-Beyler, kim önce atlayacak?-Hakan atlasın, ondan çıktı fikir.-İyi de ben yüzme bilmem.-Oğlum, ben de bilmiyom.-Kerim de bilmiyo.-Eee, kim biliyo?-Kimse!-Uff, atla ya! Öğreniriz gibime geliyo.-Hüseyin böyle öğrenmiş yahu! Tutmuşlar iki kolundan, atmışlar suya.-Tamam ben atlıyom o halde.Cufubss!!!-Dur ben de geliyom.Floşssş!-Hakan, Kerim su soğuk mu?-Hakan, hadisene oğlum!-Kerim???-İmdat, Ömür yardım et!-Ömür yardım et, ne olur!-Oğlum, ben yüzme bilmem!-Ömür Abi, ölümü öp, yardım et bana!-Oğlum Hakan suya bi girdi çıkmadı, sen ona yardım et hele!-Ömür Abi boğuluyorum…-Kerim sen Hakan’ ı tut elinden!-Anne, baba!-Anne yardım et?-Dur Kerim, atladım kardeşim!Floşsuss!-Kerim tut elimden!-Tuttum ama Hakan’ ı çekemiyorum ağır…-Dur çekme beni aşağıya Kerim su yutuyorum!-Be.. de yutuyo… Haka.. ağırla… beni aşa.ğı a… aşağ.. aşağı çekiyor.-Kerim çekme beni aşağı, su yutuyorum. Anneeee!-Ömür Abi kurtar bizi!-Kerim saki.. sakin ol! İmdat!!!-Ömür A.. bıra.. bıra.. bırakma bi.. bizi!-İmdatt! Anneee, baba!
Şu ana kadar serinlemek isteyen kaç çocuk boğuldu? Şu ana kadar baca zehirlenmesinden kaç çocuk öldü? Mevsime dayalı ölümler… Ölüm haberleri. Kaç çeşit ölüm olabilir ki? Ölüm sınıflandırılabilir mi? Ölüm bir insana, bir ideolojiye, bir devlete mal edilebilir mi? Bilinçsiz insanlar, bilgisiz insanlar ölür. Ve bunun sebebini bilgisiz ve cahil olanlar devlete, ideolojiye, insana atar.O çocuklar masumdu. Bilgilendirilmemişti. Yüzme konusunda eğitilmemişti. O çocukların anneleri ya da babaları mı suçluydu? Yoksa boğuldukları yerde uyarı tabelası asmayan yetkililer mi? Sadece İstanbul’ da inşaat çukuruna düşüp kaç kişi hayatını kaybetti? Peki kaç kişi pişkin bir şekilde mikrofonlara konuşan yetkililere, siyasilere karşı hakkını aradı? Bunlardan kaçı, dava açtıktan sonra davasından ilginç bir şekilde vazgeçip, çocuğunun kemiklerini sızlattı?Değerler çürüyor hayatta. Yozlaşmışlık, parayla beslendikçe mevcut bir dinin ya da ahlaki değerlerin çağdaş versiyonu olma yolunda. Sizce bir seçim ile ilgili mitingde insanın canına mal olan bir vakayı uğursuz olarak nitelendirmek ve karşı olduğu siyasi partiye gözü dönmüş bir cahillikle “Bunlar başımıza gelse, daha ne uğursuzluklar gelecek!” yorumunda bulunmak ne kadar çürüdüğümüzün göstergesi olamaz mı?Seçim konvoylarındaki kazaları partiye mal eden zihniyetle hacda Kabe’ yi tavaf ederken ezilenlere “Dinsizdi, Allah cezasını verdi.” yorumunda bulunmak mümkündür. Bunlar modayı, din ile aynı eksende buluşturup kapitalistlerin giremediği sektörlere kulvar açanlardandır. Bunlar, yüzme bilmeyen çocuğuna tembihte bulunmadan sokağa gönderip, televizyon altyazlarından çocuklarının boğulduğu haberini alanlardır. Bunlar kaybolan haşemalarını aramadan, elini göğe açıp, Allah’ a nerde olduğunu sorarak yakaranlardır. Bunlar elini açıp, barajlar dolsun diye dua ederken, piknikten sonra çöpleri, karpuz kabuklarını toplamayıp, bıraktığı cam parçalarıyla yangınlara sebep olanlardır.Biliyorum tarafsız bir yazı değil. Lakin, bu tip ölüm haberlerine karşı tepkimi ancak onların dilinden dile getirebilirdim. “Onlar” derken, ölüm tipleri gibi, yine parçalara bölündük. Sevmediğim, görünce yüzlerinden sahtekarlık akan insanlardan bıktım artık. Markalaşanlardan bıktım. Eskişehir’ e seçim öncesi THY seferi düzenletenlerden bıktım. Eskişehirspor’ u Süper Lig’ e çıkartacağız siyasi şikeleriyle, seçim vaadi arasındaki farkı göremeyenlerden bıktım! 81 il onlara oy verse, 81 takımlı bir Süper Lig mi olacaktı? 81 ilde uygun havaalanı pisti olmasa bile, THY seferi mi düzenlenecekti? 81 il kapılarını dünyaya mı açacaktı?O yüzden kime oy vereceğinize iyi karar verin, çürümeden. Ben, Atatürk gibi, bu ülkeyi Büyük Mücadele ile kurtardıktan sonra bile, böbürlenmeyip ve halkın gözündeki makamının büyüsüne kendini kaptırmayıp, onu vatana millete armağan eden annesinin elini öpenleri görmek istiyorum! Zamanında banka ortaklarının elini öpenlerin beni yönetmesini istemiyorum…
Dokunulmayan dokunulmazlıkla, yolsuzluklardan paçayı kurtaranların haberini görmek istemiyorum.Yukardaki çocuklar gibi boğulmadan. O çocuklar teker teker, yüzme bilmeden atladı. Bari, bizler yüzme bilerek, engin denizlere açılalım. Onlar gibi boğulmayalım!Başlık: Yeni Ahit, Son Gösteri Peygamberi F.G’ den esinlenmedir.
yorumlar
Çevremiz de hayatımızın her aşamasın da insanlar hayatlarını kaybediyorlar ama gerçek şu ki kimse kendisini ölüme yakıştıramıyor. Zamanla artık bu ölümler bize normal gelmeye başlıyor umursamıyoruz bile, peki kendini veya çok sevdiğin bir yakınını düşünmek aklının ucundan bile geçmez ama bir gün sıra ona da gelecektir.
dertlisin belli ciğerin pişiyor,derdin ne olduğunu bilmeyenler “bu yanık kokusu nerden gelir” diyor.ellerine sağlık, güzel yazı…
bir konuda haklısın..oda tarafsız bir yazı olmadığı konusunda..partiyi ,bimem neyi geç….şu yazınla tek suçu Allah a ve dinine inanmak olan insanları cahillikle suçlayıp nasıl incittiğini bilmeni isterdim.Herkes birbiri gibi düşünmek zorunda değildir..herkes tek olduğu gibi,anlayışlar düşünceler ve inançlarda kişiye özeldir
Eylül şu yazıdan onu çıkardın ya helal olsun. Bu yazıyla incitmem gerekenleri incittiğimi düşünüyorum, tarafsız olmadığına seviniyorum. Bu yazıyı tartışmak hele hele üstünden bi sene geçtikten sonra, daha kanıtlarla dolu olur. Yazının yazıldığı sıra, serinlemek için gölette yüzen çocuklar boğulmuştu ama yazının ana sebebi bu değildi. Kırsal kesimde çocukları doğurup, kalanını Allah’ a bırakan kesimeydi. Dedesinin ismini koymak için çocuk doğuranlaraydı bu sözlerim, belediye çukuruna düşüp ölen çocuğunun hakkını aramayanlaraydı ve o günden bugüne şartlar daha beter. Kot taşlama hastalığı yüzünden ölenlerde tut, bangır bangır her yerde gördüğün tersane ölümlerine kadar o kadar Allah’ a emanet yaşıyoruz ki, bu yazı o tip yaşayan insanlara yönelikti. Verdiğim linke bu hastalıktan ölen gençler hastalığını askerden çürük raporu alınca öğreniyormuş biliyor musun eylül74, tersanede başına ağırlık düşüp yaşamını yitiren işçisi için başına baget taksaydı ölmezdi diyen patronların var olduğu bir ülkeden yaşıyoruz eylül74 ve ne yazık ki, bu işletmelere ruhsat veren, çalışma izni veren bir iktidarın yaptığı hiçbirşeyi görmeyip, erken seçim tartışmalarıyla bu dinsiz imansızları nasıl tekrar başa getiririzin hesabını yapıyoruz. Oğlunu belki güzel olanaklarla okutuyorsun ama doğudan buraya karın tokluğuna gelen o kadar çok genç var ki, bilinçsiz bir şekilde tersane ya da kot taşlama yerlerinden birinde çalışıp, hayatını kaybederse dua et mekanı cennet olsun. Dua edin, gerekli cabayı göstermeyin ama dua edin, God bless USA. Gerçi Es-es süper lige çıktı, hazır havaalanı da yapıldı, adamlar güzel şeyler de yapmış hakkını yemeyelim, Ankara’ nın az olan suyu da kirli, lıkır lıkır için bakalım. Dua ederseniz yağmur da yağar barajlar da doğar, sular da temizlenir 70 milyon tek yürek Avrupa Şampiyonu bile oluruz kalede Tuncay ile…
Değerli arkadaşım elbetteki Allah’a emanet yaşıyoruz doğal olan budur zaten, Allah tarafından yaratılır ve tayin edilen vakte kadarda O’nun tarafından korunarak yaşarız..evet gölette çocukların boğulması tersanede işçilerin ölmesi çok üzücü, ama neden bunu hükümetle yada dindar insanlarla ilişkilendiriyorsun ki,yazın şilede bilmem hangi denizlerde boğulanlardamı dindar kesimdi yada onlardamı hükümet kurbanıydı..şunu net ifade edeyim benim o yada bu partiyle alakam yoktur ben hiç birine inanmam, adı üstünde politika ..mecbur olduğum için oy veririm hatta belki komiktir ama sol görüşlü olmamama rağmen sol partiye oy vermişliğimde oldu..ama bişey değişmedi.. yine tersanede insanların kafasına demir düştü,yine belediye çukuru ve göletlerde çocuklar boğuldu, yine ekonomi çökmüştü, yine birileri birilerine meclis kürsüsünden iş değil laf yetiştirmeye çalışıyordu, yine avrupa birliğine üye olamamıştık, yine öyle yine böyle..şimdi dikkat edin diyorsun..daha iyisi daha dürüst çalışanı, gerçekten kendinin değil ülkesinin menfaatini önde tutan birinimi tanıyorsun…ben böyle birini tanımıyorum görmedim..ortalıkta bol bol çığırtkanlık yapan insanları ayaklandırmaya isyan etmeye çalışanları görüyorum sadece..mecliste uzlaştırmak yerine ayrıştırmaya çalışanları görüyorum..bu yüzden seçeneklerimiz sınırlı..hepsini sırayla deneyeceğiz bakacağız..gerçi denedik hiçbiri yine olmadı ama….kimsenin yangın var diye bağırmasına gerek yok..3 günlük dünyada dün geçti yarın muamma..bugün varız sadece ..o yüzden değmez birbirimizi kırmaya ,bölünmeye , savaşmaya.. sen diyorsun ki bu yazıdan bunu mu çıkardın..yazını çok iyi anladım hak verdimde ama herkes bugüne kadar doğruyu yapmış…bundan önce ülke güllük gülistanlıkmış gibi…faturayı bir kesime kestin.. dua eden insanları hafife aldın ..haşemayı bile elini açıp Allah tan isteyen insanlar bunlar dedin…son derece haklı konulara değindiğin bu yazıda bir anda kalbimi paramparça kıran cümleler di bunlar.. Ben inanıyorum, Emre göre önce sebeplere riayet ederim…kayıp haşemamı ararım..herkesede sorarım…yok bulamadıysam ve benim için önemli bişeysede…açar ellerimi Allah’tan isterim..o anki samimiyetime göre Allah haşemamı bana bi şekilde buldurur da…bu komik ve olmayacak bişey değil.. efendimiz(s.a.v) in bir hadisinde şöyle diyor..ayakkabınızın bağı kopsa onu bile Allah’tan isteyin…ama ilk kural her zaman sebeplere riayet edip gereken önlemi almak..dikkat etmek..sonucu olumlu yada olumsuz Allah’tan beklemek..o yüzden buna uyar yada uymaz insan o tamamen kendi sorunudur ve cezasınıda yine kendisi çeker
Yazının ana teması:TESLİMİYETÇİLİK!Eylül74 anladım dediğin şeyleri kendi açından değerlendirmişsin. Orda anlattığım olayların tamamı %100 iktidar ve dolayısıyla dini sömürü yapıldığı iddiadan öte kanıtlara dönmüş bir devlet organıyla ilgili… Göletteki suda çocuklar boğuldu, sorumluı kim sence? Belediyenin uyarı tabelası yerleştirmediği çukura çocuk düştü ve öldü, sorumlu kim sence? Tersanede işçiler ölüyor, ruhsatsız yerlerde kot taşlamadan gençler ölüyor, SORUMLU kim sence? Asıl üzüldüğüm bunlar sadece bu dönemde olmuyordu zaten, önceden de oluyordu diyip Cemil Çiçek’ in ve Unakıtan’ ın savunma tipini hatırlatman, Önceki hükümetleri araya katıp yuvarlaman! Tam AKP bilbordlarının koyunu olmuş bir toplumun basın sözcüsü gibisin! Yarın, başbakanın “Canınızı yakarım!” söylemine kanıp bana karşı cevap vermeyi de düşünürsün. Çoğunluğun gücü nelere kadir, ey yarabbim. Nasıl insanları kandırabiliryor, tabela partileri? Sana kalsa orda ölen çocuklar Allah’ ın takdiriyle öldü, tersanedeki işçiler Allah’ ın takdiriyle öldü, haşeman Allah’ ın takdiriyle kayboldu, zaten üç kulhuvallah bi elham oku, Allah buldurur sana onu…Bak eylül74 sen de yorumunun sonunda teslimiyetçi olmamalı insan, önlem almalı, önlem almamışsa Tanrı zaten cezasını verir demişsin. E, o zaman niye üstüne alındın? Ben teslimiyetçi olanlardan, hiç bir çaba sarfetmeyip topu Allah’ a atanlardan bahsediyorum. Tam tarikat ve cüppeli Ahmet Hoca zihniyeti! Senin takıldığın nokta bence farklı, dinin bu yazıda büyük harflerle ön plana çıkması, inancın kuvvetli diye rahatsız etmiş. Madem teslimiyetçi değilsin, niye “beni kırdın!” demişsin. Bu yazı, tamamen kapitülasyonlardan sonra bu ülkenin başına gelen ikinci facia dini sömürgenin ezdiği toplumdaki teslimiyetçi olan bireylere yönelik yazılmıştır. Ve önlem almazsanız ne yazık ki, bu yazıdan daha çok okuyacaksınız!!!
emeğinize sağlık yazınızı okuduğumda bir olay geldi aklımabir haberin bende bıraktığı izlerçocuğunuz boğazına elma kaçıp nefesini engelleyince annesi çıkarmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor son çaresi kalmıştır ve onu yapıyor çocuğunun bogazına küçük bir kesik atarak kendi çocuğunun yaşamasına neden oluyor.örnekler çoğaltılabilirboğulmak üzere olan birine yaklaşmayın diye bilgilendirmeye çalışılır ki o durumdaki insan panik halinde olduğundan hiç istemese bile sizi yanına çeker diye.en önemlisi panik halinden kurtulma yolları olacaktır sanırım.ben hep şunu söylerim denizde ya da havuzda başınıza bir iş geldiğinde çırpınmayın sırt üstü uzanın önce nefeslerinizin düzene girmesini bekleyin sonra da kurtulmak için avazınız çıktığınca bağırın.
ucuz bir yazi, ucuz bir saldiri…Hangi gorusten olursa olsun, yok birbirimizden farkimiz. Golette bogulan cocugun babasinin hesap sormamasinin tuttugu partiyle ya da mensubu oldugu dinle alakasi yok. Sacma sapan bir benzetme olmus.2002 yilinin yaziydi, surucu kursunun hocasi otoyolda araba surmesini goretiyor bize ve adam koyu chpli, cunku derslerden sonra cay bahcesinde oturup muhabbet ediyoruz, yoldan giderken uc tane vatandasi gorduk buyuk ihtimalle cevre yolunun ordaki hastaneye gideceklerdi, normalde yolda gorduklerini arabaya alan biridir, hastaneye kadar birakir.Dediki; alma bunlari, neden dedim, baksana ortulu bir tanesi kesin akpye oy vermistir dedi. Almadik o uc vatandasi…chp konvoyunda hayatini yitiren adam icin, ugursuz bunlar o yuzden adam olmustur diyen ile simdiki ornegini verdigim adam arasinda hic bir fark yok, dunya gorusleri yasam tarzlari farkli da olsa birbirlerinden hic bir fark yok.Biz ayni b.kun farkli renkleriyiz, bu yaziyi yazanin sictigi gibi iste …
:)))
Hangi gorusten olursa olsun, yok birbirimizden farkimiz. bkz.
Golette bogulan cocugun babasinin hesap sormamasinin tuttugu partiyle ya da mensubu oldugu dinle alakasi yok. Sacma sapan bir benzetme olmus. bkz.
bu olayın suçunu kesinlikle dine, partiye atmadım. bu olayın sorumlusu ebeveynlerdir. bkz.
chp konvoyunda hayatini yitiren adam icin, ugursuz bunlar o yuzden adam olmustur diyen ile simdiki ornegini verdigim adam arasinda hic bir fark yok, dunya gorusleri yasam tarzlari farkli da olsa birbirlerinden hic bir fark yok. bkz.
olaya iki taraftan yaklaşmışım. Yaklaştığım pencere teslimiyetçilik, Allah’ a olan hiçbir çaba sarf etmeden olan teslimiyetçilik, herhangi bir partiye olan işi ve kolay parayı nasıl kazanırım amaçlı teslimiyetçilik ve … dönemsel bir inceleme yazısı, vuku bulan olayları önceki partiler de böyle yapmıştı bunlar da yapsın ne fark eder bakış açısına sahip değilim serhus… bu yaptığın ayrı bir teslimiyetçiliktir??? yazıda akpye karşı öğeler, tarafsız bir yazı olmayışı burdan geliyor ama chp ya da farklı bir karakter çıkarmıyorum bunun karşısına çözümmüş gibi, çünkü çözümün bu olmadığını ben de biliyorum. Tarafsız olmayışı sadece akpye de dayanmıyor serhus, ben asıl ona yanıyorum… senin bu konularda daha doğru tespitler yaptığını, birazcık kestirmiştim her ne kadar seni takip edemesem de? belki yanılmışım… bkz.
bunlar dokunulmaz teslimiyetçilerdir…
derdim mevcut bir dinle ya da bir olguyla değil, para karşılığında daha modern versiyonuymuş gibi önümüze sunulan ılıklaştırılmış dinler ya da ahlaki değerler…
biz ne demek istediğini anladık buddhala fazla yorma kendini..teslimiyet müslümanın vasfıdır ama senin anladığın teslimiyetçilikle bizim anladığımız arasında fark var…sen böyle davranan herkese söyledim desende…tarif ettiğin teslimiyetçiliği kime yapıştırdığın ortada…akp li olmasada..dindar olması yeter zaten kişinin…zira ben muhaliflerde teslimiyetçilik görmedim hiç…onlar herşeyi nasılsa büyük akıllarıyla halledebilirler
bu arada 1 taşla 5 kuş vurabilme yeteneğine hayran kaldım…bu konuda gerçekten ciddiyim
yaw böyle ilk görüşte aşk misali millete bir solukta kimlik giydirmelere de hastayım. 😀
:)bende senin yorumlarına hastayım…bide edebiyat parçalamadan yorumlasanda bizim gibi dil bilgisi yoksunlarıda anlasa:)))
Dil bilgisini de biz insanlar bulmuşuz, gökten zembille inmemiş, üzülme yaw..
kızmayın. birgün dininizi koruduğunuz kadar dilinize de sahip çıkarsanız aleyhinize delil olarak kullanılabilecek risklere de karşı durabilirsiniz. o blogda herkes ne demek istediğinizi anladı tabii. ama demek istediklerimizi gerektiği gibi ifade etmeliyiz, sonra herkes hakkımızda yanlış kanıya varabilir. değil mi?ayrıca üzülmeyin. hepimiz hastayız!
geçmişler olsun kardeşim…acil şifalar dilerim…bide şu blogdaki aleyhime kullanılacak delili ben anlasaydım ne olurdu…bari neyle yargılanıp asılacağımı bilseydim..içim rahat giderdim:)))ahh ah keşke şu türkçeyide zamanında olduğu gibi bıraksaydıkta…kırpa kırpa kuşa çevirmeseydik…o zaman bende kendi yazdığımdan şüpheye düşmeseydim:)))))
an itibariyle aleyhinize kullanılacak delil falan mevzu bahis değil yahu, ne yaptınız? ileride dilin yanlış kullanımı ile başınıza bir iş gelmesin diye salık veriyorum. çünkü etmiş olduğunuz laf söylemek istediğinizin tam da tersini ifade etmiştir.açıkça duymak isterseniz:aksini iddia etmek demek istediniz ama yerine aksini inkar etmek dediniz.artık muhakemesini birkez daha size bırakıyorum.
okuduğunu anla(ma)yan çok ender toplumlardanız, o yüzden önyargıyla mükemmel insan öldürüyoruz. (bkz. Hrant Dink) hatta naaşını bile kaldıramıyoruz, köşe yazarları yüzünden dünyaca ünlü sanatçılarımızın küllerini Boğaz’ a bile serpemiyoruz??? bak mesela benim de kafamda bir serhus vardı, önyargılıymışım meğersem. O serhus gitti mesela şimdi… başka bir serhus var kafamda şimdi.Şahsım adına konuşayım, eskisi kadar kimliğimde yazan din hanesine kendimi ait hissetmiyorum. Bunu benim kendimi yeterli hissetmeyişimden tut, uygulamadaki örneklerin içaçıcı olmamasına kadar sebeplerle söyleyebilirim. Bu arada dini algılayış şekilleri ne yazıkki farklı oluyor, burada ayrı bir özgürlük ve anlayış kavramı ortaya çıkıyor eylül… benim bu algılayış şekli ve özelden (birey) genele (devlet organı) yansımaları hakkındaki görüşlerim vardı. Bunu özel bir evrensel kavrama mal etmedim ama örneklerle nelere gebe olduğunu ve kötü bir örneğin bile önlem alınmayıp, nasıl da düzenli olarak tekrar edilebileceğini anlatmaya çalıştım. Önlem alınmayışını teslimiyetçilik olarak nitelerken hata yapmadığımı düşünüyorum. Burda teslimiyetçilik din bazlı olabilir, vatansever eksenli olabilir ya da ya da… ön yargı insan öldürür, Gabriel Garcia Marquez’ in Kırmızı Pazartesi eserinde olduğu gibi: Herkes bilir, şikayet eder, polis bile bilir ama kimse önlem almaz, bazısı Allah’ a havale eder, bazısı anayasaya, bazısı Aihm’ e…
tamam buddhala bişey demedim senin fikrinede saygı duyuyorum ben…farklılık çeşitlilik güzeldir ..herkes aynı olsa dünya dahada çekilmez olurdu…ben yazının her kelimesine hak veriyorum…burda sorun yoktu zaten..belki ben yanlış algıladım…olabilir de kusura bakmapillipati gerçektende öyle yazmışım farkında değilim gerçektende komik olmuş:)))))) herhalde evrim geçirirken bende bi hata oluşmuş olmalı:))))))
buddhala ve pilli pati, sabırla ve ısrarla uslubunuzu bozmadan yazdıgınız yorumlardan oturu sizi kutluyorum.ama gorunen o ki, sonucsuz/boşuna bir caba..
tebrikler yazı çok güzel..bi çocuk belediyenin açtığı çukura düşüp ölüyorsa,bunda sırasıyla;belediye fen işleri müdürübelediye başkanıve ilgili bakanlıkta oturan bakan suçludur.devlet işi sorumluluk demektir.bakkal dükkanı işletmeye benzemez.ya sorumluluğu alırsın ya da basar annanenin dizinin dibinde masal dinlersin
film devam ediyor…
dini kesim tarafından, “zamanında ali kırca’ da yaptı, vakit’ ten biri yapınca niye bu kdar büyütülüyor???” diye savunulan hüseyin üzmez… nedense web sitesi hiç değinmemiş bu konuya… teslimiyetçilik tam gaz…………………..
şu tersanede rusya’ nın gürcistan’ da kaybettği askerden fazla insan kaybettik… bahse varım, ailelere para yardımı yapılır ve konu kapanır. akp’ nin satın alamayacağı Türk vatandaşı kalmamış gibime geliyor… Aziz Nesin olsaydı da, görseydi. şu olaylar üzerine kaç kitap yazardı…
ölümü bekleyin…
siyasetçiler gelir geçer hepsi aynı mokun soyu, ama insanları inançlarına göre yargılamak çok hıyarca olur. Birde şu var yıllardır neredeyse tüm siyasetçileri denedik hangisinden memnun kaldık, olmadık olamayız ülkeyi yönetmek kolay değil hele halkı memnun etmek hiç değil. Ama her şeyde dini, laikliği, hükümeti, vatan sevgisini öne sürmek gerekmez. Ne sorun olsa altından bu kelimeler çıkıyor yahu, sanki tüm laikler dinsiz,tüm kürtler bölücü, tüm örtülüler yobaz, tüm eline bayrak alanlar vatansever vs.Ortada bir cenaze varsa kaldırılır gerisi sonra düşünülür yani bu ölümler, sorunların nasıl önlenecegi daha önemli sürekli birilerini suçlamak yerine kimse kimsenin ölmesini istemez ortada ihmal varsa önlensin, bir daha olmaması için çabalansın. Onu, bunu, şunu suçlayarak çıgırtkanlık yapana kadar ne yapılabilir düşünülsün elbette ihmallerin cezası verilir ama çare de düşünülsün.
@kelebiğim, bu başlık sana bir şey hatırlattı mı?
ah ah ah, iç hatırlatmaz mı ya akoniciğim…ancak bizimki kaybolmamış, ince hesaplar yapılarak okus pokus edilmişti hatırlarsan. ne cin insanlar var demi? kırk yıl düşünsem böyle bir tanışma yöntemi yaratmak aklıma gelmez :))
:)))