ulkemizde ancak isimleri bilinen 2 universite disinda alinan diplomalarin hic bir ise yaramadigi yavas da olsa anlasilmaya baslandi. oss sinavina girenlerin sayisi istatistiklere gore her sene biraz daha artmasi gerekirken bu yillarda bu sayi gittikce dusmekte. yani bu demek oluyor ki her sene biraz daha kalabaliklasan bir grup oğrenci bu eğitim sistemiyle bi yere varilamayacağini anlamis durumda. hatta bu grubun sayısindaki artis oylesine yuksekki her sene ilk olarak öss ye basvuranlarin sayisini o sene bas vuranlarin sayisina arti olarak eklendiği halde toplam oss ye basvuranlarin sayisi azalmaya devam ediyor. yani bir baska acidan da soylersek her sene oss ye girmekten vazgecenlerin sayisi o sene ilk olarak oss ye girmeye hak kazanmislarin sayisindan daha fazla.
yorumlar
“…2 universite disinda alinan diplomalarin hic bir ise yaramadigi…”burada kastettiğin iş, “işe alınmak” sanırım ama üniversitelerde insanlar ne zamandan beri “yalnızca bir işe kapak atmak için” öğrenim görmekte, bigu? başka gayesi yok mu bu kadar insanın?
Bu sene ÖSS’ye gireceğim, ama muhtemelen girdiğim gibi çıkacağım. Bilerek ve isteyerek çalışmadım, dersanemden zaten ayrılmıştım… Çevremdeki insanlar sınava o kadar çok çalışıyorlar ki insanlıklarını unuttular, robot olmakla övünür oldular. Çok eskiden benim de içinde bulunduğum “Benim beslenme çantam daha güzel, benim babam senin babanı döver, biz daha zenginiz” tartışmaları, bu yıl “Benim bir günde çözdüğüm soru sayısı seninkinden daha fazla” şeklinde hortlamış bulunmakta. ÖSS’yi kazanamayacağım, bundan neredeyse eminim (bir ihitmal Güzel Sanatlar’a yerleşebilirim, böyle bir niyetim var). Sonrasında iş de bulamayacağım muhtemelen; ama işin enteresan, bir o kadar da acı yanı şu ki günde üç basamaklı sayılara ulaşan sorular çözen arkadaşlarım da benimle aynı ihtimalde iş bulacaklar. Saygılarımla…
Nıhahahah şeklinde 3 numaralı kötü adam gülüşümü yaptıktan sonra diyorum ki; Üniversite diploması KPSS sınavına girmek için gerekli bir kağıt parçasıdır.(Türkiye’de başka bir işe yaradığını gören var mıdır acaba ?”Kpss = Torpil yaptırabilmek için belirli barajın geçilmesi gereken sözümona sınav”olduğunu düşünürsek bahsettiğiniz ÖSS sınavı “İŞ”yerine girmekte karşılaşılan ilk baraj olmaktadır.ÖSS=>Üniv.=>KPSS=>Torpil(mülakat sınavları)=Memuriyet(400 Ytl. Net maaş)Offf off
O sözünü ettiğiniz üniversiteler içinde istanbul üniversiteside vardır herhalde…Kendilerini bu sene terkettim:) hiçte pişman değilim…ömrümden ömür gideceğine, kokuşmuş insanlarla muhattap oacağıma mutlu olduğum yolu seçmek en güzeliii…Şimdi bi restoranım var çokta keyifli bi iş…Ayrıcada arkadaşların sölediği gibi ‘iş’ işin başıda ‘iş’ değilmi zaten:D Eski nesil nekadar değer veriyor ki yeni nesile?Yeni nesilde eski nesilin boyundurluğu altında kuklalaşmak zorunda kalsın?….İmkanı olan arkadaşlara sesleniyorum burdan, imkanınız varsa boşuna tırmalamayın yok ben genede alıp duvara asıcam o diplomayı diyorsanız da saygı duyarız…höh kustum belki ama bu hiçbirşey istanbulda olduğum dönemler vapurda yanımda oturan adama bile kusuyordum içimi resmen buhiç birşey anlayacağınız:)…Hayat kısa nezaman kafamıza bir tuğla düşeceği, nezaman gebereceğimiz malum onedenle dilediğiniz gibi yaşayın hayatı…İstemiyorsanız hastalıklara kalmayın…Herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle.
Çalışma hayatıma 2005’te başladım. Soruyorum kendime. Neden bize o kadar çok şey öğrettiler? Kullanmıyoruz o bilgileri. Bir ihtimal olur da bilim adamı olmak isterse biz bu bilgileri verelim mi diyorlar?
Sanıyorum ki benim mezun olduğum üniversite o kastettiğinden 2 sinden birisi, buna rağmen diyorum ki, şimdiki aklım olsa okul mokul okumazdım. bok vardı da okudum sanki. 2 BA derecem var, birkaç dil konuşabiliyorum, masterim kabul edilmemiş olsa da sonuna kadar yaptım, ama jiplerinin arkasına “kıroyum ama para bende” yazıp dolaşan adamlar bana tepeden bakıyorlar. Engelleyemiyorum, çünkü haklılar. Yani demem o ki, o 2 üniversiteden alınan diploma da işe yaramıyor, emin olun.
Bak ne güzel konuşmuş euoon arkdaşımız…Canınızı sıkıyorsa teyzelere inanmayın altın bilezik hikayesi falan yalan.Dedelerimiz zamanında boş halleriyle boş kadrolara oturmuş neyazıkki, ennn basintinden.Napalım yani şimdi önümüze gelen yere bomba mı koyalım?İnsan her türlü karnını doyurur die düşünüyorum eğer diploma karın doyurma aracı olarak görülüyorsa;)
yooo ben size katılmıyorum… evlendikten sonra okudum. hem de oğlum 3 yaşındaydı. okuluma devam ettim. iyi ki okumuşum. belki o iki okuldan birinde değildim ama kendimi geliştirdim. okul bu anlamda iyi bir basamaktı. bir işim olurdu elbet ama bu işte çalışamazdım. Türkiye ‘de iyi bir iş bulma konusu şans gibi geliyor bana. o dediğiniz okulları bitirdiği halde hakettiği işi bulamama durumunda olan insanlar var. ayrıca kişinin eğitimiyle beraber kişilik özellikleri de etken. insanımız uyuşuk dikkat ediniz. iş bulunca relax… çalışmayı sağlayan genlerimiz biraz zayıf… Bu sorumluluk yüksekse başka okuldan da olsanız sizi kapıyorlar…
Süper bi konuya değinmissiniz ben lise çağında üniversiteye gittim çukurova üniversitesinde 3 yıl okudum yaşıtlarım formayla okula giderken ben abilerimle ablalarımla aynı standartlarda okuyordum yatay geçişle istanbul üniversitesine gittim ordada bir 3 yılım geçti buna bağlı olarak başarılıda bi öğrenciydim.Bana çok şey kazandırdı ama manevi açıdan biçok insanın hayalini kurduğu insalarla çalıştım kendimi geliştirdim kendine güvenen bi birey oluverip çıktım ama herşey bundan ibaret eğitim sistemimiz berbat.tartışacak okadar çok konu var ki keşke karşılıklı konuşabilseydik.Belkide benim bölümümle alakalı fazlasıyla bi gerilik var bu ülkede konservatuvar öğrencisiydim ben bu ülkede sanata nekadar değer var ki dersiniz herşey çarpık.Sanata saygı diğe böğrürler son bi kurtarıcı olsun die formasyon istersin değerli hükümetinden yooo biz konservatuvarda öğretmen değil sanatçı yetiştiriyoruz derler bunun üzerineden boyuna orkestraları çoğaltacaklarına senfonileri operaları tek bi bünyeye sıkıştırmaktan bahsederler.Bilmiyorum çok içim yandı belki belkide bunedenle bukadar tepkiliyim dediğim gibi keşke tartışabilseydik uzun uzun ama dediğiniz gibi kim olduğunuz kişiliğiniz önemli bazı ileri başarablmek için.Şimdi 21 yaşındayım ve kendime ait bi iş yerim var işletmeciliği seviyorum bu işi kıvırabildiğimede inanıyorum pişmanda değilim mutlu olacağım yolu seçtim biçok şeyi başarabilmem için o diplomaya ihtiyacım yok yani belki türkiyede olmasaydım şartlar farklı olabilirdi.Buarada ne güzel çocuğunuz varken okuduğunuzdan bahsetmişsiniz bu imkansız bişey değil ama yinede kutluyorum sizi.Evet bende bigün alacağım o diplomayı duvara asmak kaidesiyle ne yazıkki ölee sevgilerle lorienn…Biraz saçmaladıysam affola başa dönüp okumak bile gelmiyor içimden:) gerildim yine iyiakşamlar…
Yukarıdaki yorumu yazmışım, aradan neredeyse bir yıl geçmiş (bu kadar zamandır pilli’de miydim ben yahu). Şu anki durumum o zamanki ideallerimden çok farklı. Çalışmamamdan taviz vermedim, fakat şu an Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde okuyorum, ve babaannemde kalıyorum.İsteyerek mi girdim? Hayır, sadece ailemi elaleme rezil etmemek, mutlu etmek için.Mutlu muyum? Hayır, jeoloji denen illetin sıkıcı yanları eğlenceli yanlarından daha fazla, dahası FKM var.Ankara güzel mi? Kocaeli’ye göre daha güzel, İstanbul’a göre kat kat güzel. Yaşayacağım yeri buldum.Böyle sürecek mi? İnşallah sürmez. Gelecek sene konservatuar sınavlarına gireceğim, tiyatro bölümüne. O olmazsa bir şekilde ailemi ikna edip (veya etmeyip) üniversiteyi bırakmayı ve asıl yapmak istediğim şey olan web tasarımında ilerlemeyi hedefliyorum. Tiyatro ne alaka derseniz, tiyatro sevgim da bilgisayara duyduğum sevgi kadar güçlü.Neyse, derse geç kalıyorum.
Kommix herşey gönlünce olsun… seneye bu yazıya yine dön… bakalım neler değişmiş… bizde buralarda oluruz umarım… sana başarılar…
shaika beni şımarttın walla… enerjim vardı sanırım. onu doğru yola kanalize etmemde eşim iyi bir rehber oldu… sonraki yıllarda ikinci çocuk varken ve iş güç sahibiyken yük.lisans yapacağım diye tutturdum (ve hatta kudurdum)… başardım ama tükendim… Türkiye ‘de kadın olmak zor…
Lorien seni gerçekten tebrik etmek lazım bence de.Çünkü Türkiye’ de bir ideale bağlı kalıp, onu evliliğe,çoluk çocuğa rağmen gerçekleştirebilen insan sayısı o kadar az ki…Ama Şahika’cım kesinlikle katılmıyorum düşüncene.Tamam belki iyi bir eğitim verilmiyor ama Lorien’in dediği gibi bizim de tembelliğimiz var işin içinde.Çalışan adam zaten sığamıyor farkındaysan buraya.Örnekler de var.Adam kasmış, çabalamış, çalışmış şimdi Almanya’da iyi bir orkestranın başkemancılığını yapıyor.Önümüzdeki örnekleri biliyorsun az çok.Evet sanata saygı duyulmuyor kesinlikle.Buna ben de katılıyorum.Ama elindeki diplomadan da ziyade, okul bir şekilde seni disipline ediyor.Evet sen okulu bıraktın, peki her sabah 9′ da enstrümanını açıp üflemeye başlıyor musun?Ben de hala devam ediyorum okumaya.Ben de belki her sabah 9’da üflemeye başlamıyorum, ama çalışmalıyım,bunun farkındayım.Aslında sen de farkındasın da neyse.Ben hazır elinde fırsat varken okula geri dönmeni istiyorum Şahikacımmm:)
Ben iki büyük holdingte is hayatina istirak etmistim 9 yil kadar hic birinde bana diplomami soran olmadi breee…nerde acaba …???hic bir bilgim yok…kütüphanedeki dosya dolabinda olabilir!!!!sadece …. bankadan kredi almam gerekti bi is icin ozaman istemislerdi cok agirima gitti breaa ….icerde disara dirsek cürüt diploma al..kimse bakmasin ..bankadan borc alirkene diploma sorsunlar…pessss wallahi……ben ce diploma önemli degilllll ama o okulda okumus olmak önemli…….yani hic bir zaman profösör olayim diye bir hirsim olmadi….simdi oglumada diyorum….annecim bu mutlaka üniversiteyi oku hangisi neresi ..nasil istersen öyle …. sonra istersen balikci ol..istersen yazar,istersen sporcu umurum degil…..ama okumak önemli ..benceeeeeeeeeeeee diplomadan daha önemli .efemmm.
avat! zez doğru söylüyorsun. aynen öyle… bence de sence 🙂
ben de hala dershanelere para döken aileleri anlamiyorum. tamamen düşünce fikir kıtlığı, girişimcilikten yoksunluk, kapıkulu mantığıyla “amman evladım bir devlet üniversitesine girsin, sonra da bir yerlere kapılansın” mantığı. artık öğretimle iş imkanları birleştirilmeli, örneğin öğretim kurumu kuranlar, öğretim verdikleri kişileri belirli bir aşamaya geldikten sonra dışarıya dönük iş/üretim yapmaya yöneltmeli. yani hem öğrencilerin ortak olduğu bir şirket, hem bir okul olmalı bu kurumlar. üniversiteler de asıl işlevlerine, araştırmaya yönelmeli, işsizleri oyalama kurumları olmaktan çıkmalı.
Güneycim sana cevap vereyim ozaman anlattığım şeyi anlamamıssın anlaşılan ben tükendiğimden ve işimi sevmediğimden yakınıyorum sürekli.Aramızdaki farkta bu canım benim sen seviyorsun ben sevmiyorum bırak sevmeyi saygı bile duymuyorum. O nedenlee kanırtmanın bi manası yok diyorum lorien i bende tebrik ediyorum. Yakından biliyosun ki bende böle örnekler çok 3 teyzem amerikada hem evliler çocukları var hemde okuyorlar ama istedikleri için bunu yapıyorlar.Bakalım hayat nerelere sürükleyecek bende bilmiyorum ama ben şimdi neyi hissediyorsam onu yaşıyorum fazlasıylada memnunum bu durumdan.Bence hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey doğruları bilip yalnışları seçmesidir. benim doğrum şimdiki seçimim ve pişman değilim…
canım benim umarım hiçbir zaman pişman olmazsın…