Uyuyamadım.Ne yaptımsa kar etmedi gözlerime. İşte böyle başladım odamın karanlık sokaklarında yürümeye. Sokak arasında ucuz bir çarşı buldum. Baktım, yüreğim pek süssüz. Yüreğim çıplak. Param da var cebimde. Tepeden tırnağa kuşattım, taktım takıştırdım. Gene de bir şeye benzemedi. Aldığımdan daha ucuza verdim bir eskiciye. Yüreğim çıplak yine.Yürüdüm. Yürüdüm. Bir karanlığa vardım. Nasıl bir karanlık! Korktum da korkmadın dedim kendime. Üzerine yürüdüm. Kanallara düştüm. Evlerden çıktım. Bulutlara çarptım. Parçalandı yüreğim. Sırf kinimden birkaç yıldız ve biraz da ay ışığı çaldım, yatağıma kaçtım.Uyku nihayet uğramıştı gözlerime. Ben artık uyumak istemiyordum ki! Ellerimdeki parıltıları izliyordum…Aklıma takıldı, kim bilecekti gökyüzünden birkaç yıldızın eksildiğini?Ben biliyordum. Biliyordum artık günahkardım. Artık yıldız hırsızıydım.Bir, iki, üç, dört, beş….onbin tane yıldız saydım gökyüzünde. Biri yeterdi dünyayı şenlendirmeye. Onu da ben çaldım.Artık günahkardım, yıldız hırsızıydım.