Uzun zamandır hafifi izliyorum, ne yalan söyliyim ordan burdan verilen linklerle insanlar bir şeyler karalamaya çalışıyorlar gördüğüm budur.O linklere hepimiz pekala ulaşabiliriz…Mesele habercilik yapmaksa tamam bir diyeceğim yok devam…Burada yazarın özgün ifadeleri ile hayata dair aktarımları varsa memnuniyetle kabulümdür…Ama bu da günlük yazar gibi aşk maceralarını aktarmak olmamalıdır( Astral)…Baktım da, bu kadın mı erkek mi, orası da belli değil yüzlerce yazı yazmış,içi boş ve polemiklerle dolu yığınla yazı…Burada hafif editörlerinin de suçu var ,böyle yazılara prim vererek siteyi basitleştiriyorlar…Mesela Naylon vicdan diye biriyle, birileri sürekli kavga halinde,bu naylonun yazdıklarının okunabilirlik şansı var hiç olmazsa…Polemik elbette olacak tabi,böyle bir polemiğe bende katılmıştım ve hayli keyif almıştım…Koza 68 ile,Red star arasındaki, koza68’in “Hadi Aziz başkan” yazısından dolayı iki yazarın seviyeli ve eğlenceli sataşmaları…Selmaelma’nın güzel ve bir fikri öne çıkaran yazıları. Koza 68’in fırtına koparan” anal sexin ekonomisi “adlı yazısındaki tilki kurnazlığı ile yazdığ,ı ironi dolu yazı…(Bu yazıya bende karşı çıkmıştım) “Ali ve Tasula” Bir sinema filmine senaryo olabilecek kalite ve düzeydedir…Eminim ki bunlar buğün önemli gazetelerin köşelerinde yayımlanacak kalitede yazılardır…Redogre’nin doyumsuz yemek tarifleri ne kadar hoştu,yeni tarifler bekliyoruz …Gelelim bendenize: Bundan böyle benimle de sık sık karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz…
yorumlar
Yani diyorsunuz ki ”Benim beğendiğim yazı iyi yazıdır, beğenmediklerim kakadır”Bu mudur ?Sizin kaka dediğiniz yazı bana göre iyi yazı olamaz mı?Buna saygı duyulamaz mı?Ben seviyorum sizin ”kadın mı erkek mi belli değil” dediğiniz yazarın yazdıklarını, benim için önemli değil cinsiyeti, adı, sanı, yaşı, oturduğu yer falan, ayrıca bunları açık açık yazmak da cesaret ister bence.Kalite ve düzeyin değerlendirilmesi neye göre yapılacak?Sizin kriterlerine göre mi?Ben aşçıyım ama yemek tariflerini de zevkle okurum, belki bilmediğim bir renk vardır diye, ”yapmayın bunları kardeşim bu benim işim bırakın yemeği ben tarif edeyim” mi demeliyim?Her kişi okuduğu yazıyı kendi değerelendirmeli bence, ne dersiniz?Haydi siz de yazın birşeyler de okuyalım.
Eyvah gerçek aşçı varmış, redogre utanır ve arkasına bakmadan kaçar….
zinhar böle birşey yok, hepimizin ogreneceği şeyler vardır.ben tek birşey biliyorum o da hiçbirşey bilmediğimdir.
helal olsun kopanisti kardeşim… öncelikle gereksiz haberler yaratılıyorsa bunları okumak zorunda değiliz. onu haber yapan şahıslar kendi ölçüsünde değerlenir. onların değersizliği yada değerliliği bizi bağlıyorsa bizim değerimiz onların değerinden hep daha değersiz kalacaktır.
Bu arada etiketlerde niye varım onu anlamadım 🙂
“nick”im yazıda geçtiği için cevap hakkımı kullanayım bari.”Mesela Naylon vicdan diye biriyle, birileri sürekli kavgahainde” cümlesinde okkalı bir tahlil noksanlığı mevcutmateessüf. düzelteyim.”hafif”e intisab edişimin ilk günlerinde j. brel efendininyorumladığı meşhur bir şarkının fakir kulunuzdakıpırdattığı duygular ve düşünceler çok amatörce ve çok safiyane bir halde bu sanal alemde paylaşılmıştı.ne bileyim buranın en sunturlu küfürlere dahi geçit veren”küfretme serbestisi”ne sahip vahşi bir orman olduğunu!..amanın! ana avrat dümdüz gidilen bir deşarj meydanıolarak da hizmet veriyormuş burası meğer ki.neyse efendim. ilk “yorum”, rumuzumu da içeren galiz,müstekreh bir küfürdü.dileyen “köpeğinin gölgesi olayım” başlıklı yazıma müracaat edebülüür. velakin taş düşmeyebülüür!edebi edepsizlerden öğrenmek hususunda bu yazı başlığında epey talim yaptım.ama edepsizlere edepli davranmak edeptendir, sözünü unutmamı da affetmiyorum tabii.edepsiz sözde “yorum”a aynı çerçevede cevap verdim.iş iyice sarpa sardı.o küfürlü yorum sahibinin eski yazılarına bakınca da,sıkı bir ermeni ırkçısı olduğunu gördüm.hırant dink hadisesi de gündemdeyken yine aynı saflıklaolası türk-ermeni yakınlaşması için barışçı, dostane bir iki kelam ettim.sustu. ermeni ırkçısı yüzünü deşifre edişime ve nihat genç’e, h. dink’e, ona buna küfürler yağdırdı.küfürde sınır tanımayan bu bayanüç maymunu oynayıp, üslubuma, imlama ve benzeri hususlara odaklanarak kaçak güreşti.hiçkimse, ona buna, şöyle yazacaksın, şu kelimeyi kullanıp bunu kullanmayacaksın, diyemez.hsbc reklamını hatırlayınız: farklı bakış açıları hayatımızızenginleştirir.daha sonra da, başka bir zat, şu kadar günde bu kadar yazı yazmışsın ve de kendi yazılarına yorum yazmışsın,deyu buna ayar mı demeli, hiza mı demeli, kulak çekme mi demeli bir “yorum”la avdet etti.oysa, kendi yazılarına “yorum” adı altında hem kendisicevap kabilinden bir iki cümle yazmıştı, hem de başka arkadaşlar kendi yazılarına katkı sağlayanlara cevap vermişlerdi…demem o ki; biriktirdiğim yazılarımı bir ay içinde göndermiş ve de yazılarıma yorum ekleyen birkaç arkadaşa aynıbaşlıkta cevap vermemle bu saçmasapan ucuz ve hoşgörüyoksunu sözde polemikler vücut buldu.herkes buraya meşrebine göre bir şeyler yazıyor, çiziyor.isteyen okur, isteyen de okumaz. ama hiçkimse beğenmedeği bir yazı için o sanal zata hakaret etme,küfürle saldırma hakkına sahip değildir.beğenmeyen, beğenmediğini, tepkisini tatlı sert, esprilibir dille yazabilir en fazla.tolerans eksikliği ve farklı olana düşmanca, hor bakışberbatlığından kurtulmak lazımdır artık.neil rumuzlu arkadaşın “naylon” analizinin çok yüzeysel olduğunu gördüğüm için bu uzun yazıyı yazmak zorundakaldım. affola.bu arada yazılarıma “okunabilirlik şansı” açısından payevermesine de teşekkürlerimi sunarım.o fırtınalı günler gerilerde kaldı. herkes herkesi öyle ya da böyle anlamıştır.bundan sonra, herkes yazdıkları yazıya baksın.sade suya sözde polemiklerle acz içindeki ruhlarteselli bulur sadece.polemik olur ama bir parça “düzey” istemek hakkımızdır.haşmet-ahmet seviyesizliğini örnek almasak diyorum.haa, şu bizim nihat genç nerelerde sahi?ne leman, ne de skytürk’te var, gören, duyan,bilen var mıdır?
Neil haklı…Sokalarımız nasıl kirleniyorsa, bu siteyi de kirletenler var.İsraf çeşitli nedenlerle atını koşturuyor…İşte bu nedenle kötülükler ve yozlaşmalar büyüyorda büyüyor…
ne kadar sabırlısın öyle? baktımda maşallah ağustos ayından beri buralardasın gıkın çıkmamış. bundan sonra seni sık sık göreceksek biz de okuruz… eh ne diyeyim hoşgeldin…
“Anlamsız imalarınız çatlak bir plak gibi… Hoşbulduk!…”
okuma. katılma. ne istiyorsun. burası serbest bir yer. belki aradıklarını arkitera’nın forumunda bulursun.
başlıklar zaten yazıları az çok ele veriyor. herkesin fikri kendine göre önemli. televizyon gibi düşün beğenmediğini zapla.
Başlangıç için çok güzel bir yazı ve doğru tespitler tebrik ederim elinize sağlık