-Beyler, kim önce atlayacak?-Hakan atlasın, ondan çıktı fikir.-İyi de ben yüzme bilmem.-Oğlum, ben de bilmiyom.-Kerim de bilmiyo.-Eee, kim biliyo?-Kimse!-Uff, atla ya! Öğreniriz gibime geliyo.-Hüseyin böyle öğrenmiş yahu! Tutmuşlar iki kolundan, atmışlar suya.-Tamam ben atlıyom o halde.Cufubss!!!-Dur ben de geliyom.Floşssş!-Hakan, Kerim su soğuk mu?-Hakan, hadisene oğlum!-Kerim???-İmdat, Ömür yardım et!-Ömür yardım et, ne olur!-Oğlum, ben yüzme bilmem!-Ömür Abi, ölümü öp, yardım et bana!-Oğlum Hakan suya bi girdi çıkmadı, sen ona yardım et hele!-Ömür Abi boğuluyorum…-Kerim sen Hakan’ ı tut elinden!-Anne, baba!-Anne yardım et?-Dur Kerim, atladım kardeşim!Floşsuss!-Kerim tut elimden!-Tuttum ama Hakan’ ı çekemiyorum ağır…-Dur çekme beni aşağıya Kerim su yutuyorum!-Be.. de yutuyo… Haka.. ağırla… beni aşa.ğı a… aşağ.. aşağı çekiyor.-Kerim çekme beni aşağı, su yutuyorum. Anneeee!-Ömür Abi kurtar bizi!-Kerim saki.. sakin ol! İmdat!!!-Ömür A.. bıra.. bıra.. bırakma bi.. bizi!-İmdatt! Anneee, baba!
Şu ana kadar serinlemek isteyen kaç çocuk boğuldu? Şu ana kadar baca zehirlenmesinden kaç çocuk öldü? Mevsime dayalı ölümler… Ölüm haberleri. Kaç çeşit ölüm olabilir ki? Ölüm sınıflandırılabilir mi? Ölüm bir insana, bir ideolojiye, bir devlete mal edilebilir mi? Bilinçsiz insanlar, bilgisiz insanlar ölür. Ve bunun sebebini bilgisiz ve cahil olanlar devlete, ideolojiye, insana atar.O çocuklar masumdu. Bilgilendirilmemişti. Yüzme konusunda eğitilmemişti. O çocukların anneleri ya da babaları mı suçluydu? Yoksa boğuldukları yerde uyarı tabelası asmayan yetkililer mi? Sadece İstanbul’ da inşaat çukuruna düşüp kaç kişi hayatını kaybetti? Peki kaç kişi pişkin bir şekilde mikrofonlara konuşan yetkililere, siyasilere karşı hakkını aradı? Bunlardan kaçı, dava açtıktan sonra davasından ilginç bir şekilde vazgeçip, çocuğunun kemiklerini sızlattı?Değerler çürüyor hayatta. Yozlaşmışlık, parayla beslendikçe mevcut bir dinin ya da ahlaki değerlerin çağdaş versiyonu olma yolunda. Sizce bir seçim ile ilgili mitingde insanın canına mal olan bir vakayı uğursuz olarak nitelendirmek ve karşı olduğu siyasi partiye gözü dönmüş bir cahillikle “Bunlar başımıza gelse, daha ne uğursuzluklar gelecek!” yorumunda bulunmak ne kadar çürüdüğümüzün göstergesi olamaz mı?Seçim konvoylarındaki kazaları partiye mal eden zihniyetle hacda Kabe’ yi tavaf ederken ezilenlere “Dinsizdi, Allah cezasını verdi.” yorumunda bulunmak mümkündür. Bunlar modayı, din ile aynı eksende buluşturup kapitalistlerin giremediği sektörlere kulvar açanlardandır. Bunlar, yüzme bilmeyen çocuğuna tembihte bulunmadan sokağa gönderip, televizyon altyazlarından çocuklarının boğulduğu haberini alanlardır. Bunlar kaybolan haşemalarını aramadan, elini göğe açıp, Allah’ a nerde olduğunu sorarak yakaranlardır. Bunlar elini açıp, barajlar dolsun diye dua ederken, piknikten sonra çöpleri, karpuz kabuklarını toplamayıp, bıraktığı cam parçalarıyla yangınlara sebep olanlardır.Biliyorum tarafsız bir yazı değil. Lakin, bu tip ölüm haberlerine karşı tepkimi ancak onların dilinden dile getirebilirdim. “Onlar” derken, ölüm tipleri gibi, yine parçalara bölündük. Sevmediğim, görünce yüzlerinden sahtekarlık akan insanlardan bıktım artık. Markalaşanlardan bıktım. Eskişehir’ e seçim öncesi THY seferi düzenletenlerden bıktım. Eskişehirspor’ u Süper Lig’ e çıkartacağız siyasi şikeleriyle, seçim vaadi arasındaki farkı göremeyenlerden bıktım! 81 il onlara oy verse, 81 takımlı bir Süper Lig mi olacaktı? 81 ilde uygun havaalanı pisti olmasa bile, THY seferi mi düzenlenecekti? 81 il kapılarını dünyaya mı açacaktı?O yüzden kime oy vereceğinize iyi karar verin, çürümeden. Ben, Atatürk gibi, bu ülkeyi Büyük Mücadele ile kurtardıktan sonra bile, böbürlenmeyip ve halkın gözündeki makamının büyüsüne kendini kaptırmayıp, onu vatana millete armağan eden annesinin elini öpenleri görmek istiyorum! Zamanında banka ortaklarının elini öpenlerin beni yönetmesini istemiyorum…

Dokunulmayan dokunulmazlıkla, yolsuzluklardan paçayı kurtaranların haberini görmek istemiyorum.Yukardaki çocuklar gibi boğulmadan. O çocuklar teker teker, yüzme bilmeden atladı. Bari, bizler yüzme bilerek, engin denizlere açılalım. Onlar gibi boğulmayalım!Başlık: Yeni Ahit, Son Gösteri Peygamberi F.G’ den esinlenmedir.