Biz insanoğlu gerçekten ne kadar da yalnızız.Sokaklar insan kaynıyor.Sanki herkes hep birilerini arıyor.(umutlu ya da umutsuzca)Herkes birbirinin gözünün içine bakıyor.Kimi taciz ediyor, kimi göz süzüyor,kimi gidip birileriyle dalaşıyor.Sonra evimize dönüyoruz.Dört duvar..Ama insan yine arayışta.Saldırıyoruz internete.Yüzlerce site var,arkadaşlık,dostluk vaat eden..Resimler yüklüyoruz,karizma isimlerle kendimizi anlatıyoruz.Bazılarımız kendini gizemli tutuyor.Blog sayfalarına yazılar yazıyoruz,kendimizi,yaşantımızı,hikayelerimizi anlatıyoruz.Etrafımıza diyoruz ki ‘bak filanca siteye yazı yazdım,gir oku,kendinden birşeyler bulacaksın!'(Gerçekten kendinden birşeyler bulacağından mı?Hayır,takip edildiğini hissetmek için)Birileri bizi takdir etsin diye.Hep biri ve ya birileri bizimle ilgilensin diye. Kendimizi ifade etmek ihtiyacı içindeyiz,insanız.Bunu lütfen hep sevgili,aşk moduna sokmayın.Özümüzde aslında ilgi arıyoruz hep.’Yalnızım,mutluyum’ yalanını söylüyoruz. Bu bir kadının ‘ben evlenmek istemiyorum,evlenmek te neymiş?’ yalanına çok benziyor.(Yedim bende!Her kadın evlenmek ister,çünkü özünde çocuk doğurma isteği yatıyor,reddedişler gerçeği değiştirmez!)Sonuç olarak ne kadar az geliyor bize herşey,yettiremiyoruz,YETMİYOR!Bizbirimizle büyüyor,kaynaşıyor,aldatıyor,yalan söylüyor,itiraf ediyoruz.Bu da aslında belki de bazılarınızın kabul etmek istemeyeceği ama kendi kendime inandığım itirafımdır:Takdir edilmek istiyoruz ki,daha az yalnız hissedelim.
yorumlar
çok samimi güzel bir yazı olmuş. bende şunu anlatmaya çalışıyordum “Bu bir kadının ‘ben evlenmek istemiyorum,evlenmek te neymiş?’ yalanına çok benziyor.(Yedim bende!Her kadın evlenmek ister,çünkü özünde çocuk doğurma isteği yatıyor,reddedişler gerçeği değiştirmez!)”özünüzü inkar etmeyin yahu! :p
Özgüven, özgüven ve yine özgüven…Ne zaman gerçekten özgüvenimiz oturacak işte o zaman o ihtiyaçları hissetmeyeceğiz. Gerçekten de hele yazının son paragrafını okuyunca belki de tam farkında olmadan hissediyoruz yazdıklarını. Belki hayatın içindeki herşeyde değil ama muhakkak eksik veya darbeli olan yönlerimizde istiyoruz o alkışlanmayı. Belki bir gün özgüvenimiz tam gelişir ve tam birey olmanın huzuruyla bunları hissetmeyiz.Eline sağlık,,,
güzel yorumlarınız içn teşekkür ederim arkadaşlar…
Yalnızlığımı en çok kalabalıkta hissediyorum. Çok saçma bi düşünce olcak ama sanki başka yerde olmam gerektiğini düşünüyorum. Kaliteli ve kendine has üslübunla yine güzel bi eser olmuş. Eser dicem çünkü benden bişeler var. (son cümleme bende anlam veremedim ama vardır bi bildiğim)
sağol acuistic:) böyle kısacık bir yazıyı eser niteliğinde görmen bile beni çok gururlandırdı..
“Yat-uyu-lan-artık!” kahvemi içerken göz ucuyla okuduğum kadarıyla değinmek istedim.Bu işin suçlusu Freud Amca’dır, diyerek net bi’ ahkam da kesmeden edemedim bak!Niye, çünkü ego denen o aşağılık yoyo’yu bu amca icat etti.Bi’ kere icat edilmiş artık, atamayız da başımızdan. Böyle, ölene kadar, kendimizi göstericez diye telef olucaz. Bir aşağı bir yukarı!…..- Kısa yazdık, ulan, kimse görmemiştir şimdi!- Abicim, yat aşağı, yarın işe gidicen!- Bi’ yorum daha şeyetseydim?- Hadi, söndür ışığı, bi sus ya!