Kutunu açtım. İçinden fahişe ruhlu bir adam çıktı. Bugünkü şansın bu kadarmış. Bundan böyle bununla geçineceksin… Her akşam düzenli olarak yollara düşeceksin geçmişini kovalamak için. Ehliyetsiz sürücüler tarafından kullanılmış insanlar çarpacak sana. Yollarda içine akarken kanın, aramaya devam edeceksin. Bulduğunu gömecek yerin olmayacak, geçmişini saklamak isteyeceksin bir daha bulmak zorunda kalma diye. Bir kutuya koyacaksın. Kutuyu yiyeceksin…Kutunu açtım. İçinden kocaman korkularıyla bir aslan çıktı. Aslanı sen besleyeceksin kendi cesaretinle. Cesaretin bittiğinde kendinden vereceksin. Elinden kolundan geldiği kadar… Yeterince kaçtıysan dur derim artık…Kutunu açtım. İçinden sağır bir müzisyen çıktı. Kuralı bu, sokakta elinde akordeonunla oturacak, çaldığını sezene kadar duymadığın küfürlere katlanacaksın. Gözlerinle duyacaksın zaten sana çarpan do’ları mi’leri, minörleri… Tutturamazsan ritmini, düşeceksin küçük sandalyenden kapalı kutuna… Kutudan biri şarkını duyup kutuyu açana kadar…Kutunu açtım. İçinden sen çıktın. Tekrar kapattım.Kutunu açtım. İçinden ben çıktım. Bozulmuştu. Attım…Kutunu açtım. Kısırdöngü çıktı. Kapattım…Kutunu açtım. Kısırdöngü çıktı. Kapattım…