Geçenlerde Ankara’da pek parlak, çok süslü ve de epey pahalı ürünler satması ile tanınan bir mağazada psikolog İlkim Öz bir söyleşiye katıldı. Mağazanın bol sıfırlı etiketli giyim eşyalarını satın alırken izdiham yaratan hanımlar, nedense söyleşiye tek tük katılım göstermişlerdi.
Grupta bulunan bir hanım kendini tutamadı:* -İlkim Hanım, zamanınızın çok değerli olduğunu biliyorum, kitaplarınızın çoğunu okudum. Ben söyleşinizin hınca hınç dolu olmasını beklerdim. Annemin bir sözünü hatırlatmadan geçemeyeceğim. ‘KAFANIN İÇİNİ SÜSLE DIŞINI DEĞİL’ derdi rahmetli…
Salondaki süslü püslü hanımlar arasında birden buz gibi bir hava esti. Pek süslüydüler çünkü…Bir kere, çoğu estetik burun ameliyatli ve silikon dudaklıydı. Beceriksiz ve ilkesiz doktorlar elinde tuhaf, donuk ve tornadan çıkmış gibi duran, birbirinin tıpkısı suratlarıyla doğru dürüst gülümseyemiyor ya da kaş çatamıyorlardı.İlkim Hanım söyleşiyi açtı:
İlkim Öz
* -Okul yıllarımda Freud’u çok okumuştum ama buraya gelmeden önce bazı kitaplarını yeniden gözden geçirdim. Diyor ki.’BUNCA YILLIK MESLEK YAŞAMIMDA KADINLARIN NE İSTEDİĞİNİ BİR TÜRLÜ ANLAYAMADIM…’ Sahi. biz kadınlar ne isteriz? Bunu Konuşalım mı?
Sigmund Freud
Kadınlar birer birer söz aldı, kimi dedi ki :* -Heyecan isterim, sevilmek, güvenmek isterim.* -Nezaket beklerim, değer verilmek isterim. Mesela ne olur bana arabanın kapısını açsa, arada bir bir buket çiçek getirse?* -Ben erkeklerin bizde ne aradığını bir türlü çözemedim. Birçoğu ile çıktım, mutluyduk ama onlar gidip hep başkalarıyla evlendiler…Acaba bende bulamadıkları neydi?
En ilginç beklenti abartmadan söylüyorum 130 kilodan fazla olduğu görülen bir genç kadına aitti:* -Valla ben sözümü geçirebileceğim, beni dinleyecek bir erkek isterim.Orta yaşın üstünde, zarif bir hanım ise:*-Dürüstlük isterim.İlkim Hanım sordu:* -Peki bulabildiniz mi?Cevap:* -Evet…Ve ayrıldık…Söyleşinin en dramatik anıydı bu doğrusu…Kadıncağızın gözleri doldu ve sustu.Söyleşide İlkim Hanıma ilginç bir soru da yöneltildi:* -Hep erkeğin tek eşli olmadığı, olamayacağı konuşuluyor. Peki ya kadın? Tek eşlilik onun genlerine mi kazınmıştır?Ama psikolog hanım bu konuda dünyada birbirinden farklı pek çok bilimsel görüş bulunduğunu hatırlatmakla yetindi…Dostlar, peki siz ne dersiniz, sizce kadınlar ne ister ? Hele şu kadında ve erkekte poligami tartışması üzerinde siz neler bilir ne söylersiniz?
yorumlar
valla size şunu soyleyeyim…monogami diye bir şey yok, olamaz… olsa olsa hint fakirlerinin çivili yastıkta yatması gibi olur…tabldota talim gibi olur…susayıp da su içememek gibi olur.zaten dünyada hiçkimse monogam değildir. en azından ruyalarında çeşit vardır, ya da korkaktır, ya da iticidir…
her gorus saygıdeğerdir, zaten amacımız farklılıkları kutsamak, anlamaya calısmak… ama bir de aile kurumu var, ailenin bireylerinin saygınlığını korumak, cocukların geleceği.hem bir de ask denen sey var yasamda oyle değil mi?bu sartlarda insanlar bence poligam olamaz. olabilir mi yani?
bir kere ask varsa dunyada baska hiçkimse yoktur. bunun altını cizmek lazım…bu cok ozel bir durum ve out of discussion.ama siz yazınızda sittin sene süren evliliklerden de bahsetmişsiniz. ne diyor kadın? dürüstlük aradım ve ayrıldık.oysa ayrılmasaydı. o da farklılıkları bir deneseydi.bal gibi mutlu olurdu.diger concernlerinize gelince (saygınlık, cocuklar vs) iste bu yuzden capkınlık gizlidir, gizli olmalıdır. bakmayın playboyluguyla caka satanlara, onlarda bir eksiklik vardır mutlaka. ya da ahmaktırlar. aksi taktirde ilişkileri onları mutlu etmez, edemez.YAŞASIN POLIGAMI
İşte aynı başlıklı soruya verilen en güzel yanıtlar:- Her zaman daha fazlasını!- Sizin o anda veremeyeceğiniz her şeyi!- Vermeden almak isterler!- Yiyip yiyip kilo almamak- Dünyayı.- Olmayanı.- Para, para, para…- İktidar.- 35 yıldır bunu araştırıyorum.- Hatırlanmak.- Soyut şeyler.- Ayakkabı.- Beni! ( Özgüvenin bu kadarı).- Tapu.- Her giydikleri, her söyledikleri onaylansın övülsün, sevilsin.- Erkeğin mahvolduğunu görmek (Kendileri için, kendileri uğruna)!- Erkekleri parmaklarının ucunda oynatmak.- Sulanmak (Ha ha!!! Kadınlar çiçektir ya!).- Mel Gibson’a sor! (“Kadınlar Ne İster” filmine istinaden).- Kendine sor!- Kumandayı- İltifat.- Sabahları gözlerini açtıklarında onları izleyen bir erkek .- Sürpriz yapmanızı.- Heyecanlı, renkli bir cinsel yaşam ister (Tamam olur” dediğinde “Aklın fikrin o işte) derler.- Lafa gelince eşitlik.- Pamuklu don rahatlığında g-string.- En iyi akıllı,en başarılı, en güzel çocuğa sahip olmak.- “Eğlenceli sevgili” .- “Ağır oturaklı adam” .- Kendilerine verilmeyeni.- Tek taş yüzük.- Ün, şan, şöhret.- Efendi oldukları bir köle hayatı!.- Metroseksüel görünümlü maço erkek.- Komşuda olup da kendinde olmayan her şeyi.- Erkekteki rahatlıkların hiç olmazsa yarısına sahip olmayı.- Kadınların ne “istemediğini” bilmek daha işlevsel olabilir! söze ne denir).- Sevgi.- Çiçek.- Burcu uyumlu “manita” .- Güzel olmak, en güzel olmak.- Tek kadın olmak.- “Üstüme bu kadar gelme” der, aranmamak ister 3 saat aramayınca da “Niye beni aramıyorsun?” diye diklenirler.- Vazgeçilmez olmak.- Eski sevgili hakkında hep kötü anlatılmasını.- Ruh hallerine bağlı; kadınları cazip kılan da o.- Onlar ne istediğini biliyorlar mı ya? .- Biraz Brad Pitt, Biraz Jonny Depp, biraz George Clooney.- Anlaşılmak.- Yalan! çünkü asla gerçeklerle yüzleşmiyorlar.- Her zaman haklı olmak.- Ağlamak, ağlamak, hep ağlanmak.- Şikâyet etmek.- Kıskanılmak.
valla fındıkfaresi, iyi guzel yazmışsın da yazdıkların ansiklopedi gibi birader… bi tanesi bari şu yukardaki yazıyla direkt ilgili olsaydı mesela…
– Her zaman daha fazlasını !- Dünyayı.- Olmayanı.- Para, para, para…- İktidar.- 35 yıldır bunu araştırıyorum.- Hatırlanmak.- Soyut şeyler.- Ayakkabı.- Beni! ( Özgüvenin bu kadarı).- Tapu.- Her giydikleri, her söyledikleri onaylansın övülsün, sevilsin.- Erkeğin mahvolduğunu görmek (Kendileri için, kendileri uğruna)!- Erkekleri parmaklarının ucunda oynatmak.- Sulanmak (Ha ha!!! Kadınlar çiçektir ya!).- Mel Gibson’a sor! (“Kadınlar Ne İster” filmine istinaden).- Kendine sor!- Kumandayı- İltifat.- Sabahları gözlerini açtıklarında onları izleyen bir erkek .- Sürpriz yapmanızı.- Heyecanlı, renkli bir cinsel yaşam ister (Tamam olur” dediğinde “Aklın fikrin o işte) derler.- Lafa gelince eşitlik.- Pamuklu don rahatlığında g-string.- En iyi akıllı,en başarılı, en güzel çocuğa sahip olmak.- “Eğlenceli sevgili” .- “Ağır oturaklı adam” .- Kendilerine verilmeyeni.- Tek taş yüzük.- Ün, şan, şöhret.- Efendi oldukları bir köle hayatı!.- Metroseksüel görünümlü maço erkek.- Komşuda olup da kendinde olmayan her şeyi.- Erkekteki rahatlıkların hiç olmazsa yarısına sahip olmayı.- Kadınların ne “istemediğini” bilmek daha işlevsel olabilir! söze ne denir).- Sevgi.- Çiçek.- Burcu uyumlu “manita” .- Güzel olmak, en güzel olmak.- Tek kadın olmak.- “Üstüme bu kadar gelme” der, aranmamak ister 3 saat aramayınca da “Niye beni aramıyorsun?” diye diklenirler.- Vazgeçilmez olmak.- Eski sevgili hakkında hep kötü anlatılmasını.- Ruh hallerine bağlı; kadınları cazip kılan da o.- Onlar ne istediğini biliyorlar mı ya? .- Biraz Brad Pitt, Biraz Jonny Depp, biraz George Clooney. – Anlaşılmak. -Yalan! çünkü asla gerçeklerle yüzleşmiyorlar.- Her zaman haklı olmak.- Ağlamak, ağlamak, hep ağlanmak.- Şikâyet etmek.- Kıskanılmak.- Sizin o anda veremeyeceğiniz her şeyi!- Vermeden almak isterler!- Yiyip yiyip kilo almamakBu şekilde yollarsam belki anlarsın, zira cevapların hepsi başlıkla ilintili
iyi de özgür kelebek, siz niye aynı yazıyı alıp copy paste edip duruyorsunuz yav? ben bu dediklerinizi anlamıyor değilim ki… yazıyla direkt ilinti arıyorum ben. sizin fikrinizi arıyorum başkalarının yazdıklarını değil.mesela para para para senin isteğin mi?
fındıkfaresi başka bir siteden aynı başlığa verilen eğlenceli cevapları kopyalamış. Sende ansiklopedi gibi bulunca alt alt kopyaladım ki daha rahat oku diye…başkaları da zaten yorumlarını sıralar endişelenme…her yanyana üç noktayı deden sanma bakem sen :))
neden senin şu lafın bana, atem tutem men seni şekere gatem men seni diye bir turku vardı hani, onu hatırlattı?
bakem çağrışım yapmıştır 🙂
kelebek ne alemsin. üç nokta neden dedeme benzesin ki… noktalı virgül desen bi derece…adamcagızın vücudunun başının altındaki bölüm virgule benzedi valla gitgide… hehehe allah uzuuuuuun ömürler versin dedişkoya.iyi de kelebek bak kimse kalkıp monogami poligami üstünde gorus serd etmedi yine de…senle fındık faresi bile konunu etrafında dolandınız durdunuz.
valla ben de cok merak ettim ama kimse lafa karısmadı… belki de bugun Pazar ya, esler izin vermiyordur internet gezilerine…‘ayyy sekerim. cok sıkıldım hadi kalk şu yeni açılan alışveriş merkezine gidelim, hem baksana üstümde başımda hiçbi sey kalmadı, pardesüye de ihtiyacım var…‘ falan diye cıkarmislardır kocalarını… hanımlarsa bugun kiiiiimbiliiiir bütün haftanın hangi biriken işlerini kotarmaya uğraşıyorlardır…
kadınların ne istediğinden kime ne? erkek, kendisi ne ister ona bakar!önemli olan iki tarafın da açıkça bunu dile getirebilmesidir.bence kadınlar ne ister sorusunun kendisi sakat. poligamik bir erkeksi yaklaşımın arayışıdır, yani ben bir çok kadınla ilgileniyorum fakat hiçbirini tatmin edemiyorum yakınmasının bir arayışıdır. oysa ki bir tanesiyle yetinse ve onunla da açık açık konuşabilse kendisinin ve kadının ne istediğini sorun olmaz gibime geliyor.eğer böyle düşünüyorsanız soruyu şöyle düzeltmek gerekir : benim kadınım ne ister? tabi bu sorudan önce sahiplenilen bir,tek kadının olması gerekir.sorun çokeşlilikten kaynaklanıyor hem erkek hem de kadın için. açıkça bu ifade edilmediği için hem erkek hem de kadın “kadınlar ne ister?” sorusunun ardına gizlenerek arayışlarını sürdürmekteler ve bence salaklık etmektedirler. bu soruyu soran ne istediğini bilmeyendir. bitti nokta.
işinde başarılı zengin işadamı, baloda centilmen asil, sokakta vahşi kaplan, yatakta azgın aygır, evinde uysal kedi kedi ister. peki bulurmu, cık!
valla gokgurlemesi gibi konustunuz sonra da noktaaaa… buna aslında konusmadan ziyade monolog denir ya neyse.salaklık dediginiz soru ne yazık ki herkesin kafasında var ve varolmayı da surdurecek. baksanıza koskoca sigmund freud bile yıllarca bu soruya yanıt aramış durmuş.peki, sorun cok eslilikten kaynaklanıyor deyişiniz ne anlama geliyor? herkes boyle mi yasıyor yoksa boyle mı yasamak ıstıyor sizce? buna zahmet olmazsa acıklık getirir misiniz?
ha ha ha sen yazıda burun estetikli silikon dudaklı kadınlarla dalga geçmissin ama editörler tam yeridir diye senin yazının altına estetik doktorlarının reklamını koymuşlar.anlaşılan sadece ahkam kesenler değil, editörler bile okumadan yorum ekliyorlar yazılara.
tabi, ne demek, memnuniyetle, klavyem döndüğünce!bitti, nokta dememle başka bir şey söylemek istemiyorum demek istemiştim.freud bir kadın ne ister diye soruyor fakat bizde ne hikmetse sohbetlerde, basın ve tvde hep konu kadınlar ne istere getiriliyor.kadınları anlamak isteme çabası çok eşli yaşayanlarda ve çok eşli bir hayat sürmenin hayalini kuranlarda başgösteriyor.fiilen çok eşli yaşa-ya-mayanlar da zihinlerinde bunun hayaliyle hayatlarını devam ettirdikleri için benzer sorunlar yaşıyorlar.sorun arayışını özelde muhatap oldukları kişi ile değil genel üzerinde yapıyorlar ve karşılıklı ilişkide genellemelerle ilerlemeye çalışıldığı zaman kayaya tosluyorlar. bence.
nokta koymamış oluşunuz beni mutlu etti. acıklamanız için tesekkurler.yalnız şuna takıldım bu kez de…kadınları anlama cabası cok esli yasayanlarda ya da bunun hayalini kuranlarda goruluyor demissiniz ya… monogam yasayanlar buna gerek duymazlar mı?
major aynı lafa ben de takıldım soracaktım. sen cok yasa.
tek eşli yaşayan insan kendi eşini, kadınını anlamaya çaba gösterir (bence, en azından öyle olması gerekir eğer dediğim çok eşli hayat arayışı içerisinde değilse) çift olma açısından.kadın ne ister meselesinde kadın ve kadınlar kelimelerini ayrı kullanıyorum olması gerektiği gibi. yani kadın ne isterle kadınlar ne ister benim için aynı soru değil! normalde de öyle anlaşılması gerekli.bir kadının ne istediğini anlamakla kadınların genelinin ne istediğini anlamak aynı şey olmasa gerek, farklı arayışlar öyle değil mi?
Reklamları editörler koymuyor bildiğim kadarıyla.