Susuyorum…. Günlerdir susuyorum… Kendim görmeden, kendi fikrimi oluşturmadan başkasının fikriyle kirlenmek istemiyorum. Veee susuyor, ve okumuyor, ve duymuyorum… Hiçbir tartışmaya girmiyor, hiçbir yorumu okumuyor, hiçbir tartışma programını izlemiyorum. Kirlenmek istemiyorum. Tamamen bakir başlamak istiyorum bu tecrübeye… Tertemiz izleyeceğim filmi, hiç kimsenin yorumunu duymadan, okumadan yalnızca kendimle…İzledim.. Tek başıma… Tabii, ki tek başıma değil. Bir salon dolusu insanla birlikte ama tek başıma… Hayır, yalnızdım ben. Beyimde yalnızdım. Ve bir tiksintyle başladı film. Ben, belgesel de olsa bir film görmeye gitmiştim. Minimum bir film beklentrim vardı. Ne sinema dersinde bana anlatılanlar vardı filmde… Ne de başka birşey. Film boyunca onu sorguladım. Bana bilmediğim ne verdi? Hangi duyguyu tattırdı Mustafa? Latife’de okuduklarımdan farklı, bunca yıldır bildiklerimden, tarih hocalarımın derste anlattıklarından (çok şanslıymışım bunlar bana tarih dersinde anlatılmıştı) farklıı ne vardı ki filmde… Hiçbir duygu da kalmadı bana… Ne bir sahne aldı aklımda beni derinden yaralayan ne de herhangi birşey…Üzüldüm. Kırıldım. Yaralandım. Keşke bambaşka duygularla çıkabilseydim bu filmden….
yorumlar
bakın arkadaslar fılm tabıkı eksık yonlerı vardır ama su var kı bu fılm elestrıye cıkmadan ılgı ve ınsanların dıkkatını cekemezdı bu fılm ınsanlara uyarı verdı o yuzden bu fılm degerlı bı fılmdır.bu fılm ınsanlara yeterınce bılgılı mısın demek ıstıyor aslında ve saklanmıs tum belgelerın acıga cıkmasını saglıyor bu bır adımdı adımları cogaltacak bır adımdır.belkı de boyle bı ıktıdar varken turkıye cumhurıyetının basında ,herkes ataturke sıgınıyordu cumhuryet boyle kuruldu bu hale geldı dıye ama sımdı boyle bı fılm gosterıme gırınce dogal olarak bu sekılde tedırgınlıkler cıktı ve elestrıye dondu.sankı bı soyutlama yapılıyor gibi.. can dundarı tanımayan ıyınıyetıne ınanmayan bı toplum olsak emınım hersey daha farklı olurdu..zamanı degıldı derken bence bunlar kastedılıyor..
“alıntıdır.”Can Dündar için çok laflar söylendi, en kestirme kısa olanı aşağıda Atatürk ‘un ağzından söylenmişi.Beni anlatan bir film yapmışsın çocuk. Kızgınım, utanç içindeyim. Sanadeğildir kızgınlığım. Filmdeki Mustafa?dan da utanmış değilim.Başaramamışım. Bundandır utancım. Komutam altında bu vatan içinkanını akıtan mehmetlerden utandım. Özgürlük demiştim çocuk, benim karakterimdir.İlim demiştim çocuk, tek yol göstericidir. Karanlıktan korkardıdemişsin benim için. Korkardım evet. Bu ulusu boğmak üzere olankaranlıktan korktum. Ama insaf be çocuk, korkup da kaçmadım ya. Söküpatmadım mı o karanlığı bu ülkenin üzerinden?Diktatör demişsin bir de. Hiç okumadın mı çocuk? Nerede benim nesilleriemanet ettiğim öğretmenler? Anlatmadılar mı sana? Başkomutan olarakcepheden cepheye koşarken, ülkede hala padişahlık rejimi varken ve bütün kararları tek başıma verebilecekken neden bir meclis kurdum ben çocuk?Böyle diktatör olur mu?Ah be çocuğum. Neden ve nasıl düşman ettiler seni bana? Baktım aşktan, sevgiden, aileden bahseden güzel şeyler yazmışsın bugüne kadar. Belliiyi bir insansın. Çalışkansın, zekisin. Hacıları, hocaları anlarım daçocuk, seni anlayamıyorum.Onlar hiç sevmedi beni.Yüzyıllardır süren iktidarlarını aldım ellerinden. Kara cüppeleri ileçöktükleri milletin ümüğünden çekip aldım hepsini. Sevmeyecekler benielbette çocuk. Peki sen çocuk, sen neden kol kola girdin bu karakalplilerle?Dedim ya çocuk sana değil kızgınlığım. Başaramamışım. Anlatamamışımdemek ki özgürlüğün kıymetini, bağımsız bir ulusun onurlu bir bireyiolmanın ne büyük bir nimet olduğunu bunca konuşmamda. Yazık olmuş be çocuk.Onca vatan evladının kanına, onca ananın göz yaşına.Veremem ki şimdi hesabı çocuk, ne o gencecik bedenlere, ne gözü yaşlı annelere. Bu muydu uğruna bizi ölüme gönderdiğin vatan derlerse, bu nesiller miydi ölü evlatlarımızın kanıyla kurduğun ülkeyi emanet ettiğin diye sorarlarsa ne derim ben onlara be çocuk?Olmadı be çocuk olmadı!