Elena Cornaro Piscopia (Elena Lucrezia Cornaro Piscopia) Venedik’te dünyaya geldikten yedi yıl sonra Latince ve Yunanca öğrenmeye başlar, ancak öğrenme arzusu herşeyin önüne geçer ve Elena henüz çok gençken Fransızca, İbranice, İspanyolca, Arapça gibi dilleri, matematik, ilahiyat ve astronomi gibi ilimlerde de ne kadar kabiliyetli oldugunu ispat eder. İlim ve yabancı dil konularının dışında müzik konusunda ne kadar yetenekli oldugunu pek çok müzik aleti çalarak gösterdiginde henüz onyedi yaşındadır.(o yaşta uzman müzisyen olarak otoritelerce kabul edilir)
Padua Üniversitesi‘ne girdiğinde 26 yaşında olan Elena Cornaro’nun hedefi ilahiyat konusunda doktora yapmaktır, ancak buna o dönem din adamları asla sıcak bakmaz, çünkü bir kadın bu alanda doktora yapmamalıdır.Babasından bu konuda tam destek alan Elena yaptıgı başvurularına cevap alamaz, ancak ısrarcı oluşu ve bilgileri din görevlilerini de etkiler, hatta üniversite yetkilileri din adamlarını protesto eder.Doktora yapması kabul edilir ancak ilahiyat bölümünde değil, felsefe bölümünde.Doktora tezi sınavı ise kalabalık oluşundan dolayı tiyatro salonunda yapılır.Babası tarafından kendisine çalıştıgı üniversite yakınında bir ev satın alınır.32 yaşında doktora alan ilk kadın olarak tarihe kazınan Elena Cornaro eğitimini tamamladıgı Padua Üniversitesi’nde öğretmenlik yapmaya başlar, ancak her ne kadar ailesinden destek görmesine ragmen sürekli toplumun önyargılarıyla mücadele etmek zorunda kalır.Başarılarıyla yaşadığı dönemin din adamlarının, kraliyet ailesinin oldukça dikkatini çeker, dönemin ünlü bilim adamlarıyla, eğitim görevlileriyle sürekli toplantılara katılır, fikir alışverişinde bulunur. Bilim tartışmalarından inanılmaz zevk alan Elena sadece Venedik’te değil, tüm Avrupa’da tanınmaya başlar. Uzaklardan gelen bilim adamlarınca sık sık ziyaret edilir.Hastalanmaya başladıgında kendisi için endişelenen babasına sürekli iyi oldugunu , yaşadıgı yerin havasının kendisine iyi geldigini, doktorların da iyi baktıgını söyler.(hakkında kitap)Evlenme tekliflerine kulak asmayıp , sürekli çevresindekilerin sorunlarıyla ilgilenen bu bilim kadını veremden genç denilecek yaşta hayatını kaybeder.( 26 Temmuz 1684 yılında 38 yaşında)Anısına Padua Üniversitesi’nde bir heykeli dikilir.Denemeleri, matematik yazıları, akademik çalışmaları o öldükten sonra yayınlandı. Kendisinden sonra uzun yıllar Padua Üniversitesi’nden bir kadın doktora yapmamıştır. Pittsburg Üniversitesi’nde kendisi adına bir fresk vardır, Vassar Koleji Kütüphanesi’nde pencerelerin birinde Elena Cornaro’nun diploma töreni ,vitray çalışmasıyla temsil edilmiştir.
yorumlar
lady godiva, Madam de steel ve niceleri. çok güzel tarihe kazınmış kadınları gözümüze sokuyorsunuz, harika bilgiler ve yazılar.
teşekkürler 3045 😀
başarı öyküsüyle dolu bir hayat bu kadar trajik noktalanmasydı keşke:(
elde var ölüm,hüzünlü son bölüm
ne yazık ki öyle..ve ne yazık ki böyle parlak kişiliklerin sonu hep trajik neden acep? kader dedikleri bu mu?
pek çok trajik son var , sadece ünlü olanlarınkini görüyoruz sadece
sadece onlara dikkat kesiliyoruz belki..üzücü ama çok hemde. o kadar erken ölmese neler olacaktı daha kimbilir hangi başarılara imza atacaktı:(
Evet kardeşim yine keyifle sürdük tarihin tozlu sayfalarına, şöyle derinden üfürdüğün nefesi. eline sağlık.
öyle, erken ölüm hep hüzün verir bana, düşün sıradan bir insan için de değişen birşey yok, ölmeseydi çocuklarına neler öğretecekti, torunlarını görecekti, sevdigi diziyi izleyecekti, yapacaktı edecektilerle dolu bir uzun liste, Allah hayırlı ölümler versin
hoşgeldin canım seninde eline saglık yorumun için
O zamanda yaprak dökümü versiyonu var mıydı acaba :)))
ben diziyi hiç düşünmedim de bilim adına neler yapardı diye geçti aklımdan.herkes gibi ideallaeri vardı:)
kahveli kokum ben diziyi sıradan genç ölen insanlar için düşündüm yani herkesin kendi hayatında yapmak istedigi kendine göre önemli veya başarılı şeyler varken genç yaşta ölmesi hüzün verici tabi
yahu helal sahiden, nasıl geliyor aklına bu konular, nasıl bir araştırma. 10 tam puan.
😀 saol kahraman şiir, deneme gibi yazıları beceremedigimden dolayı sürekli okuyup araştırıp böyle şeyler yazıyorum:D
aman bu yazılar faydalı en azından bilgi veriyorlar..
saol kahraman çok incesin gerçekten
Bilgilendirici yazı, çok teşekkürler..!
İlk olabilmek çok zordur. Bir yerde kendi zamanını aşmayı gerektirir.Güzel ve bilgilendirici paylaşım için teşekkürler.
sizinde yorumlarınıza saglık
bu biyografi onun diplomasının 300. yılında 1978 de yazıldı, tam 25 yıllık bir araştırma ürünü.
tüberkülozdan ölmüş .yazık
he ya her zaman derim asil hastalık diye 😀