(Ben zengin adamın hiçbir şeyinden hoşlanmam… Sadece parasını severim)(Erkeklere üstünlük peşinde değiliz, zaten her zaman üstündük. Bizim tek istediğimiz eşitlik). Bu esprili özdeyişlerin sahibi Avam Kamarasında seçilen ilk kadın olan Nancy Langhorne Astor’a (1879-1964) ait.1919 den 1945 yılına kadar İngiliz parlementosunda görev yapmış bir Amerikalı, ancak ilk evliliginden sonra iş aramak için İngiltere’ye geldikten sonra burada Waldorf Astor ‘la evlendi ve İngiliz vatandaşı oldu hemde çok zengin bir vatandaş.Onsekiz yaşından küçüklere konan içki yasağı Lady Astor tarafından konulmuştur.Parlementoya seçilmesinden sonra feministliği ve açıksözlülüğü ile bir döneme damgasını vuran Astor, kadınların özgürlüğüyle ilgili pek çok çalışmaya imza attı.Churchill’in en yakın dostlarından biri olan Lady Astor, özgürlükle ilgili söylevleriyle onu bile bıktırmıştır.Uzun yıllar birbirleriyle sürekli didişen iki dost arasında şöyle bir konuşma geçer:-Winston eğer , seninle evli olsaydım, kahvene zehir koyardım-Asıl ben seninle evli olsaydım, hiç düşünmez, o zehri içerdim.

26 yıl tam tamına 26 yıl görev yaptı bu cesur kadın ve 66 yaşındayken emekli oldu.Emekliliginden 19 yıl sonra ise hayatını kaybetti.Doğdugu yerde daha kadınlara oy hakkı verilmezken,eşinin ülkesinde parlementoya seçilmek gibi büyük bir başarıya imza atan Astor,hem seçilen ilk kadın hemde İngiliz olmayan ,Amerika’lı ilk insan olarak İngiliz siyaset tarihine damgasını vurmuştur.(Yıllardır tanıdığım erkekler Meclis koridorlarında karşılaştığımızda benimle konuşmazlardı. Benim 6 ay bile görevimde kalamıyacağımı söylerlerdi, fakat ben görevimi sürdürdüm) şeklinde açıklama yapan Lady Astor’un ,ölürken son sözünün şu olduğu söylenir:”Ölmek üzere miyim, yoksa bugün doğumgünüm mü?”Siyasetteki yaptıkları,ilk oluşunun dışında daha pek çok yanı var bu keskin zekalı, korkusuz kadının öğrenilecek. Eşi öldükten sonra eşinin paralarını kadınlar ve çocuklar için çeşitli hayır işlerinde harcaması ve sürekli birlikte olduğu pek çok erkekler bunlardan bir kaçı. Churcill ile arasında geçen konuşmalar da hala anımsanmakta. Verdiği partiler ve ağırladığı o dönemin en ünlü şahsiyetleri hala konuşulmakta.