bildirgec.org

idealler hakkında tüm yazılar

meydanlara inemeyenler…

Gokates | 07 August 2007 01:27

Yaşadığım hayat ve yaşamak istediğim hayat arasında beni düşünmeye iten olay
üniversitede ki bir dersti.Aslında dersin bu konuyla pek ilgisi yoktu.Ancak
hoca konuyu öyle bir yere bağlayıp bize bağırmaya başladı ki düşünmeden
geçemedim,hayat ve idealler.
‘’Biz,üniversite yıllarımızda
meydanlardaydık.İşçilerle,memurlarla,köylülerle arkamızda binlerce insanla
yürürdük.Siz, üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibisiniz.İşçi eyleminde
yoksunuz,memur eyleminde yoksunuz…’’
Hocamın bu söylediklerinden sonra düşünmeye başladım ve vardığım sonuç beni
bu ayrımı yapmaya mecbur bıraktı.
Genelleme yapmanın yanlış olacağını düşünüyorum ancak bence büyük bir
çoğunluğun geleceğini tayin eden unsurun başında ekonomi ve kültür yatar.Bir
memur çocuğunun bu ülkede öncelikleri bence bellidir.Ben de bir memur çocuğu
olduğum için bu konu hakkında rahat konuşabiliyorum.Kötü ekonomik şartlar
içinde yetişip,annesinin ve babasının onun için yaptıklarını onun için
vazgeçtikleri şeyleri gören her çocuğun hayallerini önce kendisi
oluşturmaz.Gözlerinin önünde ailesinin onun için ne fedakarlıklarda
bulunduğunu gören bir çocuğun hayallerini,makamlar,yatlar,katlar
oluşturmaz.O çocuğun en büyük hayalleri;babasının alamadığı arabayı ona
alabilmektir,annesinin arkadaşlarında görüp de alamadığı takıları ona
alabilmektir,annesinin ve babasının almaya teşebbüs dahi edemediği
elbiseleri onlara alabilmektir.O çocuk artık kendisini onlara adar ve onlar
için her sınavına çalışır,onlar için hep aşklarını erteler,onlar için
sokakta bağırmak istediklerini içine atar,onlar için izlemek istediği
filmleri erteler…Biliyorum belki abarttığımı düşünüyorsunuz ama ben genel
için konuşmadığımı en başta belirttim.Benim savunduğum böyle insanlar var.
Ama böyle insanların da eminim ki sokaklarda söylemek,bağırmak istedikleri
şeyler var.Onlar da bu ülkede artık kendi kaderlerini paylaşan yeni
çocukların yetişmesini istemiyorlardır.Onlarda bunu için ellerine
bayraklarını alıp meydanlarda insanca yaşamak isteyen herkesin safında
olmayı istiyorlardır.Onlarda artık insanların ilk sorunlarının ekonomi
olmasını istemiyorlardır.
Ve hatta onların da başka istekleri vardır.Yani kendi idealleri.Bu ülkenin
insanları için, demokrasiden yana hukuktan yana özgürlüklerden yana fırsat
eşitliğinden yana gelir dağılımında eşitlikten yana yazmak,yaymak,mücadele
vermek istemişlerdir.Bu ülkenin kalkınmasının ekonomi destekli kültürel
reformlardan geçtiğini anlatmak istemişlerdir.Bir filmde geçmişti
yanılmıyorsam;’’Biz bu hayata güzel türküler söyledik,elbet o da bize güzel
şeyler söyleyecek…’’Bu ülke için güzel türküler söylemek istemişlerdir
onlarda meydanlarda.
Bu ülkede, meydanlarda bir şey yapmaya çalışan ve hatta yapanların başına
neler geldiğini öyle soktular ki gözümüze gözümüze belki ondan çekilmek
zorunda kaldık.Meydanlara indiğimiz an, ne annemiz için ne de babamız için
hayal ettiğimiz hediyeleri onlara veremeyeceğimiz öyle sokuldu ki gözümüze
gözümüze belki ondan 12 Eylül’lerden nefret ettik.Belki ondan şimdi
korkağı,apolitiği oynuyoruz.
Yaşamak zorunda kaldığımız hayatımız ve yaşamak istediğimiz ideallerimiz.Ben
herkesin seçimine saygı duyuyorum çünkü hangisini seçerse seçsin içinden
büyük bir parçayı feda etmek zorunda kaldığını biliyorum..Bu o kadar basit
bir şey olmasa gerek.

Kınıyorum…

darjeeling | 08 June 2007 17:00

*Üniversitede spor salonuna spor yapmaya giderken 45 kilo olduğum için bana tuhaf tuhaf bakıp ‘sen nerene spor yapıyorsun?’ diyen, kolestrolümün yüksek olduğundan bi-haber, sporu sadece kilo vermekle özdeşleştiren zihniyeti kınıyorum.*’…. falan oldum’ şeklinde cümle kuranları kınıyorum.*’Ben İngilizce biliyorum’ diye geçinip büyük harfle yazı yazarken hala ‘İ’ harfi kullananları kınıyorum.*Tuvalete girip işini gördükten sonra ellerini yıkamasını gerekirken önce memelerini sonra .öt çatallarını iyice açıp elini bile yıkamadan tuvaletten çıkan kadınları kınıyorum.*Sokakta neredeyse sek sek yaparak eve gitmeme yol açan yere tüküren tüm insanları kınıyorum.*Sokaktaki kedi ve ya köpekleri korkutmaktan haz alan tüm zihniyeti kınıyorum.*Tüm geri kafalı, karafatma, ninja takımını kınıyorum.*Arkadaş arkadaşın suratına bakarken bile ana avrat küfreden, bunu şakaya alan, annesini küfürlere maruz bırakan zihniyeti kınıyorum.*Tırnaklarının içini siyah gördüklerimi kınıyorum.*Üniversite mezunu olmadığı halde kendini bir üniversiteliden daha iyi yetiştirmiş insanlara laf atan insanları kınıyorum.(Ben bir üniversite mezunu olmama rağmen buna dayanamıyorum)*Üstlerine yalakalık yaparak bir yerlere gelmeye çalışan her kim çalışan kesim olursa olsun onu kınıyorum.*Yanınızda erkek arkadaşınız varken sevgilinizin gözleri içine bakıp kaybolan kadın türlerini kınıyorum.*Çocuğuna kendince onu mutlu etmek adına ve çok zengin olduğu için, lüks giyim markalarının bebe reyonlarından 70-80 milyonlara kıyafet alan züppe anne kesimini, çocuklarına para kazanmanın aslında ne kadar zor bir şey olduğunu anlatamadıkları için kınıyorum.*Sokakta takımının maç kazanması ya da kaybetmesi üzerine küfür ederek takımını destekleyen tüm insanoğlunu kınıyorum.*Televizyonda milyarlara milyar demeyen sunuculara verilen paraların aksine 500-600 ytl’ye kamera arkası ekibini idare eden zihniyetleri kınıyorum.*Hiç ama hiç kadın budalası olmayan ülkemiz erkeklerinin(!) önünden bir karış etekle geçtikten sonra ‘ ayyy he raped meeeee’ diye yırtınan zihniyeti kınıyorum.*2 satır yazı yazdıktan sonra elinde ki kağıdı çöp kutusuna fırlatan hatta 1 hamburger için gereğinden fazla peçete harcayıp çoğunun çöpe gitmesine sebep olan insanları kınıyorum.

ÇEKİRGE

hipangel | 13 December 2006 00:15

Bir zıplarım..
İki zıplarım..
Üçüncüyü de zıplarım..
Dördüncüyü de..
Pes etmem..
Önümdeki kaya ne kadar büyükse, ben de o kadar büyük zıplarım- ta ki kayayı geçene dek.
Önümdeki çamur birikintisi istediği kadar geniş olsun;
Çamura bulansam da geçene kadar zıplarım..
Geriye dönüp geçtiğim zorluklara bakar yanlış da olsalar beni bu noktaya getirdikleri için teşekkür eder, gururlanırım ve önüme bakarım.
Engeller hiç bitmez;
Ama ben onları engel olarak görmem;
Kendimi geliştirmek için yeni bir şans, yeni bir macera, yeni bir keşif olarak görürüm hepsini ve başkalarının ızdırap çekmesinin aksine ben hepsinden büyük keyif alırım başaramasam da.
Başaramamak gibi bir durum yok çünkü.
Kayıp yok.
Son yok.

Kızlar ve erkekler üzerine…

Guitarist | 15 September 2006 18:14

Kadınlar her zaman anlaşılmaz gelmiştir bize. Sevgiliniz ya da karınız ya da arkadaşınız.Hiç farketmez! Her “dişi” de bir saçma şey batar gözünüze. Evet her erkeğin mükemmel bulduğu bir kız mutlaka vardır ama o “mükemmel” kızda bile bulursunuz bir kusur,daha doğrusu “siz kadınlar” dedirten bir hata!Öyle ya kusursuz insan olamaz!Ama söz konusu dişi olduğunda zaten olay kusurdan çok dişiliğinin bir özelliğine dayandırılır.

Karınız da olabilir o kişi…Evden çıkmak üzereyken aynanın başında yarım saat saçlarını tarayabilir.Ve siz yine “siz kadınlar” der ve çıldırırsınız.