bildirgec.org

bu aptalca soruların hepsinin cevabı, malum başlıkta var. ancak ben kendimle alakalı bir tanesini daha önce cevaplamış olsam da tekrar cevaplayayım, herhalde anlaşılmadı, basitleştireyim biraz. bende kabahat tabii, bu kadar “otomatik” insanların varlığından haberim olaydı, bilgiyi karta deler öyle verirdim;

15 – Bir diğeri de ısrarla ‘ al kardeşim, al ya ! ‘ diyor, al dediği de bir tutam hüsnü kuruntu. Bir niyet bozukluğu mu var yoksa sadece öyle bir imaj mı oluştu şanssızlıkla?

Bunun cevabının orijinali burada dır. ben gene de kolay olsun diye alıntı yapacağım, herhalde kaşe son paragrafa kadar yetmedi:

Zez ile benim yukarıda itiraz ettiğimiz (dikkat edersen) André ile Alfred Bovis’in karıştırılması (noktakafa tarafından) ve israrla da bu basit hatanın kabul edilmemesidir. Yoksa hiçbirimiz ortaya “olay şudur” gibi bişi atmadık.

Neymiiiiş?* noktakafa’nın iki adaşı karıştırması ve bulamadığını söylemesi üzerine André Bovis’in, kitabına link vermişim. yani o kitabın varlığını kanıtlamak için, içinde yazanların doğruluğunu değil. “al kardeşim al” dediğim de “Bovis Ölçeği” konusudur.ben inançlarımı şövenistce uluorta konuşmaktan hiç hazzetmem ama görüyorum ki Allah’la kul arasına girmeye pek meraklı arkadaşlar var, madem öyle, Allh’ın bildiğini de kuldan saklamayayım; şunda hemfikiriz ki; maymunu da, sincabı da, ağacı da, (maalesef) sizi de Tanrı yaratmıştır. Ama görüyorum ki; o mübarek tasarımınzda yer alan çift yönlü anal sfinkter, koca kafanız yer bırakmadığı halde lafların içeriye kaçmasını engelleyemiyor. Belki kulaklarınızı ve gözlerinizi de üzerinde bulunduran o çanağı olması gereken yerde tutarsanız, eskaza (ona da razıyım) birkaç şey oraya da girer.Umarım yeterince açık olmuşumdur. Son olarak şunu da ekleyeyim, hakikaten böyle bir yazı yazmış olduğum için pişmanım. lütfen tartışmanıza, beni ve müspet amaçlarla yazmış olduğum yazıyı kötü emellerinize alet etmeden devam edin, illa bana edilecek bir hakaretiniz varsa, bunun için (yoğun talep üzerine) ayrı yer açtım, orada veriyim cevabınızı,vesaire, vesaire…

gerçek mesajım şudur ki, bir yazı yazdım diye ne allahsızlığım kaldı, ne destursuzluğum kaldı, ne distursuzluğum kaldı. akademisyen olup olmamam da hafifte yazdılarımla alakalı değil. ne biliyorsam onu yazıyorum, akademisyenliğimi sadece bazı konular hakkında konuşmaya ehliyetim olup olmadığı konusunda değerlendiren değerlendirir. Şimdi madem niyetinizin kötü olmadığını söylüyorsunuz, ben de hepsine iyi niyetle cevap vereyim o zaman, umarım bu sefer olur:

1- Kendisini insanlığı kurtarmaya adayan kutsal ırk kim?

böyle bir “ırk” yok ama amacının çeşitli şekillerde insanlığı kurtarmak olduğunu savunan belli mezhepler, dialektler vardır. Yöntemler tartışılır. Ama sorarsanız Klu-Klux-Klan bile amaçlarının bu olduğunu söyleyecektir. “İnsanlığı kurtarmak” tan ne anlaşıldığına bağlı.

2 – Eğer bunlar kutsal ise biz kutsal olmayan zavallı koyun sürüsünü neden böyle cansiperane bir şekilde korumaya çalışıyorlar?

Çünkü efsaneye (efsane diyorum, bunu da sündürmeyin) göre kadınlarımız gayet güzel ve sevilesi yaratıklar

3 – Kutsal olanlar, olmayanlar ve şeytansıların Tanrı’ları ayrı ayrı mı?

“şeytansı” ile ne kasdettiğini bilmiyorum ama, bir “şeytan” dan bahsediliyorsa Tanrı inkar edilmiyordur.Not: Şeytanın tarihi çok eskdir. Farklı inanç gruplarında farklı isimler ve şekillerde tasvir edilir, ama kötülük yapma ve insanları doğru yollarından saptırmak amacında bir yaratık olarak tasvir edildiğinde tek tanrılı dine geçilmişti.

4 – Eğer herkesin Tanrı’sı ayrı ise neden bazıları kendinden olmayan ‘aşağı ırk’ için kendini feda ediyor?

pantheonda kendini salt iyiliğe adamış böyle tanrılar da var. zaaf meselesi

5 – Eğer böyle büyük bir fedakarlık yapılıyorsa bunun gururu neden biz zavallılarla açık açık paylaşılmıyor?

çünkü o yaptıkları “fedakarlığı” biz zavallıları kurtarmak için değil, yoketmeye çalışan diğer tanrılarla sidik yarıştırmak için yapıyorlar (onlar öldürmeye çalışırken bunlar kurtarabilirllerse, bu zafer demektir. arada kimin kaynadığı önemli değil)

6 – ‘Akıllı Tasarım’ konusunda ne düşünüyorsunuz?

teknolojik alanlarda faydalı bir şey denebilir.

7 – DNA’ larıyla oynanarak bugünkü haline yükseltilen (?) biz maymunumsuları, terliksi hayvandan kimler dönüştüdü?

soru baştan yanlış

8 – Bu ‘kutsal ırk’ da herhalde biz zavallı maymunumsular gibi bir deney hayvanı olma süreci yaşamamışlardır, onlar baştan böyle evrilmiş şekilde zuhur etmişlerdir, yoksa kutsallık biraz boş laf olmaz mı?

kutsal ırk dediğin nephilim ise, onlar zaten tanrısal olarak tasvir edilir. Tanrı’nın birinci özelliği de “doğmamış ve doğrulmamış” olmasıdır. bu bakımdan bunun cevabı zaten sorunun içinde var.

9 – 2012, Tanrı’larımızın deneye son verip çıktıları yok edeceği veya yeni bir deney başlatacağı tarih mi?

onu ben bilemem, ezoterikle ilgilenen arkadaşlardan biri cevap verse daha doğru olur.

10 – Hürriyet, eşitlik, ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, liberalizm, komünizm, nazizm, demokrasi, partiler demokrasisi, kapitalizm, sosyalizm, sağ-sol parti skalası vb kavramlarda, bu kavramların ortaya çıkışında, gelişim süreçlerinde ve somut sonuçlarında bir gariplik, bir yanlışlık yok mu?

var mı?

11 – Dünyada onca tarım ürünü satılamayıp imha edilirken veya insafsızca israf edilirken dünyanın pek çok yerinde hatta gelişmiş ülkelerde bile insanların açlıktan ölmekte oluşunda Nephilim’silerin herhalde olsa olsa başarısızlığı vardır biz zavallıları yeterince iyi koruyamadıkları için, mi yani?

demek ki o tarafların kadınları pek enteresan gelmemiş 🙂

12 – Bu şeytanımsıların biz maymunumsularla alıp veremediği ne?

kıskanırlar. bir çok kültte ölümsüzlerin ölümlüleri kıskandıklarına değinilir. çünkü onlar için zaman mefhumu yoktur. biz ise kıymetl olanı heyecanla tüketiriz. onlar heyecanlanamazlar…

13 – Birisi de ‘Yeni Çağ’ , ‘New Age’ , biz, tüm dinleri kutsal biliriz demiş, yani siz ‘annamaz bööle şeelerden’ edasıyla.Kitabı, belki yüzlerce versiyonuyla yeniden yazıldığı ve orjinalliğini neredeyse tamamen kaybettiği hristiyanlarca da kabul edilen bir dinin kutsallığı artık biraz şüpheli hale gelmemiş midir?

bunun tartışılmasından yana değilim. bence herkesin inançlarına saygı duyulmalı. ama şahsi fikrim sorulursa, okuduğum kitaplar arasında (Zebur hariç. onun anladığım dillerden birinde bir karşılığını bulamadım) en mantıklısı ve didaktik olanı Kur’an idi.

14 – Burda bazılarının birbirini şahsen tanıdığı izlenimi oluştu. Kim, neyi savunuyor, biraz daha açık konuşabilir misiniz lütfen?

buradaki tanışıklık, sadece ortak fikirlerin paylaşımından ve gene ortak savunumundan ibarettir. buradaki kimseyle yüz-yüze konuşmuşluğum yoktur.

15 – Bir diğeri de ısrarla ‘ al kardeşim, al ya ! ‘ diyor, al dediği de bir tutam hüsnü kuruntu. Bir niyet bozukluğu mu var yoksa sadece öyle bir imaj mı oluştu şanssızlıkla?

bunun cevabını ilk postta verdim.

16 – ‘Scientology Churh’ bence insan aklıyla ilgili çok değerli bilgilere sahip, sadece bizimle (toplumla), paylaştıkları kısımlarda sansür ve/veya çarpıtma olabilir, ‘menfaat dünyası’deyip geçemez miyiz?

tabii ki öyle deyip geçilmeli bence de, ama tabii her şeyin olduğu gibi bunun da fanatikleri var. insan olan her yerde düşünc vardır, düşüncenin olduğu her yerde de çelişme. bu hep böyle oldu, böyle kalacak.

17 – Bu devirde daha hala ‘bilim nedir, ne değildir’ i tartışmak sizce de biraz abes olmuyor mu?

böyle bir şey tartıştığımı hatırlamıyorum, ama tabii ki tartışılacak bir şey değil.

18 – Adamlar zaten yazmışlar çeşit çeşit, yok ‘Tanrıların Arabaları’ yok ‘Kiribatiye Yolculuk’ yok ’12. Gezegen’ yok ‘Arzdan Arşa Sonluzluk bilmem nesi’ e biz de zaten bilimum yazıyı okuduk üstelik de yıllar evvel.

bu soru değil sanırım. okuduysanız afiyet olsun. fikir yazıları “o öyle mi değil mi” diye okunmamalı. adam fikrini yazmıştır, teori ortaya atmıştır. inanırsınız ya da inanmazsınız. katılırsınız ya da katılmazsınız. Reddetmek ya da kabul etmek mantığıyla okursak köşe yazısı bile okumamamız lazım taktir edersiniz.