bildirgec.org

erdoğan hakkında tüm yazılar

ŞAKA GİBİ ÜLKEYİZ VESSELAM…

antiemperyal | 27 April 2011 10:21

C.Eren ÇELİK

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz anlamak mümkün değil…

Bu ülkede yaşayan vatandaşların AKP’ye oy verenlerinden %27’si Ergenekon soruşturmasının hakkaniyetle yürütülmediğine inanıyor, ama aynı %27 AKP dışında partiye oy vermeyceğini ifade ediyor.

Bu ülkede yaşayan vatandaşların %59’u Türkiye’nin geleceğinin Avrupa’da olduğunu düşünüyor ama AB kriterlerinden olan idamın geri getirilmesini savunanların oranı %65.

Bu ülkenin vatandaşları,siyasileri,aydını sağda solda önüne gelen her yerde demokrasi nutukları atarken mangalda kül bırakmıyor ama demokrasinin temel unsurlarından birisi olan “temsil edilme hakkaniyeti” nin tam olarak sağlanması için barajın indirilmesini yalnızca %17’lik bir kesim savunurken “Bu günkü hali iyidir, böyle evam etsin” diyenlerin oranı %47’yi buluyor.

News Times Dergisi ile Karşınızdayız

antiemperyal | 11 October 2010 10:44

C.Eren ÇELİK

Arkadaşlar bundan önce çok sayıda televizyon ve dergide çalıştım ııh…

Baktım olmuyor buradaki bazı yazılarımda da “Böyük basınımızın pür melali işte böyle, işte şöyle” diye hayıflanıp, eleştiri getirmekten başka bir şey yapamıyorum…

Ee dedim kendi kendime” iş başa düştü o zaman kendi işini kuracaksın”…

Ve nitekim kurdum da…

Biliyorsunuz çağımız teknoloji çağı… Ve aslında internet çoktan gazetelerin yerini almaya başlamış durumda…

Ama bir de çok önemli bir mecra ortaya çıktı dijital teknolojinin gelimesi ile: E-Dergi yayıncılığı…

Gündemi yakala seçim kazan

AtillaGenis | 02 June 2010 11:38

Yeni çağ bilgileriyle uğraşanlar bilirler, bu devirde zaman normalden çok fazla hızlı akıyor. 24 saatlik bir günü biz 16 saatlik algılıyoruz. Bu hızlı akışa ülkemin gündemide ayak uyduruyor tabi. Herşey ne kadar hızlı, ne kadar değişken farkındamısınız?
Ülkem insanı yoksulluk, güvensizlik, ve adaletsizlik çemberi içinde inim inim inliyor. Zamanın gereği olarak belkide bu zemini hazırlamış olan bir hükümet işbaşında. Ve bu hükümetin oyları hiçbir şekilde düşmüyor. Tam düşüyor diyorsunuz, bir bakıyorsunuz gündem değişmiş, ve yeni durum bu partiye oy kazandırıyor. O geçiyor, tam gene insanlar ne oluyoruz, nedir bu işsizlik, yoksulluk demeye başlıyor, ve anında teni bir gündem. E tabi tahmin ettiğiniz gibi o gündem tekrar bu partiye oy sağlıyor. Olaylara baktığınızda, inanın aşk-ı memnuyu on katlıyacak bir tv dizisi olacak şekilde gelişiyor herşey. Senaryonun bir yerinde, büyük değişime gidiliyor, ana muhalefetin statikocu, gelenekçi, sol gösterip sağ vuran, almanların dediği gibi ”klayne aba mayne” (almanca yazılışını beceremedim) yani ”küçük ama benim” prensibini benimsemiş genel başkanına bir komplo yapılıyor, ve bu başkan görevi bırakmak zorunda kalıyor. Ülkede bir heyecan bir sevinç, insanlarda bir umut başgösteriyor. Ve bu partinin başına, memur kemal kılıklı, özü-sözü doğru, dürütlüğü ve güvenilirliği ile bilinen, halkın içinden gelen, halka çok yakın bir lider seçilince, bu heyecan bu umut zirve yapıyor. Nihayet ülkede bir köklü değişim yapılacak, her devirde oylarını artıracak bir gündem bulan iktidarın ciddi anlamda gitme umudu doğuyori ve bu kitleleri çok heyecanlandırıyor. Anketlerde bu parti, çivi çakmış asla gitmez dediğimiz hükümet olan partiyle daha seçim çalışması bile yapmadan başa baş gelmeye başlıyor…kiiiiiii, birden bire, iktidardaki bu partininde yakın olduğunu bildiğimiz, bazı çember sakallı, amcalar, ablalar, filistine yardım götürmeye karar veriyor, hemde israil izin vermem demesine rağmen. Kahramanca gemilerlke yol alırlarken, ismi herzaman insan öldürmekle eş qanlamlı anılan israil ordusu, bu insanlara saldırıyor, bir kaçu ölüyor, çoğu yaralanıyor, diğerleri göz altına alınıyor. Ve işte yeni gündem. Ve bu hükümetin başında bulunan, kasımpaşalı jargonu ile belirli bir düzeye hitap etmiş ve o düzeyin komple oylarını almış, en kahraman başbakan, rekrar esip gürlüyor, bütün dünya onun konuşmalarını izliyor. İsraile(kesinliklede hakettiği) ağır laflar sarf ediyor, ve üşkem insanının tekrar o damarından kavrayıveriyor. Bu gün bir anket daha yapın bakalım, yeni sonuçlar ne olacak, ve bunu iki gün önceyle karşılaştırın. Ben komplo teorisyeni olsam, İsrailin, mevcut hükümeti tekrar iktidar yapmak için bu saldırıyı düzenlediğini yazardım, çokda haklı olurdum. Ülkemde insanlar iki gün içinde kendilerini yöenetcek mentaliteye karar verebiliyor, ve bu sürekli değişebilme eğiliminde. En son gündemi yakalayan seçimi alır. Sol partinin başına gelen memur kemal’e de nasihatimiz olsun haddimiz olmayarak, seçimden iki gün önce sende bir ülkyle anlaş, sana yarayacak bir gündem yaratsınlar. O zaman zafer kesin……

DTP KARARININ ŞİFRELERİ…

antiemperyal | 13 December 2009 16:54

C.Eren ÇELİK

Anayasa Mahkemesi nihayet merakla beklenen ve son zamanlarda yaşanan olaylar ve Demokratik Açılım Süreci ile birlikte daha da önem kazanan kararını açıkladı.

Kararın açıklanması ile birlikte 1991’de HEP ile başlayan,DEP ile devam eden, ardından, DEHAP ve HADEP’e dönüşen son olarak DTP adı altında siyasi mücadelesine devam eden Kürt milliyetçiliğinin siyasal alandaki son 18 senedeki 5. partisi de kapandı.

Aslına bakarsanız tüzel kişilik olarak DTP’nin kapatılması çok da mühim değil. En azından DTP kadroları açısından. Çünkü onlar daha DTP’yi kurarken bu gün yaşanacakları önceden görerek bir de “stepne” partiyi (Demokrasi ve Barış Partisi) hazır tutmuşlardı. Bu gün bu parti hali hazırda 60 ilde örgütlü ve ilk genel seçimlere girebilecek durumda.

Darbeler ve Sermaye…

| 03 November 2009 14:23

Cumhuriyetin kuruluşundan beri dengemizi bulmaya çalışıyoruz.
Çeşitli güçlük ve sıkıntılarla dolu uzun bir yolun başlarındayız.
Yolun sonunda nereye varacağımız bile belli değil.
Yerin dibine, karanlıklara mı, yemyeşil çayırlara, aydınlıklara mı?

Bir imparatorluğun küllerinden doğan, çırılçıplak bebek.
Babasını çok erken kaybetmiş, korumasız kalmış.
Bakımını üstlenen yetişkinler gerekli özeni göstermemiş.
Düşe kalka, yara bere içinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Darbe üstüne darbe yemiş.
Kurtarıyorum diye her gelen, basmış tokadı.
Acımasız egemen güçler üniforma giymiş.
Sermayenin tekmeyi attığı ayağında postal var.

BÜLENT BEY ve “VİCDANI”

antiemperyal | 08 June 2009 10:10

C.Eren ÇELİK

Kabine revizyonu yapıldı,kabineye yeni giren isimler içerisinde en çok dikkati çeken 2 isim , Başbakan Yardımcılığı’na getirilen Bülent Arınç ve yeni Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu oldu.

Biz biraz Bülent Arınç üzerinde duracağız bu yazımızda, ee nede olsa O ve açıklamaları gündemde şimdi değil mi ?

Bülent Arınç’ın “Partisinin vicdanı” olduğu, “kitabın ortasından konuştuğu”, parti grubunda ve tabanında büyük saygınlığı ve etkinliği olduğu ortak kabul gören söylemler…

Ve o “Partisinin vicdanı” olarak görülen Bülent Arınç, kabinede kendisine bağlanan RTÜK’ün Başkanı Zahid Akman beyefendi hakkındaki iddiaların artık kurumu yıpratır bir hal aldığını gördü, ilk görüşmelerinde “hayırlı olsun ziyareti” adı altında nabız yoklayan Zaid Akman’ a diplomatik bir dille “Zahid git istifanı ver” dedi.

Kız Çoçuklarından Korkmak…

| 17 April 2009 12:05

Türkan Saylan’a duydukları kin çok büyük…
Kin, nefret ve düşmanlık sarmış her yanlarını…
Atatürk ve Cumhuriyet saplantılarının da ötesinde…
Öyle büyük bir hınç ki, gözlerine yerleşmiş…

Herkese düşmanlar…
Bakışlarından belli…
Gerçek aydınlara…
Gerçek bilim insanlarına…
Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne…
Türkiye’min gencecik kızlarına…
Geleceğin aydın analarına…

Gerçek aydın ve ayakları üzerinde duran kadından korkuyorlar…
Soru soran kadın karşısında titriyorlar…
Gerçek bilimle uğraşan kadını hiç istemiyorlar…