– olm, geçen gün Sincanlı’ya gittik. biliyorsun dedemler hala oradalar.- hee biliyorum, küçükhöyük’te.- eski adı neymiş bizim köyün bil?- nereden biliyim lan!- cidyessus.- hade yaa haha. olm benim bildiğim cidyessus, önemli ve ciddi bir konu konuşulurken konu dışı şeylerden bahsederek türlü komiklikler peşinde koşan kişiye denir. cidyessus yazılıp, ciddiyetsiz okunur :PPP- yuuuuuh..- güzeldi ama lütfen.- bu durumda cidyessus sen oluyorsun değil mi?- bi nevi..hehe.- neyse abicim, fazla sigaran var mı sen onu söyle?- mantık hatası, anlam yanması, düşünce fakirliği var. ama bunlar bende değil, heeeeepsi sende.- yok yani?- eeeeyhh..fazla sigara ne demek lan. sigaranın fazlası mı olur? hem ben sigarayı bıraktım dün.- eferin. iyi bok yedin. zamanını iyi seçmişsin.- olm bak bak kim geçiyor.- nihat değil mi o? olm bu üniversite sınavına hazırlanırken baya cozutmuş dedilerdi. napmış, girmiş mi bi yere acaba?- ne bilim lan. dur soralım. nihaaaaat hişşşt nihaaaaat..!- efendim abi.- kaç aldın universite sınavında? girebildin mi biyerlere?- eeee 3 aldım..sonra çok çalıştım 5 yaptım..bütünlemede hepsini bütünlicem işalah abi.- ah ah ah! oğlum bitmiş bu çocuk yaa..- sus be abi, tamam nihat git sen hadi selam söyle soranlara da..- üzüldüm be.- abi çocuğun yüzüne niye öyle diyorsun, alla hallah ya.- tamam lan uzatma. gel satranç oynayalım.- bilmiyorum ki ben.- ögretirim ben sana, otur.bi süre sonra..

bunlar kuş. hadee yaa..!
bunlar kuş. hadee yaa..!

– abi şimdi bu pozisyonda benim at ne oynayabiliyor?- bilmiyorum yavrucum, o senin ata verdigin eğitimle ilintili. mesela benim at çaydaçıra, harmandalı ve kafkas oynayabiliyor,nihahaha..- abi ayıp ediyorsun ama, şurada satranç öğrenmeye çalışıyoruz. hem sen dedin öğreteyim diye.- bak simdi at ‘l’ gider, ama büyük ‘L’ ha. küçük ‘l’ gidersin sen şimdi, bodoslama girersin şahın mekanına ters olur.- hıımm..peki fil ne gider abi?- yumuşak g gider, nuhohaha…- abi diyorum saygı gösteriyorum. sen türlü maymunluk peşindesin ya..- çapraz gider len, bidi bidi yapma.- peki vezir, şah?- yok yok olmayacak bu iş. kardeşim ben sende biraz ışık görsem düşücem üstüne öğreticem ama yok koçum sende o karizma, o birikim, yok. al sen şu satranç tablasını koy koltuk altına. simdi naş hadi bakiyim, arkana bakmadan önce çapraz git, sonra köşeye gelince ‘l’ yaparsın. büyük ‘L’ ama, puhohhaha..- hahaha, aman da ne komik. zokiyim ben seninle satranç oynaya zaten. öğretecekmiş de oturmuş da efendim de…- tamam kızma. bi ara tekrar deneriz………zuubbooofftt !- naptın hocam yaa, kastın mı var bana.- naptım olm, insanız hepimiz. bu da yaşamın bir parçası ve bununla yaşamayı öğren bence.- savunman da bu yani ha?- hee nolcaktı başka. ilk değil son değil.- bırak birader ya, gider uzakta biryerde ossurur, sonra gelirsin. zor mu bu?- üstüme gelme, sıçarım haa! nasıl ossurdugumu gördün.- tamam tamam sustum..bunu göze alamam.- ha şöyle.- benim karnım acıktı iyice.- gel bize gidelim. yemek yer sonra çıkarız yine.- ne yemek var bugun sizde?- kereviz, bulgur, yoğurt.- başka?- ziftin peki var.- peki o zaman, ben almayayım.- niye lan sıpa! sevmez misin?- ı ıh. sen bugün iş başvurusu sınavına girecektin sabahtan, noldu o?- 5 aldım yani pekiyi, hatta ziftin pekiyi, hehe.- yıldızlı yani, haha.- he yıldızlı. daha belli olmadı sonuçlar. haftaya arayıp söyleyeceklermiş.- hıım. neyse. geçen halısaha maçı yaptık ya. sen gelmemiştin.- hee noldu ,nasıl geçti?- fena değil. ama yenildik yine. burak her zamanki gibi uyuzluk yaptı.- ne yaptı?- lan siz yelekleri giyin bakiyim dedi. ben de yaa sokarım yeleğe, her maç biz giyiyoruz birader. ben giymem yelek falan dedim.
– ee?- bizim takımda arif abi var. koskoca 45 yaşında adama yelek mi giydirelim lan? dedi.
– doğru demiş.- doğru demiş de, kokuyor olm yelekler leş gibi, hem de kirden gözükmüyor neredeyse.- sonra?- ters giy o zaman dedi bana. ben de kızdım oynamıyorum lan ben diye trip attım. o da siktir git oynama, biz de hüseyin’i oynatırız dedi.
– hüseyin kim beah?- her maç geliyor ya bi salak seyretmeye.- he, anlamaz ki olm o toptan falan. oynayamıyor zaten. bi kere oynatmıştık ya.- evet işte o. neyse ben de uzatmayayım dedim fazla.- giydin yani yeleği.- hee, giydim. ama pembeyi giymedim. nasılım?- şahane.- bu arada benim karnım hala aç.- gel yürü gidelim işte bize.- iyi be, hadi yürü.not: yukarıda okuduğunuz, 2-3 sene önce yazmış olduğum parça parça 6-7 diyalogun bir bütün halinde kurgulanmaya çalışıldığı bir yazıdır. bu sebeple, şeeey efenim ondan dolayıdır ki kopukluklar…hııım yani..neyse. hiç olmazsa gülümsetmiştir bir parça. gülümsetmemiş ise söylersiniz zaten.