Bir yaşam vardı içimde sana dair, seninle birlikte oluşturduğumuz. Ayrılık yoktu hiçbir zaman. Hayalleri sen kurardın ben ikimiz için inşa ederdim. Zemin sağlam omalıydı ve sen bana güvenirdin. Adımlar atardık beraber. Bazen küçük, bazen büyük. Çukurlar çıkardı önümüze atlar geçerdik ya da düşsekte sallamazdık. Çünkü kurtarırdık birbirimizi. destek olmak böyle bir şeydi heralde, birbirimizin elinden sıkıca tutmaktı… uçmayıda öğrendim seninle. bulutlara çıkardık seyrederdik altımızda akıp giden yaşamı. bazen umarsızca bakardık hayatın akışına, bazen tereddütle. korkardık elbet ama yansıtmazdık birbirimize. bakışlarımız buluştuğunda sıyrılırdık bu duygudan ve gülerdik ve mavimsi pamuktan uçağımızı sürerdik başka semalara…şimdi bakmaya korktuğum bir hayatın enkazı var içimde. hiç yıkılmayacağını sandığımız beraber attığımız o temeller nasıl yıkıldı, tereddütle ama cesurca baktığımız o hayatın akışına nasıl kapıldık, kimler kopardı bizi, nelere yenildik..şimdi o enkazın içinde dolanırken bazı sesler geliyor kulağıma.. seni seviyorum diyor bir ses fısıltıyla.koşuyorum , yakalamak istercesine sesi takip ediyorum ama .. sonrasında bir çığlık yükseliyor .. bu ne acı bir ses.. kendimi görüyorum.. sana çağırıyorum korkak ve anlamsız bir halde.. elimi uzatıyorum belki tutarsın diye ama ne çare, boşlukta sallanıyor bir yaprak gibi elim yanıma düşerken.. bakıyorum kendime .. bu hale nasıl geldik, nerede kaybettik bizi, neredeydik kaybolurken tutamadık elimizi.. nerede.. ve içimde bir yaşam sana dair eskisinden farklı.. bir mezar.. ve ölü bir kan damlası , ölü bir yaşam..