İnsanoğlunun hayatın her alanında belirli hedefleri vardır. O an için kişinin en büyük amacı bu hedefini tamamlamaktır. Hedefler aslında sanıldığı gibi belli bir yaşa gelince değil insanın doğumuyla başlar. İlk günden itibaren ne için ağlamaya başlar çocuklar? Aslında onların da bir hedefi var; ya karnı acıkmıştır ya da altına yapmıştır. Bu gereksinimini yerine getirebilmek için ağlarlar ve amaçlarına ulaştıkları zaman da huzura ereler tıpkı bizim yaptığımız gibi. Daha sonra okul faslı başlar, bu seferki hedef ise okulu bitirebilmek; hem de takdir belgesi alarak. İnsanoğlu yaşamının her anında bi yarışın içerisindedir ve bu yarış diğer insanlarla olduğu kadar aslında kişinin kendisiyledir. Her zaman yaptığının bir adım önüne geçmek ister hayatta.Yaşamın her alanında sürdürür bu yarışı kendisiyle insanoğlu. En keyifli kısmı 30’lu yaşlara kadar olan kısmıdır ki bu da insanın geleceğine yön veren dönemdir. Bu dönemi başarılı atlatan kişiler hayatta her alanında başarılı olmak için fazla efor sarfetmeyeceklerdir.Aşk ise tam bir muammadır. Belki de bu hedeflerin içerisinde en keyiflisi, en duygulusu, en mutlu edeni ve de en acı vereni olabilir. İnsanlar her zaman kendilerine acı veren şeylerden uzak durmuşlardır. Bunu da çocukluğumuzdan itibaren deneme yanılma yöntemiyle öğrenmişizdir. Örneğin her çocuk sıcak sobaya el değdirilmeyeceğini elini sobaya değdirmesi ve de elinin yanması sonucunda öğrenmiştir, pul biberin acı olduğunu, karabiberin hapşırttığını öğrendiği gibi. Ama aşk bunlara benzemez. Her insan hayatta bir kez de olsun aşık olmak ister. Her aşkın sonunda hüzün ya da acı olmayabilir. Ama bir aşk bittiği zaman her iki tarafta acı çeker bu gerçek. Aşk acısı uzak durulabilecek bir acı değildir. “ben çok acı çektim bir daha aşık olmayacağım” gibi ifadeler boş laftan başka bir şey değildir. Sobaya dokunmamak ya da acı biber yememek bizim elimizde olan bir şey olduğu gibi aşk ise tamamen bizim irademiz dışında gelişmektedir. Dünyanın en güzel duygularından bir tanesi sevmektir ama daha da güzeli sevilmektir.Son söz: Sevin herkesi, seni seveni sev, seni sevmeyeni de sev böylece onu sevdiğin için o da seni sevecektir…
yorumlar
çok sevmek; herşeyin çok’ u zarar, ama bazen de rota…insana yol veren…arasındaki farkı iyi teşhis etmek lazım…
beni sevmeyeni ben sevmek istemiyorum..varsın sevmesin.. Bir eksik benim için büyük bir kayıp değildir..
mevlana daha güzel ifade etmiş desem nakahrimed yazı şevkini kırmam umarım.
‘ölçülebilen bir sevgi, zavallı bir sevgidir.’sevginin azı çoğu olmamalı diye düşünüyorum.
bende öyle düşünüyorum, hatta öyle düşünmekle kalmayıp sevgiden, aşktan neler yapılabildiğinin bire bir gözlemcisi olmanın verdiği huzur ile seyreliyorum yalan aşk oyunlarını, yalan aşk hikayelerini…
‘Göz olgunlaştı mı, temeli, özü görür. Ama kişi şaşı oldu mu parça buçuğu görür ancak. ‘güzel bakabilmek önemlidir.
öküzün trene baktığı gibi seyretmemeli aşkı…
angut gibi bakmak deyimi nereden gelir bilir misin?
bilirim, harika hayvanlardır…angut kuşu; ölen eşinin üzerinden ayırmadığı gözleri ile, bir nevi bekçidir artık…ama kendisi ölene kadar devam edecektir mesaisi…
evet.kesinlikle hariika hayvanlar.
evet harika, peki…eee?
işte angut kuşu
yorumlar okunmuyor
akoni; oyuncu insan en korktuğumdur…
çok sevmek; herşeyin çok’ u zarar,…………diyen ben kullanıcısının, aynı yorumun ikinci kısmındaki asıl aşk tarifinin teğet geçilmesi ve sadece yorumunun yukarıda belirtilen ilk kısmının alıntılanmasıkonusunu,aceleci bir muhalefet isteği duygusuna verir,tekraren,söz konusu yorumumda aşkın rota olacağı hakkındaki değerlendirmemin gözden kaçırılmaması gerekliliğini ilgililerin bilgisine rica ederim,çok mersi…
buyur mak. kusura bakma az işim vardı.pc başında mıhlanıp kalamadığım için özürümü kabul eyleyin lütfen.sizin soru soracağınızı tahmin etmemişim ne yazık ki!
geçiniz…size iyi akşamlar, bu arada; buyur denmez…öğretemedim…salak değilim:)
öküz gibi bakmaktan angut gibi bakmak düşüncesi belirmişti.çağrışım yaptı.olayın hepsi bu.ikincisi alıntı sadece çok sevmekti , çünkü çok sevmek kavramıyla ilgili bir diyeceğim vardı.muhalefet isteği!! enteresan.ben muhalefetsem direk söylerim.bu konuda endişeniz olmasın.ve şu andan itibaren davranışlarınızın tutarsızlığından ötürü bir antisempatimin olduğunu ben de bilgilerinize arzederim.bir mersi de benden.allam ya gece gece.
antisempati….peki…biline;benim hiç bir davranışım tutarsız değildir, ispatla mükellef değilim…
bu arada;anti sempati değil,antipati olacak..hızlı yazmaya çabamdan eklemeyi unuttum,bunca deneme yazan birine bildirilir…
makaleci lütfen bana ve kendine bir iyilik yap.yani ben de.uzak duralım.alıntı yapıp bir söz sölediğim için pişman oldum.unutalım.tak sepeti koluna,herkes kendi yoluna.herkes kendi davranışını kendine ispat edebiliyorsa sorun yok.sorunuz yoksa ya da diyeceğiniz iyi geceler.
yazık, çok yazık….
sempati kavramının başına anti getirebilirsiniz bile demek istemiyorum.yeni bir tartışma açarak uzatmayalım lütfen.
sizin yazık gibi tavırlarınıza rağmen konuşmayı bitti kabul edip iyi geceler diliyorum.
boşuna yazık dememişim…
mak, yazık olan birbirini anlamayan insanlar değil mi? :))
evet kesinlikle…! bazen iletişimde eksiklik olabiliyor, kişiler birbirlerini yanlış anlayabiliyor, sevgili morfik:))
kesinlikle katılıyorum sevgili mak.ama önemli olan aşabilmek. :)bu arada rota meselesini az açsan, belki yardımcı olur hani. 🙂
🙂 morfik;bazen aşk öyle yoğundur ki, insanın kalan tüm yollarını yeniden çizen, ona yolu gösteren bir rota’ dır…o denli hayatının merkezindedir o aşk…yol gösterendir….
Bundan sonra çıktım kendi kendime ne garip dünya dedim. İnsancıl ihtiyaçlarımı giderdim sonra döndüm şu 4 yorumu okudum. Sonra tekrar ne garip dünya dedim. Toplamda 2 kere ne garip dünya demiş oldum.
düşünüyordum.izlemeli o zaman aşkın yıldızını.ama izlemeden evvel dinlenmeli ki yürüyecek gücü olsun.:)
Dünya baya garip ya
en yorgun aşk yolcusu bile, diriliverir rotasını bulduğunda morfik,en kuvvetlidir artık,en iyi o yürür,kimbilir kaç kilometre yürüyecektir yorulmadan,saymayacaktır bile,hesaplamayacaktır…hiç birşeyi
en yorgun aşk yolcusu bile, diriliverir rotasını bulduğunda morfik,en kuvvetlidir artık,en iyi o yürür,kimbilir kaç kilometre yürüyecektir yorulmadan,saymayacaktır bile,hesaplamayacaktır…hiç birşeyi
:)Seviyorum akıllı insanları
yorumlar…okunmuyor
kendi yorumuma katılıyorum bir kez daha, mahsuru yoksa
ilginç bir saptama…
akrep burcusun…
thing hafif ahalisine şimdi hoşgeldinYalnız abartma derim. Burayı senin gibi uzun süre inceleyip sonra hafife katılan çok sayıda eski üye mevcut. Bu şekilde rahatlığı hissetmiş ve güvercinin ayağına yazıyı bağlayıvermiş olabilir.
evet, akrepler uçların insanıdır; en kıskanç, en paranoyak, en hırslı, en hafızalı, çoğaltılabilir…
evet, akrepler uçların insanıdır; en kıskanç, en paranoyak, en hırslı, en hafızalı, çoğaltılabilir…
İmba burçmuş.
yine mi akrepyine mi akrep(bknz. pilav)
sen kabul etme thing, astroloji, gerçektir:)
Thing imzamı yalancı çıkardın. imba herifsin.
Küçükken her yeni öğrendiğim osmanlıca sözcüğü hemen cümle içinde kullanmak isterdim. Bazen saçmalardım..
Sen her fırsatta doğruluyorsun. Olabilir küçüklük tabi. Hiç tartışmayalım muhabbetiniz iyiydi okumak istiyorum sadece.
paranoyaklık konusunda şu sıralar haklısınız – haklıyız elbette. ancak kendimi düşündüm, üye olduktan 3-4 saat sonra ilk yazımı yollamıştım, çok yanlış hatırlamıyorsam. kaldı ki o yanlışlık da en fazla 3-4 saat seker yine. çok da abuk gelmedi bana durum. diğer konuları bilemem.
Yorumum yok, ahkamlar sıfır ben anlamadım bu işi.Neyse yoruldum
sözünüz bana mı thing?
eğer bana ise, sağolsun bilgisayarımın hafızası o işi görüyor.
çocukluk başka birşey işte, değil mi? 🙂
thing 24temmuz2008 14:14‘teki açıklamana binaen bu yazıyı eleştirmeni yürekten arzuluyorum. Kişisel bir istek olarak al lütfen.
🙂 rica ederim efendim, dediğiniz gibi ben yanlış anlamışım şu halde. diğer yandan karşıt tezimde ısrarcıyım halen. o zaman da dediğim gibi, duruma göre değişken bir şeyden bahsediyoruz zaten.
düşme gümâna varma yabânaeyle tevellâ şâh-ı cihânacism ile canda sakla bu tendezerrece sende kalmaya isyanseyyid-i gazi merd-i hicâzîhazret-i hak’ka geçti niyâzıkâtil-i küffâr hayder-i kerrâroldu bu halka rahmet-i rahman
Thıng kardeş,yeni gelen üyelere karşı bu aşırı hassas tavrının altında, zaman zaman seninde yeni nickli eski bir üye olduğun düşüncesine kapılsam da bunu dile getirmemeye kararlıyım :)burdaki bir çok eski üye bu meseleyi hiiiç iplemezken senin gibi üyeliği henüz 1 ayı 3-5 gün geçmiş bir arkadaşın her yeni üye karşısına aslan gibi dikilmesine bir türlü anlam veremiyorum…thıng,üyelik tarihi ; 19 haziran 2008 saat 9,30yazı tarihi ; 20 haziran 2008 10,11yazı sahibi,üyelik tarihi ; 26 temmuz saat 15.41yazı tarihi ; 26 temmuz saat 22.05yani şimdi sen üye olduktan sonraki saatten yazın çıkana kadarki saat boyunca mesela; misafir gelip, canın istemeyip, pc sorun çıkıp, yapman gereken başka işleri halledip, bu sürede yazınla alakalı araştırma içerinde olup. vs. vs. vs. sebepten dolayı yazını ertesi güne bıraktığın için makul, yazı sahibi üye olduktan 3-5 saat sonra yazı yolladı diye garip mi oluyo???
imza, kaşe, mühür…
Kelebeklerözgürdür mesele yukarıda çözüldü.Tüm bunların sebebi akrep burcu kurcalamayın fazla 🙂
kelebekler özgürdür;sanırım thing, son dönem bazı fake, toplu (eş zamanlı) üye silsilesinin yarattığı etki ile bu saptamayı yapmaya meyletmiş…Son dönem hafifteki durumu bilmeyen yok, sanırım…
akrep burcu saptamama da sürekli laf giydirmeye gerek yok, yeter
Al birini, vur ötekine..
neyi neye vuruyorsun sen…? Maksadını aşma, git yazını yaz…Akşamdan beri her yorumuma bir gönderme…Özel görevli misin sen?
kop gelmiiiiiiişşşş oleeeeyyyyyyy :))
…
yorumlar okunmadığı için bir yorum girmek gerekiyordu, 3 nokta bu yüzden…. (2 gündür bu sorun sürmekte)
hafifteki son dönem durumu makul ama üzüm sapı armudun çöpü dersek, şurda 1 avuş gedikli üyenin arasında dön dolaş olacak zannımca sevgili makaleci..akrep ha, eyvah eyvah thıng şimdi bana amma döşenir yandık desene avalıanch:)
@Makaleci bana diyorsan “Al birini, vur ötekine”den başka hiçbir yorumum sana gönderme değildi. Oda sizin bir önceki mesajda sebepsiz bir şekilde yaptığınız “trip”e cevabendi. Zorla bana dedin bana gönderme yaptın diyeceksen yorum yok.Seni27temmuz2008 00.54deki yorumunu hatırlamaya davet ediyorum.
kelebeklerözgürdür;armut sapı ve üzümün çöpü aramaya inan niyet yok:)(onlar hayatın içinde yeteri kadar varlar zirâ)ama;aynı periyotta, sürü halinde gelen kişilere karşı insan biraz savunmada kalabilir..Bu da normal bir insan psikolojisidir, anormal değil yani
@kelebeklerözgürdür Yandın ki ne yandın Thing inşallah olayı “hafif”çe bir münazara olarak görür. Büyümesini istemeyiz
avalianch; benim başka biri ile olan diyaloğum, seni alıntı yapacak kadar ne ilgilendiriyor yahu:) bu denli takip edilen olmak güzelmiş ha bu arada:) ama bana yapma bunu, tadında bırak
avalianch; benim başka biri ile olan diyaloğum, seni alıntı yapacak kadar ne ilgilendiriyor yahu:) bu denli takip edilen olmak güzelmiş ha bu arada:) ama bana yapma bunu, tadında bırak
haklısın elbette makaleci, o halde thıng ‘de biraz kalsın bence, sürekli değil..yeni nickli kişinin yazı ve yorumlarını bir süre takip edip iç sesi sonra devreye sokmak sence de daha iyi değil mi ?
başlarken neden “thıng kardeşim” diye yazdım sanıyosun avalıanch 🙂
@makaleci sınıra dayandığım zaman uyar o zaman, orda güzel giden bir muhabbetin bir anda ters dönüp bir anda düzelmesine yorum yapmıştım. Neye yordun ki sen onu :)@kelebeklerözgürdür bu mesele sanırım 23’ler ve muhataplarının kendi aralarında halledilmesi gereken bir konu. Kim bulaşırsa kötü oluyor. Bırak akışına gitsin.
rüya mısın sen, kabus musun da bir şeye yoracağım senin mevzuuya karışmanı?bir anda ters gider sonra düzelir, senin konun değil bu…Ha en azından henüz samimi olmadığım bir kimsenin, selamsız bandosu gibi dalma çekeceği bir mevzuu değil…
bıraktım gitti zaten :))
rüya mısın sen, kabus musun da bir şeye yoracağım senin mevzuuya karışmanı?bir anda ters gider sonra düzelir, senin konun değil bu…Ha en azından henüz samimi olmadığım bir kimsenin, selamsız bandosu gibi dalma çekeceği bir mevzuu değil…
@makaleci Seni rahatsız eden samimiyet meselesiyse bana bir şey söyle her yorumuma samimi değiliz diyerek beni iplememe yolunu seçen bir insanla nasıl samimi olabilirim.Seninde bana bir kolaylık sunman gerekiyor, benimde var olduğumu kabullenmen gerekiyor ki bir şeyler çözülsün.Bende terslemeyi,yok saymayı, görmezden gelmeyi çok iyi beceririm ama gerektiğinde yaparım.
okunmuyor…
bak, samimiyet pat diye oluşmuyor ki, bunu anlatmak istemiştim…O süreç her ne ise, o yaşanmadan insan birbirinin laflarına yorum yapamıyor, şahsen yapamam…Ama belli bir dönem geçer, bu dönemde de senin yazılarını okuruz, alışırız, fikirler artık tanıdık gelmeye başlar, onu anlarım. Ben burada yeni diye kimseyi dışlamam, ama herşeyin bir zamanlaması var, demek istemiştim…
aslında buradan benim anladıgım sudur:kimseye kin gutme, sana karsı hata yapsa bile,seni sevmese bile sen ona kin gutme, ve onu sevmeye calıs,aslında her insan ozu itibariyle sevilmeye layiktir,tabi istisnalar var,onları dikkate almayın!eger biri seni sevmiyorsa ama sen onu seviyorsan,ve ona karsı ciddi bir hata yapmadıysan,sevdigin kisi senin ona olan sevgine tarafsız kalamaz,o da seni sever,tabii istisnai insanlar vardır
Tging akıllıBir yazının yayınlanmasının bazen bir günden bile fazla sürdüğünü hesap edersek..Amaaan, boşverGüzel bir gün
tging thingin farsçası
@makaleci çok iyi anladım son açıklamana müteakiben.
sevindim
emin ol bende
“aslında buradan benim anladıgım sudur:kimseye kin gutme, sana karsı hata yapsa bile,seni sevmese bile sen ona kin gutme, ve onu sevmeye calıs,aslında her insan ozu itibariyle sevilmeye layiktir,tabi istisnalar var,onları dikkate almayın!eger biri seni sevmiyorsa ama sen onu seviyorsan,ve ona karsı ciddi bir hata yapmadıysan,sevdigin kisi senin ona olan sevgine tarafsız kalamaz,o da seni sever,tabii istisnai insanlar vardır”sana teşekkür ederim PHONTONN
ben sana tesekkur ederim, yazıyı yazan sensin, ve beni olumlu etkiledi yazın
sadece yorum yaptığın için teşekkür ederim. olumlu ya da olumsuz her türlü yoruma açığım ama yazımın altında tam 104 adet ahkam varken ve de bunlardan sadece 3 tanesi yazıyla ilgiliyse bu beni gerçekten çok üzdü. birde bazı arkadaşlar üye olduktan 3-5 saat sonra yazı yazdığıma takılmışlar. ben bu siteyi uzun zamandır takip ediyordum ve de yeni üye oldum ve yazıyı hazırladım tam göndereceğim sırada elektrikler gitti. eğer gitmeseydi üyelikten yaklaşık 10-15 dakika sonra gönderecektim. herhalde bu gibi durumda ahkamların sayısı artacaktı. şimdi bile ahkam yazarken korkuyorum daha üyeliğimin üzerinden 24 saat geçmişken bu ikinci ahkamım bakalım neler olacak.saygılarımla.hepinizi seviyorum, beni sevmeyenleri ise daha çok seviyorum…
teşekkürler
🙂
Biraz kompleks sezdim sanki sende thing. herhangi bir nedeni var mı yeni üye olmuş kişilerin yazılarına yorum yapmamanın. Kurtul artık bunlardan.
Makaleci dogru söylüyor. Bence de:)))
hangi konuda?
ASK
Yahu nerde benim ask yazisi. Yutuyo mu mudur nedir anlamadim:) Makaleci, sen ask konusunda böyle yazmadin mi? E, iste ben de onu diyorum…
Aha simdi cikti yorumum:) Manyak midir nedir demin görünmüyordu:)
aşk hakkında ne demişim?