Hayatın ayağımın altından kaydığını hissetmekten nefret ediyorum.Tam birşeyleri anlamlandırdığımı sanırken bir anda alanın büyüklüğünü, anlam üretmenin imkansızlığını görmekten.Sürekli daldan dala atlayıp hayal ettiğim herşeye yetişmeye çalışmak ve yetişmeye çalıştığım herşeyin benden ne kadar hızla uzaklaşabildiğini fark etmekten.Daha mı basit yaşamalı acaba.En büyük hayali ‘diğerlerinin’ imrenerek bakacağı ‘standart’ bir hayat olanlardan neyim eksik ki.Herkes gibi olmayı, mutsuzluktan biraz olsun kurtulmayı bazen – sık sık olmasa da – o kadar istiyorum ki.