Bilim yabani kiraz ağacı gibi büyüdü geçen yüzyıldan bu yana. Dalları ve dallarıyla birlikte meyveleri sadece kolunu uzatıp zahmetsizce devşirelemeyecek kadar yüksekte şimdi. Ağacın meyveleri irileşti ve çoğaldı ama sadece zahmete katlanıp da o yüksek dallara tırmanmayı becerenler tadabiliyor, ağacın dibine dökülenlerle yetinmek zorunda tırmanmada yetersiz kalanlar.
Böyle olunca geçen yüzyıldan daha geride sıradan insan bilimle olan ilişkisinde. Bilimin ürünleri ile sınırlı bir ilgisi var, sebeplerle ilgilenmiyor, ya da elindekiler üzerinde derin düşüncelere dalmıyor, sadece tüketiyor. Bu da cehaleti körüklüyor, bilim ağacı büyüyor meyveleri artıyor ama halka ulaşmıyor.
yorumlar
son samuray filminde cok güzel anlatilir kiraz agaci……..bende cocukken babaannemin bahcesindeki dev kiraz agacina tirmanip dünyayi yukardan seyrederdim acayip keyifliydi halen …büyük bir kiraz agaci görsem o anlar aklima gelir neden bu kadar önemlidir bilmiyorum ama gercekten büyüleyici bir agactir benim icin.
çilek aşkın meyvesidir felan derler ben inanmam..birde kiraz denilince akla ilk gelen gen kızlardır. Nedeni gelince (hani sadece duyum üzerine yazıyorum bunu) doğuanadolu da ve güneydoğuanadolu da çooook önceleri kiraz bakir kızların simgesiymiş. Bu nedenle henüz ergenliğe ulaşmamış kızlara kiraz kız denirmiş.bu konuda daha çok söylem vardı da yazmaya gerek yok. Tani doğudakiler kiraz olayını bilimle bütünleştirdiğinizi duymasın bence 🙂
ben de buna benzer bir fikre sahibim. İnternet çokça övülüyor “bilgiye ulaşma kaynağı” vs. diye ama milyarlarca yazı, resim kocaman bir çöplüğe dönüşüyor ve o çöplükten düzgün, işe yarar birşey bulmak, büyük bir çaba gerektiriyor. Öyle bir hale geldik ki, ilginç şeyleri forward maillerden alır olduk.
14 Nisan 2007 kiraz ağacı mıdır bilinmez… çiçeği çok güzel…
lorienn çok hoş resim. aldım masaüstüme..
feda olsun…
bu resmin adi lm haaapppyyyy
al bakalim lori hanim
lorienn kusura bakma bu resim daha güzelmiş 🙂
Burada önemli olan kiraz ağacı değil ,benzetmeyi hoş bir örnekle yapmışsınız.Bu örnegi başka ağaçlarlada verebilirdiniz ama en güzelini seçmişiniz.kiraz ağacı çok güzeldir.
Japonya’da ilkbaharda insanların büyük bir hayranlıkla ve mutlulukla yürüdüğü bir yol vardır. İki tarafı kiraz ağaçlarıyla çevrili bu yolda, insanlar kiraz çiçeklerinin hem rengarenk cümbüşünü seyrederler, hem eşsiz kokular içinde mest olurlar. Bu güzel yolun çok az insanın bildiği bir gizi vardır.Kiraz ağaçlarının gölgelediği yol aslında bir yaşam dersi vermek için açılmıştır.Yol kenarındaki kiraz ağaçlarını Japonlar’ın geleneksel savaşçıları samurayların ustalarından biri dikmiştir. Samurayların çoğu onurla savaşmanın sonucu olarak, çok genç yaşlarında yaşama veda eder. Bu yüzden samuray ustası kiraz çiçeklerine benzetir kendisini.Çünkü kiraz çiçekleri, öteki ağaç çiçeklerinin aksine, en çok güzelleştiği, en olgun zamanına eriştiği anda dökülürler; solmadan, yıpranmadan, yaşama veda ederler. Bu açıdan kiraz çiçeklerinin kaderi, samurayların kaderine benzer.Samuraylar da yaşamlarının baharında yaşama veda etmeyi göze almıştır.Ömrünün kısa olduğunu bilen, hemen gelip geçtiğini fark eden daha güzel meyveler verir; bedeni bir kiraz çiçeği gibi düşüverse de dalından, ruhunu sonsuz baharların meyvesi olacak güzelliklere eriştirir.•hayat bizlere sunulmuş mucizeler toplamıdır ve iyi kullanmak gerek :))
zez kişisi allah aşkına bir rüya (lafın gelişi yani kabus olduğun konusunda şüphem yok benim) olduğunu söyle.
bayan komplex asil kabus sensin istersen bir git aynaya bak gördügünden korkma ama emi..ha yazilarina birdaha yorum yazmami istemiyorsan de de seni ignor edeyim su dakka itibariyle…benim seni ignor etmemle yanliz sende siteden kendini istersen ignor et …acayip iticisin iiggg senin gibileri biz burda cok gördük heheh ve geldikleri gibi gittiler…seni biraz daha yumusak olmaya ve gercekten dilini yüreginle yontmaya davet ediyorum..kendini akilli sanan insan…simdi gidebilirsin yazdiklarimi düsünmek icin.c-x e ne cok benziyorsun sen yahuuu ?????omusun kuzeni neyimmisin ????hahaha güzellige bak yahu.
birincisi kadınsı duyarlılık falan hadi neyse ama kadın değilim. ikincisi teşekkür ederim sabah hediyesi oldu bu bana, lütfen okuma ve yorum da yapma, üçüncüsü evet kompleksim ben ama kompleksli değil, dördüncüsü benim aradığım Jonathan Livingstone’lar yoksa evcil tavuklar değil, üç beş günüm var buldum buldum bulamadım benden paso, boş değilim o kadar da. beşincisi acaba bu ignore olayı nereden oluyor, birisi gösterebilir mi, altıncısı c-x-e diye bahsettiğin kişiye saygılarımı sunuyorum.
Efenim Toplumcu; siz neden bu kadar kızgınsınız? Bir yazı yazıyorsanız eğer gelen yorumlara hazırlıklı olmanız lazım. Zez’in üstelik kötü bir yorumu da olmamış, yazınıza dair. Şimdi ben de yorumda bulunsam fırça mı yiyeceğim?Kim sizin boş olduğunuzu söylüyor? Ben çok iyiyim, bilgiliyim, diğerlerinde bir şey yok anlayışı uzun zamandır hafif semalarında dolaşıyor. Başka insanları bilgilendirmek istiyor olabilirsiniz, böyle bir amaç da edinmiş olabilirsiniz. Yalnız bunun için izlediğiniz yöntem ve üslup çok garip, kanımca.Son olarak Martı güzel kitaptır.
martı deyil @nevdalist, canıtın livingsıton, dikkat ediniz rica ederim.
Jonathan; Martı kitabının kahramanı değil miydi? Ne olursa olsun pes etmeyip, uçmayı öğrenmeye çalışan martı. Bakınız toplumcu bize bir şey daha öğrettiniz. Hemen gogıll amcaya bakmaya gidiyorum :))
bakınız sonra gelip bize de annatınız
yaw ne oldu yukarıda öyle? zez sana “hava atma bebişim benim fooğraf bizzat gendüm tarafından çekilmiştir” diyecektimki toplumcunun zez’e anlamsız çıkışmasını gördüm… sn toplumcu ne olduğunu niye kıllanan adam rollerine girdiğinizi bir açıklasanızda biz de buradan naşlasak ha?kopanisti canımın içi con aslında atın adı….
haaaaaaaaaaaa toplumcu sen felsefe istiyon… annadım annadım… biz de yok diye hakir görüyon bizi deemii? ossun biz de saa bakmayız.. gusura galma rahatsız ettik…
hımmmmmmmmmmmm anladııııııımmmmmm inan6666 gerçekten anladımmmmmmmmmm……. hımmmmmm…….
ignore olmussun iste …bundan sonra kendin yazar kendin okur kendin yorum yazarsin vizzzzzzzzzztttt hadi bakalim……huysuz ve mutsuz virgijin…hehehehelalal c-x de dediki-yeni adim yeni benligim beni cabuk fark ettiniz hahahahahah.-)))))))sana öyle bir felsefe yaparizki burda dumur olursun kal gelir diye biraz hafif davrandik bizi gercekten hafifte hafif buluyorsan???? senin hafifte isin ne ??? breaaa????
bazen insanlar kısa devre yapabiliyor sanırım 🙂 bu tür durumlarda fişi çekiniz efem. gayet faydalı oluyor.
fişi çekmeyin donanım zarar görebilir, reset tuşuna dokındırın
🙂
Anladım tımarhane burası. ne güzel..Keşke başka türlü bir takma isim alsaydın kendine. Toplumcunun uzun bir geçmişi var ve çok kasıntı, başka türlü olmuyor işte ne yapacaksın. Takım elbise giyince rahat olamazsın blue jean giydiğindeki gibi. Bu da öyle işte ‘Ruda’ olsam ya da ‘sacma’ böyle mi olurdu ya, gönlümce saçmalar, iğneler, güler eğlenirdin ama yapamaz bunları toplumcu, o yükseklerde gezmeli, debelenmez çamurda, o uyarmalı, Dünya’nın sonu geldi demeli, Zerdüşt’ün havarisini öldürdüm ben deyip, kurulmalı çölünden çıkan aslanların karşısında çocuk olmak için bu yana, bu yana demeli ve incitmeli, acıtmalı…Yanlış seçim…Öyleyse hep aynı son düşer kaderine , çiğnenmeden tükürülmek… oysa ne hoş rayihası vardır, ağızda dağılan eski bir çocukluk anısı gibi hafif mi hafif, tüm demir leblebi görünüşü altında…Kussam rahatlayacağım sanırım, ama hep kusmadan önceki saniyede takılıyım. Sürekli bir ölüm durumu ama asla ölmemek… Bu kaderin, sevmelisin onu, seni öldürecek olsa da..Kırdıysam üzgünüm.Yoklukla malul sayın, ama hala bitmedi verdiği mühlet, belki bir iki çırpınma daha, bu da hakkıdır sanırım ölüme mahkum olanın.
duygusal bir yaklaşım.. bahar aylarında olur böyle
efendim götenin (Goethe) bir lafı vardır, beni bir kişi anladı o da yanlış anladı demiş.
türkçeside pek kaba oluyor bu adamın 🙂 en güzeli orjinal yazılışı bence
efendim yannış alnaşılmasın diye de (parantez içerisinde)belirtiyoruz zaten
ne ayıp. yazına konuk olmuş insanlara ne çirkin davranış… tü tü tü… haydi canım sana iyi günleeeeeeeeeerrrrrrrrrr…. hayatta başarılar toplum polisi….
yo ben yanlış anlamadım 🙂 yanlış anlamaya meili arkadaşlar olabilir diyerekten dedim 🙂 güzel türkçem benim
Balzac demiş ki “dürüst olmak yetmez, dürüst görünmek de gerekir”Ben de diyorum ki; “yaşamak yetmez, yaşadığını hissettirmek de gerekir”Eksik olsun istemem kardeşliğinizİstemem eksik olsun.almaz midam toplumsal yalakalıklarıtoplumcuyum ama toplumsal olduğumu kim söyledi kiiğrenç bör bulamaçtır toplum ve gerçek bir toplumcu toplum düşmanıdır dostlarım. Ve gelmişken sırası hatırlatayım ki Dostlarım, yoktur Dost diye bir şey, baldıran kokan bir ağzın öpücüğü ile mühürlendi bu, böyledir.Kardeş gibi yaşamak biraz ot gibi yaşamaktır. Hareket olmalı, kavga, çatışma, gıdıklama, tırmalama, kan akıtma… öbür türlüsü pek bir yavan, koyunlar gibi sürünün birbirinize, kitle olun, biçimsiz kendinden emin, evet tam da istediğim böylesi bir ölüm. Linçten daha azını istemem narin bedenim için, parçalanmalı, her bir organımı hissetmeliyim, çekilirken oradan oraya savrulurken kanım yıkamalı duvarlarınızı, iğrenç kokular çıkartmamalı cesedim öyle yattığı yerde şişip, patlamamalı sonra..birleşin, kuşanın kılıçlarınızı, yaşamak istiyorum ben, kılıç vuruşturmak, sırtımdan bıçaklanmak, incelip kırılmak, kopmak, ama her durumda bükülmemek…unutmayın ölmedim diyen ölmemiştir. Eğilmedim diyen eğilmemiştir ve bilin ik Nemedyalılar benim sandallı bir ayağım yok ve çiğnemek gibi bir niyetim topraklarınızı…bir esinti sayın biraz toz kaldırıp geçentepenizden
son yorumunu tuttum. güzel yazmışsın. lakin kendi kusmuğunda boğulmak da var. ayrıca buranın huysuz çocuğu benim, sen niye huysuzluk yaptığını bilmiyorsun, doğam böyle deyip tüyüyorsun. olmaz güzel kardeşim. huysuzluğunun felesefesini yapamıyorsan bu işlere bulaşma. yada hafifte kendinden söz ettirmek için yapıyorsan yine yapma.yazında çok boktan olmuş. biz hafifte bunun kat kat iyisini gördük. benzetme veya ironi veya çağrışım her ne haltsa olmamış, şimdi koş teneffüse dersini çalış. büyü, neden kavga ettiğini bul, öyle gel.