Hayatta bazı şeylerden taviz vermeyeceksin…Deliler gibi çalışıyorsan birkaç gün de olsa tatile gitmekten mesela…Elinden geleni yapacaksın kendine izin vermek için. Eve yorgun argın geldiğin günlerin acısını çıkartacaksın deniz kenarında kitabını okuyarak, saatlerce yüzerek, geceleri içip sarhoş olup ertesi gün bir yere yetişmek telaşı olmadan rahat rahat istediğin kadar uyuyarak.Hayatta bazı şeyleri unutmayacaksın…İlk aşkını, ilk ayrılığı, ilk işini, ilk yenilgini, ilk zaferini, ilk arkadaşını, ilk kazancını, ilk kaybını ve ilk hayal kırıklığını…Unutmayacaksın ki onlardan öğrendiklerinle yolun aydınlasın.Hayatta bazı şeyleri küçümseyeceksin…Parayı, hırsı, dalkavukluğu, dedikoduyu…İzin vermeyeceksin seni ele geçirmelerine. Ruhunu çürütmelerine izin vermeyeceksin…Hayatta bazı şeylere her zaman saygı duyacaksın…Sevgiye, deneyime, bilgiye, bilime, anneliğe, sanata, doğaya…Burun kıvırmayacaksın verilen emeğe ki beslesin seni de.Hayatta bazı insanlardan uzak duracaksın…Yalancıdan, riyakardan, nankörden, açgözlüden, cimriden, bencilden…Hayatta bazı şeyleri tatmadan ölemeyeceksin…Bir dost sofrasında sarhoşluğu mesela…Sevgiliyle beraber şarkı söylemeyi…Bilmediğin bir şehre gidip tek başına gezinmeyi sokaklarda…Sahilde yıldızları seyrederek sabahlamayı…Dönüp baktığında geriye “keşkeler” olmasın dilinde diye, içinden geleni yapacaksın.Aklından geçeni söyleyeceksin…Sımsıkı sarılacaksın sevdiklerine…“Hayır” demeyi de bileceksin yeri geldiğinde. Bileceksin ki omuzlarına taşıyabileceğinden fazlasını yüklemesin hayat.Mutluluk sana gelsin diye beklemeyecek sen çekip getireceksin onu hayatına ve paylaşacaksın değer bulduğun herkesle. Çünkü mutluluktur paylaştıkça artan tek şey…Sevgili Hafif apartmanı sakinleri ( güzel insan pillipati’nin tabiriyle);Bu gece çok içimden geldi…Hepimize her saniyesi anmaya değer hayatlar diliyorum…Mutlu kalın.
yorumlar
Bu yazıyla uyanmak çok iyi geldi Çilek, ellerine sağlık ….”Bilmediğin bir şehri tek başına gezmek” bunun için şehir arıyorum deminden beri..İzmir in Mordoğan kasabasını seçtim..
Tatili gelmiş çilekin:)) İyi tatiller çilekcimm:)))
pek eyü ettin pbk,filhakika derya kestaneleri denen dikenli mahlukata azami dikkat eyleye.
para varsa eyvallah…
pillibebek çok iyi etmişsiniz ben çok sevdim mordoğanı, ayı balıkları oraya gelirmiş çiftleşmeye diye duydum hatta yerlerini de gördüm ama ben gittiğimde balıklar gelmemişti henüz:))
ben de mordoğanı neden bu kadar seviyorum acaba diye düşünüyordum, Linet geçmiş oradan
Peki Kopan insanı Mordoğan dönüşü ne alınır söyleyin bakalım:))
Güzel, hoş, rana…
sen ne istersen al Linet, Mordoğan’ın herşeyi sana feda olsun
:)) Un kurabiyesi alınır, fırının adını unuttum ama tadı hala aklımda kurabiyelerin:)) Küçük bir köyde küçük bir fırındı..
Linet, sen iste, un kurabiyesi yapan o fırını senin için satın alayım, sadece sana üretim yapsın
Linet, bayılırım kurabiyelere, kırk yılda bir yer seçtim kendime, balığın bile ayısını buldum..Şansa bak..
Teşekkür ederim kopanisti :))
Ayı balığından kaçan tatilci kız, ”filhakika derya kestaneleri denen dikenli mahlukata azami bir hızla çarpıp ayağını dikenler…Bir akıl sahibi lazımdır ki dikeni çıkarsın..Lakin diken çıkarmak zordur…Yine hikaye çıktı bana ..
Pillibebek sen Mordoğandasın ve pc başındasın!… Ne diyim ben san ne diyimm???
Hayır linet, herşeye hakkını vermek lazım, döndükten sonra yazacağım..
efendüm, diken ayağın nazenin pembemsi topuğuna batanda fevkalade acı hissiyatı verür,üstüne basanda işbu diken daha da derünlere yürür, farkettikte tiz ayak uzatılmalı, diken batan yere zeytinyağı sürülmek suretiyle yumuşatılmalı ve sevgili tarafından hafifçe ısırılarak emilmek suretiyle bulunduğu mevkiden çıkarılarak tiz yere tükürülmelidir,diğer bir yol ise dikenin etrafı parmaklar ilen sıkılarak dikenin ucunun tenden gözükmesi sağlanmalı ve bir cımbuz marifetiyle yakalanarak çekilmelidir, aman dikkat eyleye kırılmaya, yoksa tekrar içerü kaçar gider,ben fevkalade alâ olan ilk metodu tercih eylerim
DKSED kurucusu olarak bu yazıya her hangi bir yorum yapmıyorum..
Malümunuz ayak gıdıklanır, rahat durmaz, durursa acıdan durur da..Bu diken ya ruha batmışsa,,onunda bir yöntemi var mıdır..
ayu baluğu :))
linet’cim yakalamış olayı:)evet tatilim geldi:) hatta bu gece yola çıkar çilek, uzar ege’ye doğru…valla artık ayu baluğu, kestane, kurabiye, ne çıkarsa bahtıma:)hayatım anlam kazansın biraz değil mi ama? tatiiiil!!!!
ruha batan dikeni de çıkartmanın alâ yöntemleri vardur elbet,bilenler uygulamaktadur,
Pillipati, yöntemin için teşekkürler ama almıyım..Bak, Çilekçim ne demiş yukarıda, izin vermeyeceksin seni ele geçirmelerine, aklından geçeni söyleyeceksin, engel olacaksın ruhunu çürütmelerine …
aaa çilek tatil başlıyor mu??ben de linet gibi yazıyı okurken bu havayı teneffüs etmiştim:)unutmayacağın anılarla dolu geçsin inşallah, 50 faktör üstü kremi unutma, şapkasız çıkmayın güneşe! sevgiline de söyle, sana iyi baksın:)))sen de ona iyi bak:))hafif apartmanına da arada bir selam yolla:))
ısrarla bu yazıya yorum yazmayacağım..
sahinden ben sana dün birşey sormuştum okuyabildin mi?
bulamadım..
y o r u mben yazdım, güzel oldu mu?
makaleci, sevgili zaten güneşten nefret eder. tahmin ediyorum suda yaşayacak zaten gittiğimiz yerde:) adam kafayı yedi sıcaktan çünkü:)pillibebek, kalbimiz Ege’de kalacak dönüşte ama olsun. sen de tadını çıkar mordoğan’ın arkadaşım:)hepinize teşekkürler…arada ziyaret etmeye çalışacağım zaten.seviyorum sizleri:)
guzel olmuş..ben yazmıyacağım..çatlasın konu yazarı
kop ve saho, sizi çok özleyeceğim:((((duygusal bir sele kapılmış görüyorum kendimi, hayırlara vesile olsun:)
ruh çürümesi nası birşey ola ki?
Ne hafifi yahu, tatilde sakın pc açma, mümkünse telefonu da kapat, televizyon zaten kesinlikle yasak.. Sadece deniz, gökyüzünü, yıldızları seyretmene müsaade var. Dalgaların ve cırcır böceklerinin sesini de dinleyebilirsin :)))
istersen ısrarla yorum yazalımı s r a r l a y o r u mbu nasıl oldu?
çilek, herşey istediğince gönlünce olsun:))sahinden peki..
@kop yorumuna +1+1+1+1+1konu yazarı bize kızmasın konuyu dagıttık dıye..ben ısrarla yorum yazmayacağım için gelecek fırçalara cevap da veremem.
ingilizce kızsın, o zaman anlamaz cevap da veremeyiz
sahinden yorum yazmamış ama tutmuş yazıyı:))
yazıyı tutmadım..maus kayınca öyle olmuş..yorum yapmadıgım bır yazıyı ne dıye tutayım..ayrıca turkçe şiir yazamayan bırının yazısına asla yorum yapmam..
linet, telefonu kapatma fikri beni de çekiyor ama annem kafayı yer biliyorum:)TV zaten seyretmem, işim olmaz. PC de hiç cazip değil aslında tatilde…mesaj alınmıştır:)sahinden, yazma sen yazma…yorma kendini. zaten boşa konuşuyoruz burada, duymuyorsun ki sen bizi:)))))(anladın sen onu:)
bir insanın özürü ile dalga geçen bir yazarın yazısına asla yorum yapmam..@kop yapsın ben onu desteklerim
@fremde, 24.05.07’den beri hafif uyesi olan bir kisinin ilk yorumu biraz once okudugumuz..yazı yok, begendigi yazı yok, yorum 1 o da simdi. iyi bir giris olmus da nedendir bu bekleyis bu zamana kadar?
oda eskılerden bırıdır rumuz yedektedır.bır kaç soru soralım kım oldugunu buluruz..( bu arada arkadaşlar konuyu dagıtıyorsunuz lutfen konuya odaklaşın ) :))
yeşil bildirge kim kimin özrü ile dalga geçmiş
Ruh çürümesi şöyle oluyor, pilli pati,,sahiden tüm yorumları okursan …Hep olumsuz hep olumsuz..
sen değil..
Guys, keep your mouths shut!!!get out of here!oldu mu kop? ben size ancak bu kadar kızabilirim:)hele ki tatile gidiyorum, keyfim zirvede…pillipaticim, ruh çürümesi şöyle oluyor:insanı “insan” yapan duyguları kaybediyor ve onların yerine bir sürü kokuşmuş olgu yükleniyorsun…örneğin “sevgi” yerine “nefret”, “merhamet” yerine “öfke”, “paylaşmak” yerine “bencillik”….ve bir süre sonra bir bakıyorsun için çürümüş…bizden uzak olsun o “çürüme”…
iyi bir dinleyici olmak gerek hayatı dinlemek ve sana söz verdiginde konuşmak ben aslında buralardayım kimselerden uzakta
sahinden, açık edeyim “özürü” ile dalga geçilenin kimliğini?yoksa bize mi kalsın?bu arada fremde, hoşgeldin.
ruhlar çürümez organlar çürür ve içten çöküş başlar hormonlar salgılanamaz olur biz ona ruh deriz ruhlarımıza üflerler sonra bütün insanlara tanrı ruhundan bir inci tanesini üfler bilmem buna ne derler
cok duygusaldı..@fremde içimden birşeyler koptu sanki cumlelerınle..yanı sızınleyım ama sızden uzagım demek mi istedın..yoksa siz kımsınız be ciddiye almıyorum mu demek ıstedın..
tanrı banada üflemişmidir sizce ?
hayır sadece yazılanları okumaya çalışıyorum eger anlayabiliyorsamHerkese merhaba arkadaşlar
herkes derken banada mı merhaba demek istedi
Tanrı seni korusun sahinden:))
“ruh çürümesi” derken kelimeleri gerçek anlamlarıyla kullanmadım tabi ki…çürüme derken kastettiğim “organizmanın bozulması” değil.edebiyatta buna ne denirdi, hatırlayan var mı? betimleme değil…mecaz anlamda kullanma diyebilir miyiz? teşbih neydi peki? hepsi girdi birbirine…durun ben bir araştırayım, unuttum çünkü
metafor yapmışsın çileciğim:)))
Mesela içigeçmiş, çürümüş domates gibi derler..Bu teşbih..
namazdan sonra çekerler..bu da tesbih
Phucken nihilists…
boynuzu yok kuyruksuzdur ?
hiç bir şeye inanmıyorum . Tek derdim kendi doğrularımla yaşamak. Eva GREENeva yı tanımak istiyoruz..merak ettik..
bir hanımefendi
teşbih:Sözü daha etkili kılmak amacıyla ortak nitelikleri bulunan nesne ya da kavramlar arasında benzerlik kurma sanatıdır. Halk edebiyatında ve divan edebiyatında kullanılmıştır. Türk sözlü ve yazılı edebiyatında yoğun olarak kullanılır. Örneğin, “Tilki gibi kurnaz adam” bir teşpihtir. İnsan, kurnazlığıyla bilinen tilkiye benzetilmektedir.mecaz:Sözcükleri gerçek anlamları dışında kullanma sanatıdır. Anlatımı daha etkili kılmak ve söze canlılık kazandırmak amacıyla yapılır. Mecaz, söze güzellik, güçlülük, canlılık, zerafet, derinlik ve genişlik vermek için kullanılır. Ad değişimi de denir.Örneğin:Kandilli yüzerken uykulardaMehtabı sürükledik sulardaYahya Kemal BeyatlıBu dizelerde Kandilli’nin sularda yüzmesi, mehtabın sularda sürüklenilmesi, söz ve sözcüklerin asıl anlamının dışında, güçledirme, güzelleştirme, anlamlandırma, zarifleştirme ve güçlendirme amacıyla kullanılmasına örnektir.Mecaz, Sözcük ve fikir mecazları olmak üzere ikiye ayrılır. Sözcük mecazında bir sözcük gerçek anlamı dışında, fikir mecazında ise herhangi bir fikir kendi anlamının dışında bir amaçla kullanılır. Batı dillerınde mecaz için metafor kelimesi kullanılır. Bu kelime Antik Yunancada taşıma (bir anlamı ötekine gönderme) demektir.”http://tr.wikipedia.org/wiki/Mecaz”‘dan alındıbetimleme: bir ortamı, olayı, varlığı, imgeyi ve kavramı özel niteliklerini canlandıracak biçimde yazı ya da sözle anlatma.bu durumda, “ruh çürümesi” mecazi kullanımdır.kendimden utandım, insan 6 yılda bu terimleri karıştırabilecek kadar geriler mi? yuh diyorum kendime…ben en iyisi edebiyat notlarıma bir daha göz gezdireyim:(
hanımefendı oldugu adından belli..neler yapmış ne gibi ahkamlarda bulunmuş.yakınlık dereceniz nedir..arifmidir gezgınmıdır dervişmidir bilgemidir dilgemidir belgemidir nedir ?
demekkii neymiş eva eften püften bırıymış..cevab gelmedıgıne göre önemsenecek biri değilmiş..madem oyle o yazınında bır anlamı yok demekmiş.
çilek zorlama kendını bız anladım teşbih yapmaya çalıştıgını 🙂 TDK terimlerine gerke yok 🙂
Ben mi birşey kaçırdım bu eva nerden çıktı???
yeşil yeşil dolar mısın yirmi milyon mu
eva yı merak ettık.. @fremde rumuzun yanına eva da bir güzelleme yazmış.dedık eva ne olaki.hanfendıymış.gerisi yok
tamam soğutma beni evadan aslında kaşına gözüne baktıgım yok bir makaleden ufak bir bukledir bu hatun hepsi bu
ben para değilim..yeşil de değilim..ben fıstık yeşiliyim 🙂 bılırmısın fıstık ağaçlarının dalalrında gezen akışkan sıvıyı..ve o sıvının 240 gun boyunca fıstık ağacının her dalalrındanın her zerresıne kadar dolaştıgını..daha sonra dolaşmadan yorulup meyveye donuştugunu..meyve olduktan sonra kalp krızıne ıyı geldıgını..hı bilirmisin bunları ? eva nın ne özelliği var..ne işe yarıyor ?
Güzel kadın gerçekten:))
çilek, ne de güzel yazmışsın..eline sağlık..ama adolf ‘ün yaratmayı düşündüğü “üstün ırk” bile bunların hepsini birden yapamazdı sanırım,
linet yoksa bu eva senmısın ?
🙂 hiç dikkat ettin mi bilmem insanların değer yargıları hayatlarına nasıl yansıyor diye fıstık ol yeşil ol dolar ol yeşil fıstık oluyor fıstık dolar 240 günde kanseri yeniyorsun kanser hücreleri sonsuz bölünür güneş insanı kanser yapar insan 120 sene yaşayabılır ama sonunda kanserden ölür dolar ve kanser güzel trafik lambası figürünle bu ilimtiyi kurmanı temenni ederim
bu yazıyı tutanlara niye bu yazıyı tutunuz desem yazı sahibine saygısızlık etmiş olur muyum acaba
trafik lambası figürüme kurban olunası bir tavra burunmenızı acilen temenii eder gerekli duygu akışının ilimtisel şekilde damla damla hücrelerınize dolmasını ivedi şekilde arz ederim..bu arzın gerçekleşmemesi durumunda eva hanımın bir kaç öznesiz cümlesini şah damarımdan tırnak uclarıma kadar yapıştırmanızı niyaz eyler yeşil mevzuusuna takmamanızı nasip eylerim..eylerim ve eylemlerim.
sahinden yorum yapmayacağım !…
yazı sahibi senı kaale almaz..ama yazıyı tutanlar üçgen çapraz konumda ustune gelebilir. sende yaz senıde tutalım..tutunacak bır fıkrın yoksa tutunmuşlara tutunma derim..
yeşil ben takıntı sahibi biri degilim neye sarmak istedin hep birşeye sarılma ihtiyacı hisseder misin sarılırken eyler eylerken eylemlerini hayata geçirir misin gerekçelerinde gerçek misin parmagımdaki siğil kadar
sarılmak ve ben..sarılıacak şey bır madeeyse sarılmam..sarılınımlarımı anlamayazsın sen eva modelinle..sarılası bir durum yok ortada zira. sarmak ıstedıgımde madden cıkan maddeselliklere değil maddeyi oluşturan fikrin bağlı oldugu ruha sarılırım..mevlanamıyım..belkide öyleyim
fremde, sorunu ben saygısızlık olarak almıyorum. beğenmediğin bir yazıda neden ısrarla yorum yazıyorsun, onu merak ediyorum ama:) sahinden’in dediği gibi, kaale almam ama alanlar olursa, – çünkü tutan insanlara sormuşsun neden tuttunuz diye – onu bilemem. Onlar cevaplar sorunu birazdan sanırım.xerre, katılıyorum…ben de aslında yazarken “bunlar olmasını temenni ettiğim şeyler…acaba ne kadarını yapabiliyorum?” diye düşündüm…cevap: bir kısmını…
ben konya taraflarındayım sarıp sarmaladıklarınızla mutluluklar dilerim
Fremde..Demeyiniz efendim..Çünkü siz de bir ölümlüsünüz.Bakılan pencere benim katımda olmayabilir, o ayrı..
fremde;yazı sahibine saygısızlık olur tabii, kaale almaz sahindenin belirttiği gibi o ayrı…yazıyı tutan bizlere çok ayıp olur ben bunu belirteyimbir de siz burada yazılacak birşey değil bu demek için burada yazılacak birşeye kendinizden bir örnek verir misiniz?pardon yok mu??tamam o zaman…
konya..ahhh konya..love you konya..like me konya..epimiz konyayız..hepimiz mevlanayız.. dimi eva ?
fremde umarım okumuşsundur
?
hay ben de böyle düşünmez olaydım en başta, bak şimdi ne haldeyim 🙂 biraz “sığ” olmak lazım hayatta. az düşündüğün nispette az şeyde kalır aklın, böylece AGD olmazsın büyüyünce :)eline sağlık, yazı çok güzel olmuş. moralimi yerine getirdi valla.
evet hayata dair……………… cok güzel yazmissin cilekhimmmmm hayata dair.
çilek yazı hoş olmuş, keşke okumasaydım demedim,uzun uzun solumak gerek hayatı demek istediğin bu sanırım
aggali, kesinlikle bu…uzun uzun solumak, detayları gözden kaçırmamak, arada bir durup tadını tüm hücrelerinde hissedebilmek…ve bunu başarabilmek için birkaç noktayı hep aklın bir köşesinde tutmak.beğenmene sevindim, sağolasın.
Keşke yerine bir daha ki sefere demeyi bileceksin…
Bu ülkenin genel sorunu zaten…Hayat dediğin nedir ki ? Rüya mı gerçek miRüya için de hayat, hayat için de rüyahangisi sence ? Aslın da fazla tercih hakkımız olduğuna inanmıyorum. Zaman akıyor ve sadece seyirci olarak yada rollerimizi nasıl daha iyi yerine getiririz kaygısı için de akıp gidiyor ömür.Herkese mutluluklar dilerim ama hüzün olmadan o da olmuyor.saygılar
Harfi harfine katılıyorum sana. Herşeyi dolu dolu yaşamak gerekir hayatta. Herşeyi tatmak.