Tekrar merhaba sevgili kedim; ne zormuş unutmak seni.İçime çekmeyeli çok oldu kokunu, ne vardı bu kadar zaman unutmak istesemde unutturmayan sende?Güzelliği insanı kendinden geçiren kızlardan olmadığın halde, neydi beni sana bağlayan?Şimdi çığlık çığlığa adını ansam da dönmeyeceğini, o anaç kokunu bir daha hissedemeyeceğimi, gözlerinde çakan alevlerin nasıl yaktığını görmeyeceğimi bilmenin verdiği acıyı anlatamam sana.Biliyorum; dönmeyecek, affetmeyeceksin. Benim bencil ve kendini düşünen biri olduğuma inanmaya devam edebilirsin. Ama sana anlattıklarım arasında yalan yoktu bilesin. O telefon konuşmasından sonra, nasıl pişman olduğumu, numaralarını kaç kez aramak istediğimi anlatmak boşuna belki.Ama bu benciladam seni çok aradı, inan. Hani o büyük depremde aramamı çok beklediğini söylemiştin ya. Aradım,defalarca, iki telefonundan da cevap alamadım.Sonra netten buldum senin telefonunu, ama geç olmuştu. Bana olan hislerini küllendirmiş ve yaşamına devam etmiştin. Sana hiç gücenmediğimi bilmeni isterim.Hatırlar mısın o karşılaşmamızı; hani perde arasında sormuştun beni.Herneyse sevgili kedi, bu sana bir dön mesajı değil. Alınma, sitem hiç değil. Sadece daha fazla içime tutamayacağım duygularımın, yazı ile de olsa;sana ulaşmasının çarsizce bir yolu.Şimdi belki de yeni biri girmiştir hayatına, bunu bilemem. Ona da bana verdiğin değeri verirsen, seni mutlu edeceğini biliyorum.Ve son bir söz; hayatımda evlenme teklif ettiğim tek sen varsın. Kendine ve sevdiklerine iyi bak, sevgili (eski) kedim.