.Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayatî bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, meslekî ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir tabip tarafından tespit edilmesi,Hastalığın bu yoldan tedavi edilebileceğine tabibin zann-ı galibinin bulunması,Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması,Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında (ölmeden önce) buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması,Alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir.el-İsra Suresi , 70; et-Tin Suresi, 4el-Hidaye, el-İnaye ve Feth’ül-Kadir 1/65; Fethu babi’l-İnaye, 1/126; Fetevay-ı Hindiye, 2/390Cessas, Ahkamü’l-Kur’an, 1/156; İbnü’l-Arabi, Ahkamü’l-Kur’an, 1/55; Kurtubi, 2/232 ve 7/73; İbn Hazm, el-Muhalla, 7/426Fetevay-ı Hindiye, 2/296; el-Va’yü’l-İslami, Sayı 137, Yıl 1396, Kuveyt; Istılahat-ı Fıkhiye,3/157Fetevay-ı Hindiye 2/390türkiye organ nakli derneği resmi sitesinden alıntı.
en güzel açıklama böyle olur.. sıkılmadan okuyun lütfen. teşekkürler MANSONILIZED
rica ederim organ bağışı çok önemli ve desteklenmesi gereken bir konu bence.
dimoedes görüyorsun değil mi ne kadar değerli bilgiler çıktı ortaya işte bu yüzden yazının ne zaman yazıldığı önemli değildir,önemli olan size ne kattığıdır.emeklerinize sağlık:))
bilgileri paylaşmak güzel birşey ki o bilgilerin işe yaradığını görmek çok daha güzel birşey:) valla şimdi çok mutlu oldum…yazı konusuna gelince iyi bir yazı her zaman işe yarar zamanı önemli değildir diyenlerdenim tıpkı senin gibi 🙂
dimoedes önemli olan senin ne düşünüp neye inandığındır.yoksa herkes başka telden çalar akortunu bozarlar buna izin verme.diğer yazılarını da okuyacağım şimdi:))
yok izin vermiyorum her insanın duygusu düşüncesi ve yorumları farklıdır ben hepsine saygı göstermek zorundayım taaaki şahsıma yapılacaka hakaretler olana kadar..
dimoedes şahsına hakaret edenin bile önce şahsına bak :)) lafı herkes söyler,ama her laf söyleyen ciddiye alınmaz.yanılıyor muyum?
haklısın ama yinede karşındakine saygı gösterip onu insan yerine koyacaksın ve cevap vereceksin utanırsa ne ala utanmazsa yapacak birşey yok artık insanlıktan çıkmıştır zaten..
bu olay yaygınlaştırılmalı artık
uzun zamandır bu konuyla ilgileniyorum aslında ve gördüğüm kadarıyla insanlar daha bilinçli ve yaygınlaşmaya başladı sadece bazı düşüncesi kapalı insanlar var onlara göre günah…
dimoedes karşındakine cevap vereceksin diyorsun nasıl yani hakaret edene hakaret mi edelim sen busun bende senin gibiyim demek olur bu.hakaret edeni hakareti ile yalnız bırakmak en güzel seçim benim görüşüm anlayan bu şeklinden anlar anlamıyorsa zaten yapılacak bir şey yoktur.gülüp geçersin.tüm dünya sana kötü dese ne olur hepsi hakaret etme ne olur hiço nedenle gereğinden fazla değeri göstermemek en güzeli
ebru kaçırdığın bir nokta olmuş insan yerine koyup cevap vereceksin dedim. insana insan gibi cevap veririm yani hakaret ettiyse aynı şekilde cevap vermem. ama hala devam ederse insanlıktan çıkmış demektir ki o zamanda o kişiye hiçbir yorum yapmam.
dimoedes tüm yazılarını okumuş birisi olarak senin böyle yapmayacağını zaten kavramış durumdayım,belki başkalarına faydası olur diye açıkladım.:))
iki teşekkür hem tüm yazılarımı okuduğun için hemde destek olduğun için 🙂
ağlamak istiyorum sayın seyirciler…
ekran sende 🙂 mendil peçete vs ister misin?:)
dimoedes rica ederim keyif aldım yazılarını okumaktan.onu bırak koluna silsin:))
🙂 insanlık mevzusu
21 grams
21 grams?
ruhumuzun ağırlığı 21 grams..gerisi boşmuş
hımm teşekkürler AKONI