Yaşadığım hayat ve yaşamak istediğim hayat arasında beni düşünmeye iten olayüniversitede ki bir dersti.Aslında dersin bu konuyla pek ilgisi yoktu.Ancakhoca konuyu öyle bir yere bağlayıp bize bağırmaya başladı ki düşünmedengeçemedim,hayat ve idealler.‘’Biz,üniversite yıllarımızdameydanlardaydık.İşçilerle,memurlarla,köylülerle arkamızda binlerce insanlayürürdük.Siz, üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibisiniz.İşçi eylemindeyoksunuz,memur eyleminde yoksunuz…’’Hocamın bu söylediklerinden sonra düşünmeye başladım ve vardığım sonuç benibu ayrımı yapmaya mecbur bıraktı.Genelleme yapmanın yanlış olacağını düşünüyorum ancak bence büyük birçoğunluğun geleceğini tayin eden unsurun başında ekonomi ve kültür yatar.Birmemur çocuğunun bu ülkede öncelikleri bence bellidir.Ben de bir memur çocuğuolduğum için bu konu hakkında rahat konuşabiliyorum.Kötü ekonomik şartlariçinde yetişip,annesinin ve babasının onun için yaptıklarını onun içinvazgeçtikleri şeyleri gören her çocuğun hayallerini önce kendisioluşturmaz.Gözlerinin önünde ailesinin onun için ne fedakarlıklardabulunduğunu gören bir çocuğun hayallerini,makamlar,yatlar,katlaroluşturmaz.O çocuğun en büyük hayalleri;babasının alamadığı arabayı onaalabilmektir,annesinin arkadaşlarında görüp de alamadığı takıları onaalabilmektir,annesinin ve babasının almaya teşebbüs dahi edemediğielbiseleri onlara alabilmektir.O çocuk artık kendisini onlara adar ve onlariçin her sınavına çalışır,onlar için hep aşklarını erteler,onlar içinsokakta bağırmak istediklerini içine atar,onlar için izlemek istediğifilmleri erteler…Biliyorum belki abarttığımı düşünüyorsunuz ama ben geneliçin konuşmadığımı en başta belirttim.Benim savunduğum böyle insanlar var.Ama böyle insanların da eminim ki sokaklarda söylemek,bağırmak istediklerişeyler var.Onlar da bu ülkede artık kendi kaderlerini paylaşan yeniçocukların yetişmesini istemiyorlardır.Onlarda bunu için ellerinebayraklarını alıp meydanlarda insanca yaşamak isteyen herkesin safındaolmayı istiyorlardır.Onlarda artık insanların ilk sorunlarının ekonomiolmasını istemiyorlardır.Ve hatta onların da başka istekleri vardır.Yani kendi idealleri.Bu ülkenininsanları için, demokrasiden yana hukuktan yana özgürlüklerden yana fırsateşitliğinden yana gelir dağılımında eşitlikten yana yazmak,yaymak,mücadelevermek istemişlerdir.Bu ülkenin kalkınmasının ekonomi destekli kültürelreformlardan geçtiğini anlatmak istemişlerdir.Bir filmde geçmiştiyanılmıyorsam;’’Biz bu hayata güzel türküler söyledik,elbet o da bize güzelşeyler söyleyecek…’’Bu ülke için güzel türküler söylemek istemişlerdironlarda meydanlarda.Bu ülkede, meydanlarda bir şey yapmaya çalışan ve hatta yapanların başınaneler geldiğini öyle soktular ki gözümüze gözümüze belki ondan çekilmekzorunda kaldık.Meydanlara indiğimiz an, ne annemiz için ne de babamız içinhayal ettiğimiz hediyeleri onlara veremeyeceğimiz öyle sokuldu ki gözümüzegözümüze belki ondan 12 Eylül’lerden nefret ettik.Belki ondan şimdikorkağı,apolitiği oynuyoruz.Yaşamak zorunda kaldığımız hayatımız ve yaşamak istediğimiz ideallerimiz.Benherkesin seçimine saygı duyuyorum çünkü hangisini seçerse seçsin içindenbüyük bir parçayı feda etmek zorunda kaldığını biliyorum..Bu o kadar basitbir şey olmasa gerek.