Ney , tam olarak menşei bilinmemekle birlikte , bilinen tarih kayıtlarında Sümerler onu “nu” diye adlandırmışlardı. Farsça’da kamış anlamına gelen ney, islamiyet öncesi Türk inancında da önemli bir yerde idi. İslamiyet sonrasında tasavvuf müziğinin baş sazı olmuştur. Hz. Mevlana’nın “dinle neyden , zira o ayrılıklardan şikayet etmededir” diyerek en büyük eseri olan Mesnevi’ye başlaması , neyin tasavvufta ne denli bir önemi bir yeri olduğunu göstermeye delâlet etmektedir. Görünüş itibariyle pek bir ilkel görünen bu saz, dünyada icra edilmesi en zor olan sazlardan biridir. Buğulu bir kadın feryâdına benzeyen sadası , insanoğlunu cezbetmiştir. Yapılan ilmi araştırmalar sonucunda yeryüzünde insan sesine en yakın sesi veren keman sesiyle ilk sırayı paylaşabilmiştir. Şuan genellikle Dünyada, Ortadoğu’da yaygın olarak bilinip kullanılan bu saz, Unesco’nun 2007 yılını ,”Mevlana Hoşgörü ve Barış Yılı” olarak seçmesi neyin ünvanını artırmaya vesile olmuştur. Hala şuan dini ve dini olmayan Türk Müziği’nde ana sazlardan birisidir.