Andelina, ilk gördüğümde pek dikkatimi çekmese de, sonradan bayıldığım 3,5-4 yaşında bir kız çocuğuydu. Onda en çok beğendiğim şey ise saçlarıydı. Koyu kahve, pasparlak, üstleri düz uçlari kıvır kıvırdı… Sessiz sakindi. Aynı zamanda hemen hemen bütün kız çocuklarında olan müthiş bir cilvesi vardı. Bayılıyordum. “Seni öpebilir miyim?” dedim şirin şirin gülümseyerek başını salladı. Çok tatlıydı bu kız. Ve de çok çok güzel. Masmavi gözleri ve saçları şimdiden çok güzel gösteriyordu onu.Masada kart oyunu oynuyorduk beraber. Vena saçı başı birbirine girmiş bir halde yanıma geldi. Herhalde kavga edip kendini hırpalattı diye düşündüm. Andelina ile Vena çok ufaktılar o yüzden hep eziliyorlardı. Tokasını elime tutuşturuverdi Vena. “Saçlarımı toplar mısın? Ben yapamıyorum” dedi. Olur, dedim. Saçlarının ön tarafındaki firketeleri çıkarıp masanın üzerine koyup ayıcıklı saç lastiğiyle saçını toplamaya başladım. Firketeleri takamadan tuvaletim geldi diye kaçtı elimden. Firketeler hala masanın üzerindeydi. O sırada oyundan kopmuş, gözlerim bir tarafa doğru bakıyordu. Sonra tekrar masaya çevirdim gözlerimi. Andelina eline firketeyi almış cebine sokmaya çalışmaktaydı. Şaşırdım. Sesimi çıkaramadım. Daha doğrusu ilk başta kavrayamadım. Baktığımı görünce hemen gözlerini kaçırdı benden. Çok şaşırmıştım. Daha önce de birisinin çantasından düşen sakızı alıp cebine atmaya çalıştığında sakızın sahibi velet görmüştü. O benim sakızım diye bağırmıştı. O zaman önemsememiştim. Ama ikinci kez birinin eşyasını alıp gizlice cebine sokmaya çalıştığında içime kurt düştü. Hani hırsızlık hastalığı filan derler ya hep. Acaba öyle birşeyi mi vardı diye düşündüm durdum. Sonra haksızlık mı ediyorum, yok öyle birşey, belki arkadaşına şaka yapmak istiyordur, hani hepimiz yaparız ya böyle şakalar, arkadaşlarımızın önemli şeylerini filan saklardık diye düşünmeye zorladım kendimi. Ama baktığımı görünce gözlerini kaçırması suçlu konumuna düşürüyordu kendini.

Suçlu demek istemiyorum ufacık bir çocuk için ama sonrası daha kötü olabilir düşüncesiyle kafamı mesgul etti çok. İki defa görmüştüm. Ailesi farkında mıydı acaba bu huyunun? Bakalım tekrar olacak mı?