İKİNCİ ÜNİVERSİTE AŞKI
Ah üniversite yılları, ah! Kazanmak ayrı bir duygu, okumak ayrı bir duygu, bitirmek, sonra da o yılları özlemek ayrı bir duygu.
Bir askerlik günlerim, bir de üniversite yıllarım, geçmişimden gelerek hala rüyalarımda beni ziyaret edebiliyorlar.
Üniversiteden mezun olup hayata atılalı on yıl olmak üzere ve ben hala o günlerimi hatırlayınca yüreğimde bir şeylerin sızladığını hissediyorum. Bu bir özlem mi, yaşanılan ve yaşanmayan aşkların içimde kalan izleri mi, belki de bir daha olamayacağım kadar özgür olduğum o yılların hasreti mi? Sıla mı, gurbet mi, beni çeken? Bilemiyorum…
Daha çok kendi başıma kaldığım, büyüklerin “adam olmak” dediği anlamda ilk ayaklarımın üzerine basmaya başladığım, yandığım, piştiğim, kendimce olduğum, gönlümü, ruhumu, özümü daha çok hissetmeye başladığım, aradığım, bulduğum, kaybettiğim, düşmeyi ve kalkmayı öğrendiğim ilk yıllar ; üniversite yılları…. Hangi yaşadıklarım hala beni cezbediyor, bilemiyorum?
Mezun olduktan yıllar sonra, geçen ay diplomamı almaya gittim. Geçici mezuniyet belgesi ile bu güne kadar iş te yapmıştım, kariyer de.. Şimdi ikinci üniversite okumak için aslına ihtiyacım vardı…
Fakülte bahçesine girdiğimde tüm anılarım canlandı. Güldüğüm, ağladığım, sevdiğim, sevildiğim, umudu ve umutsuzluğu yaşadığım yerleri bir bir seyrettim yeniden. Fakültenin cafesinde oturup tüm anılarımla muhabbet ettim.
Binalar aynı, bahçe aynı, ağaçlar aynı. Ancak birkaç hocadan başka tanıdık simalar kalmamıştı. Sınıflara girdim. Sıralarıma oturdum tekrar. Üzerine attığım imzalarımı, yazdığım sevda mısralarını buldum, silinmişler…
Mezun oldum, iş, aş sahibi oldum ama içimdeki çocuk hala ilkokulu okuyor. Diğer yanım delikanlı, hala üniversite sıralarında kalmış.
“Sınavsız ikinci Üniversite” okuma hakkımı kullanmak amacı ile mezun olduğum okula gittiğimde ruhumda kaydı yenilenen duygular bunlar. Bu duyguların etkisi ile ben şimdi ikinci bir Üniversiteyi okuyorum. Kaydımı yaptırıp, öğrenci kimliğimi aldığımda, nasıl mutlu oldum, sormayın…
Ben bu vesile ile duygularımı ve sınavsız ikinci üniversite okuma hakkına dair bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim…Bu kapıdan geçen ve geçemeyen herkese, saygılarımla…
yorumlar
silinmiş şeyleri nasıl buldunuzki?bu arada bende şuan ilahiyat bölümünü okumaya karar verdim. bu hükümet baştayken hemen bitirmeli ki işe yarasın. varolan 2 diplomamdan daha geçerli olacağı kesin.
Mucizemsin alemsin.Bi deyişik oldu böyle 🙂
nasul deyişik oldu ki?
Dillendiremeyeceğim kadar deyişik oldu 🙂
artık bir diploma yetmiyorrr, çok okumak lazım çokkkkk..
buçuklar sayılmaz.
saymıyoruz sevdalımhayat olmaz.israr etme.
nasıl yahu??
Eğitim şart :)))İkinci üni. okumak harika…
blockquote>Üzerine attığım imzalarımı, yazdığım sevda mısralarını buldum, silinmişler…SİLİNMEMİŞLER olacaktı, özür ile düzeltirim… :))
siz dörde tamamlarsınız gibi geliyor. 🙂
En azından niyetim 3 yapmak :))4. nü de sizin teşviklerinizle düşüneceğim artık :))
sonra bücürük ve saz ekibi , sizin yüzünüzden üniversiteyi kazanamadık die miting düzenler artıkın.iki iyi yaw. üçünü , dördününü kendi kendimize bitirelim.
valla ben 3. yü okuyorum, bi de çalışıyorum, çok zor aman diyim iyi düşün keremX
Mörf sen dua etde aynı üniye düşmeyelim 🙂
hiii.. 🙂
Eğitim şart tabii,üniversite okumak üç,beş,önemli değil bence,meslek hayatınızda işe yarar,kariyer falan filan,önemli olan hayat üniversitesini okurken,öğrendiklerimiz,ve onlardan ders çıkarabilmemiz,onu başarabilen insanlara üç,beş üniversite bitirenlerden daha çok imreniyorum.
birde uc bes uni bitirip insaatlarda cay ocaklarinda vakit gecirenler var ki beni cok bertaraf ediyor
bücürük ben at yetiştiriciliğini okumak istiyorum ikinci ünv. olarak.sen oraya kadar düşmen. sanmam. ama ii para varmış. 🙂
🙂 Hem çalışıp hem okumak zor,biliyorum…
Bir üniversite diploması ,2 yüksek lisans denemesi ve terk,şimdi de ikinci üniversitedeyim.Ben adam olmam…
Olursun BELESH,olursun… 🙂
Çok ünlü bir düşünürün söylediği gibi :”Kırık dökük yazılmış yazımİnsan saraylarda doğmuyorAşkım, sana anlatamadımOkumakla adam olmuyor…”Bende bu kafa,onlarda bu okullar olduktan sonra bu iş yaş…
:)) Büyük söz söyledin BELESH
Ayrıca bir gün yüksek lisans dersine giderken otobüsteki üniversiteli gençlere bakarken bir hesap yapmıştım,ben üniversiteye girdiğimde bunlar 7(yedi) yaşındaydı…Zaten ondan sonra okulun bir anlamı kalmadı,ne işim var burda benim dedim,toplayamadım kendimi,attılar ilgisizlikten…
Toparlarsınız BELESH, :))
Bu da OĞUZKAGAN!ın yorumu işte,hadi bakalım :))
Valla diplomayı çerçeveletip duvara asarsan güzel duruyor,yer kaplıyor vesselam,başka bir halta yaradığını görmedim henüz.Sürekli öğrenci kalmak olayı ise beni aşar,saçlar beyazlamış,kadayıf olmuşsun zati,bir de üstüne öğrenciyim ben dedimmi millet bir tarafıyla güler adama.Benimkisi hala aradığını bulamamktan kaynaklanan bir takım denemelerden ibaret.Bir arkadaşımın deyimiyle “Sen sonradan açıldın lan…”
Beşikten mezara kadar öğrenci kalacağımızı unutmayalım 🙂
Doğru,hayat bir okul,müfredadı sınırsız,bizlerde son nefesimizde bile istemesekte öğreneceği çok şeyi olan,öğrencileriz.
T&M