Hüseyin üzmez bey, çüküne, taşağına yangında ilkkurtarılacak mal hesabıyla bakar..işte başına ne geldiyse bu hassasiyeti yüzünden geldi..Hüseyin bey olanı biteni mahkemede yargıca bir bir anlattı;”sayın yargıcım kimseye d,ötümü çükümü göstermedim, bilenler bilir bu konudaki hassasiyetimi..olay günü pantolonum kazayla yırtıldı..eh yaşımızdan dolayı ,unutkan olmamız da doğaldır takdir edersiniz..işte tam o sırada bu küçük hanım kızım da benim acz içinde olduğumu görünce, fermuarımı tamir etmek istedi saolsun..n’olcak sanki altı üstü hüseyin amcasının şeyini dikecek evladım”hakim efendi kızdı bittabi: yo yo, bu don fermuar işi değil hüseyin efendi,tanıklar tutanaklar var; donunu çıkarmışın,dötün meydandaymış, haa bide senin maslahat kızın elindeymiş..””yalan hakim bey yalan, tillahi yalan..bu fasulye benim fermuarımı dikerken ben sekr halindeydim zaten,şeytanı kovalamakla meşguldüm kovdum da allahın izniyle..o beni dikerken ben onu si*kertmeyi, tevbe estağfirillaah düşünebilir miyim? zat-ı ilahinin bu hanım kızıma hayırlı kısmetler nasib etmesi için yakarıyordum””peki neye kucağına aldın kızı?””ahh hakimim ahh,kucağımda daha rahat diker diye tabiki..o dikerken ben ona kütübü sitte’den hadisler okuyordum,hadisler o kadar çoktuki tam ibn-i bilmem kime gelmiştik devriyeler bastı””peki tamam yaz evladım; zanlı h.üzmez efendinin mali ve sosyal statüleri de göz önüne alınarak tahliyesine….”Geçen akşam habertürk tv de fatih altaylı’nın konuğuydu üzmez efendi..gözü fatih efendinin kol düğmelerine takıldı..avukatı müvekkilinin iştihahının kabarmış olabileceğini düşünerek ve yeni bir olaya sebebiyet vermemek adına,hüseyin beyin, yerleştirme azmini de yakınen bildiğinden ondan önce davrandı ve meseleyi tatlıya bağladı..altaylının kol düğmeleri çıplak kadın figürü taşıyordu!..Olay bu şekilde tatlıya bağlandı..eh bu arada adalet bakanlığı da boş durmadı..olayın ehemmiyetine binaen..telefonlar çalıştı,talimatlar verildi, flaşlar patladı..hep birlikte bir kere daha adaletin ırzına geçildi..