o kadar daralttılar ki dünyamızı düşüncelerimiz onlara uyum sağlamak zorunda kaldı. daralan, küçültülen yaşamlarda sorunlar da plastikleşti.dertler kişiye döndü. kişi sadece kendini düşünür oldu. yazık ki hayalleri ve düşünceli küçülttüler. bizi görünüşte kallavi ama yaşayışta küçücük plazalara tıktılar birlikte yaşayın dediler. paraya giden her yol mübahtır deyip birbirinizi yokedin dediler.ne kadar bencilsen o kadar rahat yaşatıldın. “ne kadar insanlıktan uzaklaşırsan o kadar huzurlu yaşarsın” a inandırdılar.dünya plazalara saklanıyor. yanyana oturanlar birbirlerinin yüzüne bakmak yerine monitörlerinden birbirleriyle konuşmaya çalışıyor(yalan konuşmak ses ile mimikler ve jestlerle gerçekleşir) iletişim kurduklarını sanıp birbirinden saklanıyorlar. aslında tam insanlığa özgü.çünkü çevirdikleri işleri, küçük hesaplarını monitörlerin camının arkasına daha kolay gizleyebiliyorlar.insan sezgisi kabloların karşısında çaresiz kalıyor. bizi gerçek olmayan bize ait olmayan bir yaşama zorluyorlar. dokunamadığımız, koklayamadığımız, gülme- ağlama seslerini duyamadığımız maddesi gerçek; duygusu sanal dünyalara sokuyorlar, tıkıyorlar…
yorumlar
konuyu anlamadım. baştan anlatırmısınız
Naçizane bir fikir beyanı benimki”ne kadar bencilsen o kadar rahat yaşatıldın” ve akabinde gelen cümle daha güzel ifade edilebilir miydi acaba? Konu bütünlüğü açısındanTeşekkürler
yazı güzel,katılıyorum, başlık da çok güzel, elinize sağlık…
On numara bir tespit ve on numara bir anlatım. Aslında okuduktan sonra kendimi kötü hissettim ama zaten hiç iyi olmadım ki, ben dertlerin adamı olmuşum zaten:)
adam psikiyatra sıkıntısını anlatıyor…dr. bey bilgisayarımla uğraşırken televizyonumu aldatmış gibi hissediyorum, televizyon seyrederken de bilgisayarımı aldatmış gibi hissediyorum…. 🙂
evet bütün insanlık g.t olmus..
püfff
güzel:) doğru tespitler. haklısınız!!!
bu dünyayı kabül etmek de etmemek de bizim elimizde.kimsenin bir şey yaptığı yok bence.bu monitörün başında istediğim kadar otururum,zorla oturtamaz ki beni kimse.bu duygusuz tavırlar,hissiz yüzler yeni yeni çıktı ama her yerde yok.hala komşularımla çay keyfi yapıyorum,helva yaptığım zaman herkese dağıtıyorum,insanlara yardım etmekten kaçınmıyorsam hiç bir şey değişmemiştir diyorum.allah aşkına sizler bütün gün plazma karşısında mısınız;hiç zannetmiyorum.bunlar sosyetiklerin yaptıkları şeyler…samimiyet bizim insanımızın kanında var.
Eline sağlık,trompet çalan robotların adından övgüyle söz edildiği bir çağdayız,müzik,ruh,robot:)Daha ilerisi var mı?:)
Büyük bir iş yerinde bilgisayarda çalışıyorsanız birden bire kesilen elektrikler insanın aklını başına getiriyor. “Ne yapıyorum amacım neydi” diye soruyor insan kendine böyle zamanlarda. Bilgisayar olmasa bile elektriğin hayatlarımıza işlemiş bir gerçek olduğu kesin. Evrim gözler önünde.
belirli yaş grubu olan kişiler de az da bu bencillik az diye düşünüyorum.şanslımıydık ne …