Klasik Türk filmlerine kuşak olarak bir çoğumuz yetişmişizdir.Yetişemeyenler içinse hala bazı kanallarda arasıra yayınlanıyor. Aklıma yer yapan güzel hatta şimdi komik bulduğumuz bir çok replikle doludur klasik Türk filmleri.Biraz güncellesek nasıl olur bir bakalım.Bu filmlerin bir çoğunda fabrikatör bir patron ve bu patronun kızına aşık olan fakir bir delikanlı bulunur.Halbuki sen kim, patronun kızına aşık olmak kim ? (fazla karamsar oldu) ; yada oğlum kala kala patronun kızına mı kaldın , sen daha iyilerine laiksin (bu daha iyi oldu). Patron mekanına gelen delikanlıyı ‘Defol, benim senin gibi çulsuza verecek kızım yok’ diyerek rencide eder. Genç bozulur bu işe tabi.‘Bu böyle olmaz, eğitim şart’ der kendi kendine. Delikanlıya patronun çıkışması çok koymuştur. İçine atmış, susmuş. Neyse sonra, askere gider gelir. Liseyi açıktan bitirir. Üniversite sınavında tulum çıkarır (uyku tulumu), yatar uyur.Baktı üniversite işi yaş, genç kendini sayısala verir. Film bu ya Allah yürü ya kulum der ve genç sayısal lotoyu tutturur. Gider patronun fabrikasının karşısına gökdelen diker. Sonra tekrar çıkar patronunun karşısına ve ‘Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı’ der. Patron afallar genci tanır ama gördüklerine inanamaz. Fakir ama gururlu olan bu gencin üzerinde gıcır gıcır bir takım elbise ,kapıda Ferrari. Patron hayretle sorar ‘ne yaptın böyle banka mı soydun ya’ der, genç bu söz karşısında şaşırır ve kızar ‘baba ayıp oluyor ama filmin başından beri gururlu diye anons ediyorlar duymuyor musun ,ne bankası , ne soygunu ? ’ diye yanıtlar. Oturup olanı biteni bir bir anlatır patrona . Sonra da çeker kapıyı çıkar . Eee gururlu ya olacak o kadar (!)…Bir diğer film sahnesi ise Ferit , Nalan aşkıdır. Bu filmde her kelimenin baş harfine otomatikman ‘n’ harfi ile başlanır. O yüzden filmde hakkı verilerek söylenen ender kelimelerden biride Nalan’dır. Çünkü o zaten ‘n’ ile başladığından deforme olmuyor.Film de güzel geçen günler anlatılırken kırlarda , dağda bayırda; saklanbaç ,kovalamaca oynar Ferit ile Nalan. Kazık kadar olmalarına rağmen kimse çıkıpta ‘baba biz napıyoruz ya ?’ demiyor. Koş koş nereye kadar.Sahilin bir ucunda Nalan , diğer ucunda Ferit birbirlerine doğru kollarını açmış koşuyor . ‘Nalaaan !’ ,’Feriiit!’,‘Nalaan!’,’Feriiit !’ diye bu ara kapanana kapar tekrarlanır. Oysa şimdi olsaydı böyle mi olurdu? Bodrumdaki beach clubın bir ucunda biri diğerinde biri. Ferit hemen cepten arar ’Alo Nalan nerdesin kızım ya ? Ağaç oldum bak olmuyo böyle. Bara gel buluşalım orda’ diye olayı fazla uzamadan tatlıya bağlar.İşin şakası bir tarafa bir de geçen okuduğum bir haberi size aktarayım. Bu filmlerde her kelimeye ‘n’ ile başlayan bir oyuncumuz olan sevgili Cüneyt Arkın’a sormuşlar. ‘Ya Cüneyt abi filmlerini beğenerek izliyoruz. Ama her kelimeye niye ‘n’ harfi ile başlıyorsunuz? Yani neden; hayır,olamaz,imkansız kelimeleri yerinenayır, nolamaz, nimkansız kelimelerini kullanıyorsunuz ?’Cüneyt abinin cevabı gayet netti ‘nalışkanlık’ demiş.