HEDİYE PAKETİM:Onu ilk gördüğümde, benim olmadığını biliyordum. Ama gördüğüm an çok heyecanlandım, uzun zamandır ellerim titrememiş, dudaklarım kurumamıştı, kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu, o zaman bilemezdim her gördüğümde vücudumun kimyasının böylesine değişeceğini..Gizlice, sessizce yaklaştım yanına, nasıl birşey olduğunu dış görünüşüne bakıp anlamaya çalışıyordum, öyle çok cazip gözükmüyordu, beni ona çeken şey neydi bilmiyorum. İçinde ne olduğunu bilmeden, yada açtığımda başıma neler geleceğini bilmeden korkusuzca elime aldım, heyecanım hala sürüyordu, bu inanılmazdı, yüzüm yanaklarım kızarmıştı, yüzümde anlamsız bir gülümse, aklım bırak diyordu bırak ve kaç, ne olduğunu öğrenmeden git, ama aklımı dinlemedim, paket elimdeydi, şekilsiz birşeydi, hiçbir albenisi yoktu, içinde öyle güzel birşey vardı ki süslemeye gerek duymamışlar diye düşündüm, uzun bir süre kapalı paket karşımda oturdum, Açtığımda beni yok edecek bir bomba olduğu fikri geldi aklıma, yok olacaktım, belkide yok olmak aslında var olmaktı…Uzun süren bakışmanın ardından, mıktanısa tutulmuş gibi elimi uzattım, mantığım elimi çekmemi, kalbim ise elimden hiç bırakmamamı söylüyordu. Mantığımı dinleyip elim bir ateş topuna değmişcesine çektim elimi, ama az sonra tekrar beni alanına çekmeyi başardı, elimdeydi, usulca kurdelesine dokundum, çok hoş bir histi, gözlerimi kapadım. Böylesine yoğun duygular yaşamayalı ne kadar çok olmuştu, kafamdan olumsuz düşünceleri kovdum. Anın tadını çıkartmalıydım, ipeksi kurdela beni benden almıştı, yavaşca fiyongu çözdüm, öylesine kolay oldu ki herşey, gözlerim kapalı gülümsedim. Aklım feryat ediyordu, senin değil o paket açmaa, açmaa……Renksiz kağıt neden beni böylesine cezbetmişti, adresi belli olmayan bir paket neden bu kadar heyecanlanmama sebep olmuştu, hiçbir zaman sahip olamayacağım birşey vardı içinde, ve ben onu görmek için sabırsızlanıyordum. Ama bir yandanda aklım beni durdurmaya çalışıyordu..Tabii durmadım, işlemeye başlayan bir çark vardı, hem yarı yoldan dönülmezdi, merakıma mı yenildim yoksa serüvenemi ihtiyacım vardı bilmiyorum..Paket elimdeydi yavaşca renksiz kağıdı açtım, benim olmadığı için kağıdı yırtmadan, tekrar paket yapılacakmışcasına özenle açtım. Bir dönmedolapda çılgınca dönüyordum sanki, içmeden sarhoş olmuş, bulutların üzerinde çiçek topluyordum, bir arabanın arka koltuğunda hızla bir engelin üzerinden geçmiş gibi içim bir hoş olmuştu. Ama her güzel şey gibi bitti. Acı gerçeği hatırlayarak hemen paketi kapattım acele ile, bana ait olmayan şeylere el sürmemem gerekiyordu, öyle öğrenmiştim, bir kuralı çiğnemiş, bir günah işlemiştim.Gözyaşlarımı içime akıtarak, elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi paketi yerine bıraktım ve oradan uzaklaştım…..
yorumlar
En son II. paleozik zamanda böyle hissiyatlarla haşır neşir olmuştum… Ellerine sağlık…
ben apartmanın gırışınde komşulara gelen paketleri açar bakarım..sonra açılmamaış gibi bantlar yerıen koyarım..binada ajanmı var ne var bılmem gerek..
linet ne tatli bir yazi yazmissin sabah sabah duyguyumagina döndürdün beni .bir sey itiraf edeyim mi sana kimse bilmesin:-)) Ben hediye vermeyi daha cok severim.
bence hedıye anlamsız..hedıye almaktansa ona değer verdıgımı belirten cumleler kullanırım. hediye toplumu olduk gittik.hedıye almak için neler yapıyoruz.sebebıde her zaman aynı cevap . mutlu oluyorum.
Zez bu yazının esin kaynağı sensin biliyorsun :)) Anladın sen onu:)))
beni 8 yıl öncesine götürdün… benimde bir hediye hikayem var… sorsalar “yaşamında pişman olduğun neler var” diye… ilk başta bunu söylemem gerektiğini düşündüm yazını okuduğumda… Amerika’dan staj tahsilini yapıp Türkiye’ye dönen hekim bir arkadaşım gelirken beni de diğer sevdiklerinden ayrı tutmamış ve bir hediye almış… ona kısa bir hoşgeldin ziyaretinde bulunduğum o gün, onun için özel olduğumu hissettirerek çok şık bir paketi bana uzattı… şaşırdım, elim ayağıma dolandı… ne yaptım biliyormusunuz? kabul etmedim… evet evet, hediyesini kabul etmedim… içinde ne olduğunu deliler gibi merak etsemde kabul etmedim, edemedim… olabildiğince zarif bir şekilde reddettim… sebebi belliydi o an çok sıradan ve basit düşündüm… daha sonra bu arkadaşım dostluktan öteye gidilemeyecek bir çizgide olduğumuzu anldı ve bana öncekinden çok daha fazla saygıyla yaklaştı…. bitmedi durun… bu arakadaşım bu olaydan yaklaşık bir sene sonra trafik kazası geçirdi ve aramızdan ayrıldı… çok güzel bir insandı… fiziği güzeldi ruhu güzeldi… tabiri caizse adam gibi adamdı… ölüm haberini aldığım an inanmadım ona bu kötü sonu hiç yakıştıramadaım… ağladım.. ağladım… ağladım… ona ağladım, gençliğine ağladım, o hediyeyi neden almadığıma ağladım… ölümünün üzerinden tam 7 yıl geçti… birazdan onu her hatırladığımda yaptığım gibi dualarımı ruhuna bağışlayacağım… işte benim hediye hikayem…linet ellerine sağlık birtanem çok hoş bir yazı olmuş…
hımm..hımmmmmm..
loriii teşekkür ederim:))) bu yazıyı birde hediye paketini mecaz kullandığımı düşünerek okurmusun:))) sevgiler…..
zez ben de hediye verme manyağıyım afedersin… durup duruken ansızın birine bir şey alırım… ama karşıdaki kişi yemeyip içmeyip akabinde bana bir şey alırsa çok bozulurum haaaaa…. işte öyle bir bencilliğim var… ha birde salakça diyebilirsiniz… beğendiğim şeyleri armağan ederim de, e be kadın kendinede alsana aynısından. yok işte bu bir hastalık… ama inanın son yıllarda eskisi kadar herkese güzellik yapmıyorum… biraz daha iyi düşünüyorumm.. hediye yarışından nefret ettirdiler…
o paketten bana da gelmiş biraz aralamış ben de açamamıştım, 40 yıl geçti aradan hala düşünüyorum ah ne olurdu da açsaydım diye, ama ne demişler geçmişe mazi, üstüne bir bardak soğuk su içtik, boğazımda takılıdır hala.
bana bızım kapıcı bı anahtarlık hedıye etmek istemişti..anahtarlıgı begnemedım dıye istememiştim..sonra anahtarlıgı bızım muhasebecının elınde gorunce hoşuma gitti..çok pişamn oldum..bi an gidip tayfur abi anahtarlıktan başka varmı dıyesım geldi.diyemedım.kelimeler boğazımda dugumlendı.sustum.öylece kaldım.o bana ben ona baktım.bu anlamlı bakışlardan sonra napıyom ben dedım kendı kendıme..hemen dondum arkamı gıttım.muhasebecının odasına gırdım.masanın ustune bırakmıştı anahtarlıgı. bi süre baktım anahtarlıga. sade ve özenli dzaynı benı baştan cıkardı.bırden kelimeler çözuldu bogazımda ve…gecen ayın ödeme tablosounu cıkarırımısın dedım..odayı terk ettim..bir dahada o anahtarlıgı hiç görmedım.
arkadaslar en büyük hediye su yasamdaki bizleriz yabi bizzat sahsen kendimiziz… bazi seylere OL dememiz yetiyor…yasami istedigimiz gibi kendimize sunabilme kreatif olarak olusturabilecek gücümüz var…..dolayisiyla en büyük hediye kendimizzziii arada simartalim………..linet seni cok iyi anladimlori ikimizde acayip anaciz gabiiii yawrularim seklindekopanisti iyiki acmamisssinn paketi bazen acilmayan paketler iyidir….;-)))) zaten linetin hediye paketi o sandigin hediye paketi degelllllllllllllllllllllllllllllll sana hic uymazzz:-))))
lineeeet… 🙂
sahinden:))))))) çok hislendim yazdıklarını okurken ama güzel cidde güzel teşekkürler:))Kopanisti, açsan da pişmansın açmasan da değişen birşey yok:))Zez, haklısın hemde çokkkkkk:))))
bence karşı komşusunun kredi kartı ekstrasıydı..linetin yerınde olsam açardım..nerelerde yemek yemiş nerelerden alış veriş yapmış bakardım..
loriiiiiii:))))))))))))))
tatlı cadılar siziiiiiiii……….
bence burada içinde ne olduğunu merak edip röntgencilik yapmak yok Allah’ tan:) öyle olsa hepsini açardın zaten.Burada hediyeye özlem var, hediye derken; özen gösterilmeye, düşünülmeye, sadece senin için yapılan bir minik pakete…Bazen hislerini paylaştığım anlarım oldu benimde…teşekkürler:)))
hedıyeler .. bunlar guzel olaylar. lakın cam sakızı olanları daha makbuldur, yukte hafıf pahada agır hedıyelerden hoslanmamhoslananları da sevmem…olay menevıyattan cıkıp maddı boyuta kayıyor o zaman
kesinlikle:)benim anneler gününne dairanneler zaten tek taşdıryazımda haykırdım resmen
illerin hali ve diğer tüm yorum yazanlar teşekkür ederim, ama benim anlatmak istediğim başka birşeydi, bambaşka birşey:)))
haykırdın da ne oldu..gelen hedıyelere yokmu dedın..
nasıl yani
Mecaz anlamda herhangi birşey olabilir, hediye paketidir o hayatınızdaki anlamı, ama size ait değildir, tüm bu yukarıda yazdıklarımı hissettirir ama sadece uzaktan bakarsınız, hiçbir zaman elde edemeyeceğiniz herhangi birşey……………….
şekerim ben anladım da:)yani yaklaşmışımçünkü senin hislerini okurken inanılmaz derecede bazı inceliklere şefkate ve kimi neşeli muzip esprisi olan kıyaklara uzak kaldığını düşünmüştüm…
ihmal sezdim biraz hayatında yani:(
makaleci, kendimi anlatabildiğime sevindim:)) Teşekkür ederim …
hah sevindim:)
hayır ihmal değil:)) Neyse her yorum benim için çok değerli, zaman ayırdığınız ve benimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
canım linetyazın o kadar hoş kihani filmin sonunu kitabın sonunu siz bitirin gibi bir şey…O yüzden de belkide biz seni burada canımızın istediği yere koyabildik,sevgiler
linetcim, çok hoş bir yazı.merakımı yenemeyerek açtığım ve sonra elimde patlayan nice hediye paketi geldi aklıma:)))))))öpünce prens olacağını düşündüm bilumum kurbağa ya da:)))
bence fılmın sonunda kadın adamı terk eder..buna daynamayan adam ajan tutarak kadının sevgilisi olup olmadıgını araştırır.bir gun ortaköydeki çaydanlık cafede kahvaltı yaparlerkene adam cafeyi basar..uleeeyyynn noluyor burda der. ardından garsonlar gelir adamı bır guzel döver.adam bunu gurur yapar ve kadına derki : benı lavuk içinmi terk ettin. kadın bir anda ayağa kalkarak : o lavuk dediğinin kişinin altında yatı katı arabasıvar..senın neyın var be der.adamda kıza kuçuk emrah bakışıonı kullanarak : gururum var der ve çeker gıder.otobuse bınerken başka kıza aşık olur..
sevgili makaleci, aynen öyle bu yazıyı bu şekilde yazma amacım tam da buydu, kim neresinden ne yakalar, neye benzetir düşünceleriyle yazdım, bu arada bu hediye paketi benzetmesi ile bana ilham kaynağı olan sevgili zezciğimede teşekkürlerimi yolluyorum..Çilekcimmm teşekkür ederim, öptüğün kurbağalar sen öptüğün için prens unutmaa:)))sahinden yorum yazacağına bunları hikaye olarak burda yayınlasana, sende çok hikaye var :))))
sağol sevgili linet!evet sahinden in hikayelerini paylaşması lazım, çok hoş:)
lineeeeet…ahh linet,seni çok sevmiştim ya:((((((
ne oldu ben anladım????
sevgili linet ve arkadaşları ekip çalışmasını öne çıkaran çok güzel bir senaryoya imza atmışlar…kutlarım!yıllar önce bir kadın tanımıştım,ona bir erkek gözüyle bakmamı engelleyen nedenler vardı…yaşam biçimini,süregelen hayatını,değer ölçülerini…hiç bir yanını sevmemiş,tiksinmiştim…ama o kadını,dinledikten sonra, anlatabildiği kadarıyle,hikayesine inanıp,inanmamak arasında tereddüt etmiştim, ” bana öyle tepeden bakma, vebalı gibi davranma” deyip, bana sarılarak ağladığına tanık olmuştum…” bana kötü davrandığın için ağlamıyorum, yalnızlıktan ağlıyorum…insan bir yere sığınmak istiyor” demişti…o gün gerçekten benim için çok önemli bir gündü; Belki de bir ömür boyu yollarımızın kesişmesine imkan olmayan, bir hayat kadınının söyledikleri idi bunlar… bir yere sığınmak-bir boşalış-yardım istemek…bütün bunlar çok insani ihtiyaçlardır.bunlardan nemalanmak, ve tüm bu paylaşımları boşa çıkartacak davranışlar çok pragmatik gibi dursa da kırıcı olabiliyor….
wayy kozalakcim , nekadar kendiniz olmussunuz ahkaminizda acayip merak eder oldum sizi…niye acep…biliyorum sevmiyoruz birbirimizi ama arada sizin su gercek halleriniz cok hos yahuu….very coolll vesselam.
offf üfff pufff
sevgili zez, benimle kafa bulmana bayılıyorum…cidden bayılıyorum!!!…ama yukarıda yazdıklarım gözlemlerime dayanan bir olaydır.araştıran gözler için bazı gerçekler kaçınılmazdır…önemli olan,olguların altında yatan anlamları görebilmek bunların ortaya çıkış biçimini,şaşırtıcı da olsa doğru algılıyabilmektir…bana kalırsa,yolumuzu ancak böyle aydınlatabiliriz,yıkıntılara düşmeden,boş umutlara kapılmadan mümkün olduğu kadar nesnel düşünmeye çalışarak ayakta kalmamız mümkündür diye düşünüyorum…kırmak,defetmek,savmak,kayıtsız kalmak…bütün bunların bizlere neler katıp,insanlaşma sürecimizi hangi yönde geliştirdiği ile ilişkilidir diye düşünüyorum…bir kadının ağlamasına ihanete uğramasına dayanamam inan bu beni çok ama çok derinden yaralar,kendi dünyamı yaşamama bile engel olur…kimsenin örselenmesine izin veremem zez’cim !!!
koza68 inanın neden bahsettiğinizi anlamadım, ben kimse ile takım çalışması yapmadım. Sadece kendimle yaşadıklarımla ilgili, duygularımı yazdım, bundan ne çıkartıysanız, nasıl anlamlandırdıysanız bilemiyorum ama önyargılı yaklaştığınızı söylemek istiyorum.Burda bulunma ve yazma amacım kimseyi kırmak değil, hele tartışmak hiç değil, iş stresinden uzaklaşmak için ve yazmayı,okumayı sevdiğim için burdayım..Yazımı kişileştirmenize çok üzüldüm, umarım kendimi ifade edebildim size:((
Sizi cok güzel anliyorum ve düsüncelerinize katiliyorum.Elbette yasam herkese esit paydalarda kesilip sunulan güzellikler tasimiyor…cok fazla hirslarimiz ve bencilliklerimizle bazen elimizden akip giden ..önümüzden yürüyüp gecen yasami cok gerektigi gibi sahiplenemiyoruz…oysa güzel düsünsek güzel yasanacak…..algiladigim kadariyla isin siirini cözmüs ve baya dolu bir sahsiyetsiniz …benimde bir arkadasim bir sinir buhranim aninda bana söyle demisti..vazgec herkesin herseye dört dörtlük sahip olmasi icin calismaktan ..kendin icin yasa ve yasam eger bir yas pastaysa pastanin üstündeki visneyi sahiplen yeter.o görüntüyü aklima getiriyorum…evet yasam dev bir yas pasta ve üstünde duran kirmizi visnede isin sirri fazla olan herseyimi törpüledim….simdi sabahlari kalkip visneyi azima atip damagimla dilim arasinda ezip iyice tadini cikartiyorum…….sevgiylede istedigim herseye OL diyerek.sasirmiyorum oluslarini izliyorum.
sevgili linet. beni ikna etmenizin ötesinde,farklı bir misyonunuz olması gerekmez mi?…paylaşmak,insanlık,ahde-vefa gibi örnekler gibi…Takım çalışmasına karşı değilim,biz de işimizin belirli bölümlerini ekip çalışması ile çözüyoruz…elbetteki size, esin kaynağı olan bir şeyler olmuş, bunu yazıya dökerek okunmasını sağlamanızı öneren arkadaşlarınız da olabilir,beis görmüyorum….mesele, duruş, söz,ve paylaşılan şeylerin “sizde” kalabilmesi ile ilgilidir…kaldı ki sizi yazınızdan dolayı eleştirdiğimi düşünüyorsanız,asla böyle bir tavrım olamaz…yazılarınızı hangi amaçla yazarsanız yazın,yeterki yazın…ama “insani” vasıflarınızı bir kenara iterek değil!!!
sevgili zez, beni anladığına sevindim…ama azıcık sataşsaydın da şu kötü havayı dağıtsaydın yaa! dün her şey çok güzeldi,ama bu gün???… “ol” demek!!!,diyebilmek!!! bir gün,yeri ve sırası gelince tartışırız…
Kimse bana hiçbirşeyi önermedi önce bunu açıklığa kavuşturalım. Zez ile yaptığım konuşmada hediye paketini bir benzetmede kullanmıştı ve çok hoşuma gitti, olay budur.Ne kimsenin önerisine, nede okunmaya ihtiyacım var. Beni tanımadan insani vasıflarımı bir kenara bıraktığım izlenimine kapılmış olmanız tamamen sizin ne kadar insani olduğunuzu gösterir.Yaptığınız eleştirinin ne kadar önyargılı olduğunu görüyor ve üzülüyorum..
yaw kozalak niye lineti üzüyorsun bree!!! allasen insani vasiflara hic de kötü bir dokundurma yapmiyor. alinmayiniz efem…hem simdi birden merak ettim bakim yoksa hediyelere karsi bir fobinizmi felanmi var?????????????????? heheh:-))))
sevgili linet sizi neden üzmek isteyeyim, ayrıca burada okunma şansınızın hayli yüksek olduğunun da farkındayım!!!…elbetteki benim önerilerime ihtiyacınız olamaz,ben de ola ki ihtiyacınız vardır diye yazmadım…sadece bir hatırlatmaydı hepsi bu! Bana tahammül ettiğiniz için ayrıca teşekkürler….gelelim aslolan şeye, zez’im kirpiklim’e,arkadışınızı üzmek haddimiz olamaz efemm,hele o sizin arkadaşınızsa…hediyelere karşı fobim yok zez!yoksa bana hediye falan mı almayı düşünüyon ha:))) zez ilaç gibisin ya,harbiden:)))
ayipsin kozacimmmmmmmm ne demekkk yapariz bir süpriz yeri ve zamni gelince OL deriz olur.istemekle ilgili.
bana bak bu “ol ” olayına fena takıldın sen…yalnız bil ki “ol ” demek bazılarının bünyesine ağır gelir,seni kastetmedim hemen gardını alma:))) senden güzel hediyemi olur aşk olsun zen şakaydı….
wallahi ben kendimi sana hediye edersem sen beni öldürürsün ..hatta yan yana gelmemiz bile mümkün degil….cünki biz senle hic anlasamiyoruz ki kozalakcim yahuu…ne karsilasip kikboxxmu yapacaz:-)))) hani derler yaa!!!! bi insanla tanisinca 7 kere nefes alip vereceksin ve sonra karar vereceksin iyimidir degilmidir..kalitelimidir,,ögretirmi sana bisi vs vs ……..sende kizma ama ben akilli ve güzel olmayan hic bir seyi sevmem…kedin kadar güzelsen ve akilliysan baska..tamam!!!!..yoksa hic aklimdan gecemezzzz baska sik….wallahi sorryyyyy…
zez neler söylüyorsun ya,kafayı sıyırtmadın di mi?ben seni istemedim ki, türkçe de lafın gelişi öyle söylenir,“senden iyi hediye mi olur” gibisinden… çok şekersin ya:))) sorduğun soruların yanıtı yokkkkkk zez’cim bunları öğrenmen için benim “ol ” demem gerekli!!!!!! ben den de sorryyyyyyyyyyy
bir hmmmmmm muhabbeti dönüyor valla.nedendir acaba?? hmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm(düsünüyorum o yüzden hmmladım)
hımmm
yaw koza bee senle su secret filmini seyretmek ve tartismak vardi –iste OL neymis nasilmis bi anlatacaktik…..ben beyin gücüme güvenirim…aklima yada zekama degil belki ama beyin gücüm iyidir ol dersem olur ve bazen ben bile hayret ediyorum evrenin hizina……balliyim galiba ??????
çok ballısın zez çooook, günaydın :))) secret! belli mi olur?
şimdi burada bir konu var,yabancı klavye ile yazarken dikkat etmezsek durum nahoş oloororneğin mesela şık yerine sik yazılırsa anlam tamamen değişiyor,çok kötüyüm ben zez yaaaaaaaa :))
kopanistim, senin bitin kumlanmis ben ne yapayim …fikri neyse insanin halide neymis OL mus !!!! günaydin bebek!!!!!!ooo veryhayyy libüido durumlari gözledim sizde ..Allah hayirlara vesile OLsun.
OLsun be ! kumdan korksak denize girmezdik 🙂
zaten durumundan belli oluyor canim kumludenizde kopanisti durumlari sezdim birden ……hahahahahah Allah sahibine bagislasin efem…..sahibi zaten bilinmiyor dolayisiyla sansin var ver gaz.
kötüsün kızsın zez :))ben çeşme ılıca plajından bahsetdiydim.fikrin neyse zikrin de o OLsun.
kesin ordan bahsediyorsundur kopanisti:)))
valla ordan basediyom linet, en sevdiğm yerdir.
çevreye duyarlılık bağlamında minimum ambalajı savunuyorum… hediyeler de paketsiz olmalı bence… 🙂
bencede hediyenin pakete ihtiyaci yoktur…..dimi linet?? :))))
zezz:)))) ne diyimm cannedim shitim gelmiş hoşgelmiş:)))doğru diyor arkadaşım, ama bazı hediye paketlerini atmaya kıyamıyorsun:))
evet arada bakim yapmak ve sevmek bile gerkiyor….malum hediyenin paketi iyi davranmak lazim ;.))))))))))
çok çıplak gelirse belki bi zarif kurdele ama o kadar 🙂
hiimmm kurdele cooolllll fikir vesselammm :-)))))))
saten yada ipek olursa daha bi zarif olur zannımca:))