Eğitim-Sen’den yapılan açıklamaya göre reklam filminde oynayan Elif öğretmenin ayda 300 YTL kazanan bir vekil öğretmen olduğu, kadro beklediği ancak henüz kadro çıkmadığı belirtiliyor.Eğitim-Sen bu durumun lokal çözümlerin yeterli ve doğru çözümler üretmeye yetmediğinin kanıtı olduğunu, kızların okuması ile ilgili topyekün daha planlı bir çaba harcanmasının gerekli olduğunu belirtiyor.Haberin detayları için tıklayınız.
yorumlar
bu kız bu kadar meşhur oldu ya ne işi var örtmenlikle filan, girsin reklam-dizifilm oyunculuğuna kırsın parasını. hala kadro bekliyo oralarda. beklemekle geçmesin ömrü sonna.
şurda burda ve burada… dicektim de son bağlantı için uzantı bulamadım…
dua etsin bir işi var….
yeri gelir asgeri ücretle çalışanlar yadırganır, lakin iş eğitime gelince 300 ytl ile çalışan bir öğretmene “dua etsin işi var” tavsiyesi verilir. bu milletin eğitime verdiği değerin özeti midir bu cümle şimdi…?
eğitim şart!
Allah bilir ya Kardelen Ayşe reklam çekimindende para almamıştır.ne de olsa onların bursuyla eğitim gördü ve bu günlere geldi.Minnet borcu var kızcağızın.Umarım fedakarlıklarının karşılığını alır.
evet tavsiye budur.. sistemi değiştir değiştirebiliyorsan… yazılan iki kelimeyi anlayamayacak kadar eğitim almamışsan ne diyeyim zulce evet eğitim şart….
yazıda vurgu ve mimik teknolojisi gelişmemiş, ben ne yapayım.aslında imla kurallarından “(!)” bunu o işi biraz karşılasın diye yapmışlar ama… sanırım, gerçekten eğitim şart…
ay çok mahcup oldum…
mahcup etmek istemezdim. ama bu “erdem”dir, hayıflanma…
dersanelerde dönen kirli çarkın içine girsin. anlar hanyayı konyayı. ücretli köleliğin değişik versiyonu devlet tarafından işletiliyor. yoksam işsiz üniversite mezunu gençlere az da olsa istihdam sağlanıyor mu desem? her tarafı moklu deynek.
asıl mesele şu;öğretmen açığımız yok diye söyleyip, 100 bin civarında ehil olmayan kişileri 300 ytll gibi taban ücretle ders zamanlarında istihdam etmek.şimdi eğitim şart deme de kal…
en iyisi ecevit yöntemi, lise mezunlarına bile iki haftalık kursla öğretmenlik hakkı vermek. sonra iş başvurusu yapan herkesi öğretmen olarak atamak. ister çalışsınlar ister havuzda yatsınlar. önemli olan ballı maaş, tatil ve emeklilik. eğitim-öğretim, gelecek kuşaklar filan hepisi masal.marangozhanede kalasları keresteye çevirmek isteyen bütün işçilere imkan tanınmalı bence. 100bin yetmez, 200 olmadı 300bin filan istihdam edilmeli.
zamanında Erbakan amcam da cumartesi pazar kurs yapıp pazartesi öğretmenliğe başlatmıştı. şehir efsanesi değil bu, gerçek…
rte nin kafa basmıyo bu işlere heral. başvuran herkesi örtmen atayacan, bak senden güzeli oluyomu memlekette? yap 1 milyon örtmen ataması bak keyfine. bide fatmayı tatile gönderdimi dadından yinmez valla. 50 sene onun kahramanlığını konuşuruz. ölüncede kel ölür badem gözlü olur hesabına döner.
herkes devletin adamı yane. bir nevi komünizma değil mi bu?donumuza kadar devletin mi olacaz o halde.bu sorun iyi bir politika ile çözülür. lakin devletin en gereksiz iki insanının elinde bu bakanlıklar. maliye ve eğitim.bir millet eğitim ile kalkınacakken, eğitimciler bunların umrunda değil.mezun olan herkesin öğretmen olması mümkün değil. eğitim fakulteleri, polis yüksek okulu değilki. lakin devlette atama olamayanlar özelde istihdam edilmeleri durumunda devletin takibi bitiyor…
Ücretli öğretmenlik köleliktir.Aklı olan hiç bir veli de çocuğunu ücretlide okutmak istemez. Gidecektir zaten er ya da geç. 4. sınıfa gelmiş toplam 12 öğretmen değiştirmiş çocuklar var. Biraz da bu yönden bakalım. Kendi gençliğimizi istihdam edemiyoruz, istihdam edemediğimiz defolu gençlikle yine ve yeniden daha defolusunu yaratıyoruz.Ne yazık ki zaten iyi olmayan eğitim sistemi, Sayın Çelik’in fikirleriyle iyice sekteye uğruyor.