Sayın HafifçilerBenim onulmaz bir derdim var… aslında hemen hemen hiç aklımdan çıkmayan bir şey bu… Kolay kolay çare bulunmaz gibi… anlatmayan derman bulamaz diyorsunuz madem… aslında sizde bu konuda zaman zaman söyleniyorsunuz. ama ben kafayı kırdım artık. yolda yürüyemez oldum… Allahtan Aydın Zeybeği bilen bir arkadaşım bana bu illetten geçicide olsa bir kurtulma yolu öğretti. ayaklarını attığın yeri göreceksin. iyi bakacaksın… yanında biri varsa hem kendini hem onu koruyacaksın. akşam üzerleri ya da hafta sonları biraz yürüyüş olsun, spor olsun, ne bileyim rahatlık olsun diye semtte ufaktan bir yürüyüşe çıkarız değil mi? aaa… yalnız dikkat ettim… bu sorun semte göre değişiyor… sorunu söylediğimde (ki dilim varmıyor hoş bir şey değil) hak vereceksiniz bana… tamam tamam söylüyorum… Evet Hafifçi arkadaşlarım… site adı gibi hafif olmayan bir şey bu (yeteeeeerrr) sorun sokaklara saygısızca tüküren Türk halkı!… ben bu anlamda bıktım bu Ankara’dan. geçen yıl Amasya’ya kiraz festivaline gittik (anne memleketim) yollar sokaklar tertemiz. samimi söylüyorum ben bu konuda terbiyesizlik yapan birinin izlerini görmedim. Bizimkinin adı Başkent … hani her şey belediyeden beklenir ya… kardeşim sen önce kendin temiz ol. evinin ortasına tükürüyor musun? ne farkı var ya… temizlik imandan gelir… sabah sabah amcalarım evden çıkar çıkmaz boğaz ve burun yollarını dışarıda açar… zannediyorum kulak temizliğinide otobüs ya da dolmuşta yapıp oraya buraya sürüyorlardır…. gençler tükürük yarışı yapar… çoluk çocuk dışarıda oynuyor. her yerde oyun alanı yok. kapı önünde sokak arasında.. bu pislikle yakın temastalar… komşum akşamları köpeğini gezdirmeye çıkıyor elinde bir poşet vs. millet kızacak diye köpeği tuvalet ihtiyacını giderince hemen poşete alıyor. köpek sahiplerine kızan tipler sokaklara hiç acımadan ve edepsizce tükürmekteler… yok böyle bir şey…diyecek söz bulamıyorum aslında… geçen cuma günü sıkı bir lodos vardı Ankara’da da… düşünün bir kez… rüzgar bir esiyor yerden topladığı çer, çöp, o illete bulaşmış toz toprak ne varsa hoooppp… hepsini oraya, buraya, elinize, yüzünüze, evinize konduruyor…. arkadaşlar ne olur gelin hep beraber bu konuda bir kampanya başlatalım. çok mu uçtum?.. daha önemli memleket meseleleri var diyorsunuz amma velakin bu da ciddi olarak sağlığımızı yakından ilgilendiren bir konu… eşime söz verdim tüküren birini gördüğümde ikaz etmeyeceğim… çünkü birgün birinden esaslı bir kötek yeyip sağlığımdan olacağımı söylüyor. ama böyle bir kampanya için söz vermedim… hadi gelin bir şeyler yapalım.. sonra sıraya başka bir konuyu alırız…
yorumlar
Ben de geçen gün otobüste giderken, onca insanın içinde utanmadan camdan dışarı 5 dk’da bir tüküren birini gördüm…İğreti oldum…Bu bilinçsiz ve temiz yaşamayı bilmeyen insanlar için gerçekten birşeyler yapmak lazım.
Baudelaire bir gün karar verir bütün dilencileri öldürmeli diye sonra karşısına çıkan ilk dilenciye tekme tokat girer, bizim dilenci esaslı çıkar ve baudelaire ı bir güzel döver. Temiz bir dayak yiyen baudelaire mutlu bir şekilde yoluna devam eder…
iğğrenç ama gerçek
ben de her sabah esentepe’de köpek bokuna basmamak için kaldırımı izleyerek yürüyorum.
İyi güzel yazmışsın fakat bu çocukların yetişmesi ile alakalı bur da en çok görev annelere düşüyor. Keşke yazdıkların gerçek olmasa fakat toplumumuzun gerçekleri bunlar okullar da , evde , çevrede her yerde temizlik hususlarına dikkat etmeli bunları da insan bilinci içinde çevremize elimizden geldiğince aşılamalıyız. İLk önce ben diyip bu işe başlamalıyız. Ama dediğim gibi bu öğreti anne karnında başlıyor ilk .
Lorienn, yazını okuyunca midem ağzıma geldi. Çünkü o anlattığın iş üstündeki tipler geldi gözümün önüne. Yahu eskiden herkesin cebinde kumaş bir mendili olurdu. İhtiyaca binaen onu kullanırlardı. Şimdi her yerde kağıt mendil satılıyor. Daha bir zahmetsiz lakin kullanılmıyor. Şehir hayatının ahlakını alamamış bu tipler, mide bulandırmaya hastalık yaymaya devam ediyorlar. Mecbur muyuz anlamıyorum, burnunu sümküren birini sabah sabah seyretmeye yada yolda çamur ve su birikintileri yetmiyormuş gibi, balgamlardan, köpek hatta insan dışkılarından ve idrarlarından kaçmaya!
necronamber haklısın terbiye önce ailede başlar…. fekaaat şu anda yetişmiş kazmaları ne yapacağız… o çocuklar büyüyünceye kadar biz büyüklerin çilesini mi çekeceğiz…. kaç yıldır hayalim her yerlere koca koca afişler asalım. belediye köprü kavşak park açılışı olduğu zaman boy boy afiş asıyor türlü etkinlikler düzenliyor. bu iş için toplumu bilinçlendirici ve temizlik konusunda eğitici afişler yapılabilir. Özellikle Ulus’ta yürünmüyor. Bu haltı yiyen vatandaşa (vatandaş bilinci olan yapmaz ya neyse) ceza kesilmesi gerekir diye biliyorum ama icraat yok. daha bu sabah yanımdan geçen bir liseli genç o malum işi yapıp birde… neyse arkadaşlar gününüzü berbat etmeyeyim. bu konuda neler yapılabilir haberleşip fikir üretebilirmiyiz yoksa amaaannn düzelmez deyip bırakır mıyız? gününüz güzel olsun…
Göçebeyiz biz göçebeİşlenmiş bu genlereAit hissetmeyiz uzerinde durduğumuz yereSanarız 1000 yıl önceki gibi bugün burdayız yarın başka yerde.Saygı duymayız çevremizeÇünkü göçebeyiz biz göçebe
lori, bu insanlar ortak atalarımızın yolundan henüz, ayrılamamış homo sapiens’lerin kalıntılarıdır, bunların insanlaşma sürecine girebilmeleri hayli zaman alacağı gerçeğinden yola çıkarsak, insansı görünümlerine aldanmadan eleştiri getirmemiz, gerekir kanaatindeyim ne dersin?…
Göçebelik sona ereli bin yılı geçti. Bu biraz edepsizlik ve eğitimsizlikten kaynaklanan bir şey. Göçebe Türkmenler Toroslarda yaşıyorlar orada çevreyi kirlettiklerini görebiliyor musunuz? Göremezsiniz. Göçebe insan doğayı şehirdekilerden daha iyi tanır ve kıymetini bilir. Bu şehir hayatıyla ilgili bir problem. Köydeki adam belki okumamıştır ama edepsiz değilidir. Aynı köylü sehre geldiginde cocuguna ogrendigi edep-erkanı verememekte, varos kulturuyle yetisen cocuklarsa kıro (Lumpen) olup cıkmaktadır.
+ Tarımda makinalaşma
Yetişmiş kazmalara yazacak bir şey bulamıyorum fakat şunu biliyorum ceza vererek her şeyin önüne geçilmiyor. Bu konuda bir çok örnek var. Belki televizyonlar yani medya çevre de bilinçli insanlar en az bir kişiye sahip çıksa en başta kendimiz mesela bu konuda bir arkadaşımız var ise ondan başlayıp düzeltme yoluna gitsek…
koza doğru be arkadaşım… kılığı kıyafeti cebi düzgün tiplerde var… ha bir de altındaki avrupa arabadan inerken arabanın küllüğünü boşaltan mı ya da otobanda giderken pet şişe sigara atan mı? daha çoooookkkkk çalışmamız lazım çok!necronamber bu konuya dikkat çekmemiz iyi oldu. varsa da belki o kişileri kazanırız. bence burada yazıp çizip okuyan kişiler bu cahilliği yapmıyordur…köyde dağda taşta tükürse bile ortalık çayır çimen toprak falan filan… şehirde zaten yaşama alanımız kısıtlı… olmuyor… ileride elinde baston ya da şemsiyeyle onun bunun kafasına vurup niye yerlere tükürüyorsun evladım diyen yaşlı bir bayan görürseniz ona LORİENN?.. siz?.. siz?.. lorienn’misiniz diye yaklaşabilirsiniz 🙂 (ay çokda resmiyim siz biz )
@lorienn’in dediğini şu küllükleri boşaltan insanlar cümlesini okuyunca yıllar önce TRT’de yayınlanan bir skeç geldi aklıma. Belki hatırlarsınız. Adamın biri arabasının içersinde oturmuş mandalina, portakal vs. kabuklu meyve yerdi. Bunların kabuklarını da camdan dışarı atardı. Sonunda bir kadın arabanın yanı gelir ve o kabukları yerden toplayıp arabanın içine adamın kucağına atardı. Adam “Ne yapıyorsın be?!” deyince de arabanın az ilersinde duran çöp kutusunu işaret ederdi. Çok severdim o filmi. Hey gidi günler hey. Artık böyle yararlı skeçler yok. Tarih affetmez ama trafik kuralları hiç affetmez diye bir tane de trafik kurallarıyla alakalı olanı da vardı sanırsam.
hay ağzına sağlık catik yazarken neydi bir şey vardı diye düşündüm bulamadım doğru ben de hatırlıyorum. TRT eskiden ufak ikazlar yapardı. nereden nereye diyeceksiniz. geçen gün yine TRT de kuş gribi ile ilgili güya bilinçlendirici bir kısa program var. “geçen yıl kuş gribinden ölen 4 çocuk olduğunu, çocuklar için evde bahçede tavuk beslemeyle ilgili küçük mesajlar vardı.” oha demeyin o anda aklıma sırf geçen ay açık bırakılan rögar kapağı yüzünden kanalizasyona düşerek hayatını kaybeden minicik çocuklar geldi. bence TRT aynı zamanda sorumsuz insanlara bir takım uyarılarda bulunmalı…mesela bir slogan…ey iş adamı… ey belediye… unutmaki kapatacağın her bir rögar kapağı her bir çukur…ya da….kapat rögarını al maaşını…milletin tavuğuyla değil yolun rögarıyla uğraş…öööfff saçmaladım tamam tamam bıraktım… arkadaşlar ya… gelin bir de buna çare bulalım doğru olan “rögar” mı “logar” mı? ben yıllarca logar dedim durdum… sözlüğe bak demeyin… unutuyorum… yazsın işte bir hayırsever…
@lorien, orjinali rögar…
teşekkürler guneyece
rica ederim lorien..
Birde buradan başlayın yeretükürme.com
necro sağol arkadaşım. msj gönderdim. teşekkürleeer…