sende gelmedin…

ne ölüme ne de dirime

Napiyorum ben?

Bahar geldi.

güneş derime doğuyorsa yüreğime batıyor…

herkes üstüme geliyor gibi.

tüm eski sevgililerime veda mı etmeliyim? hepsini çok özledim.

bütün eski sevgililerimi çok özledim. hele ki seni. hala senin için dokunabiliyorum gözümün yaşına.

sense gelmemiştin ne ölüme ne de dirime.. şimdi ki korkum yıllar sonra yanıma gelirsen kurmak üzere oldugum bu yeni kaleyi senin uğruna yıkabilecegim.

ve (diğer)sen.

emin misin ki ?

ben emin miyim?

hayır, ben değilim. hiç bir zaman hiç kimseye karşı emin olamayacagım.

Ama yapacagım bu kaleyi seninle kuracağım çunku kendimden de korkuyorum artık. tek korkum ölüm kokan hastane koridorları… ha bide o küçük kızları üzmek…

aslında ilk gençliğimi özledim.

aşk daha başkaydı, ayaklarım daha bi başka yürüyordu ve yazabiliyordum.

dün gece pencereden bahçede ki kedileri izlerken ne çok yazmak istediğimi düşündüm. ama bu sefer yazdıkça kendimle yüzleşecektim bilinçaltım gözlerimi doldurup taşıracaktı.. yazamadım…

kendimden de kaçamam ki…